Bir Kızılay yetkilisi, devletin resmi televizyonunda şunları söyledi: "Gazze'deki çocukları Türkiye'ye getirip tedavi etmeli, psikolojilerini düzeltmeliyiz. Yoksa bu çocuklar, on yıl sonra dünya barışı için tehdit oluştururlar."

İsrailli subayların ve hahamların askerlere dağıttıkları talimatlar kaç gündür gazetelerde, internet sitelerinde yayınlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı için kesilen kurbanları "Durmak yok, kesmeye devam" diye manşetlerine taşıyanlar, keşke aynı başlığı Siyonistler için de atabilselerdi.

Moğol hükümdarı Cengiz Han, Merv şehrini ele geçirdiği zaman, sadece oradaki Müslümanları şehit etmekle kalmadı. Önce askerlerine şehri yıktırdı, sonra da yıkıntıları sabanlarla sürdürdü. Merv şehrinin harabeleri ile Gazze sokakları ne kadar da birbirine benziyor.

Siyonistler, yerleşim birimlerini önce bombalıyor, sonra da greyder ve dozerlerle dümdüz ediyorlar.

Bu barbarlığı sadece evlere de yapmıyorlar.

Yol varken, tanklarını, toplarını özellikle ekili alanlardan, tatlı su kaynaklarından geçiriyorlar.

Zeytin ve portakal bahçelerini özellikle yerle bir ediyorlar.

Sadece insanlığa değil, bitki ve hayvanlara da savaş açmışlar. Şu küçük fotoğrafa bir bakın: İsrail'in vahşetinden inekler bile kaçamıyor.

Bir de şu var: İsrailli siyasetçileri, İsrail işgal ordusunu eleştiriyor, fakat İsrail halkına toz kondurmuyorlar.

O halk değil mi, en çok Müslüman'ı kim katlederse, onu iktidar yapan? İsrail'in saldırıları bu yüzden seçim arifelerine denk getirilmiyor mu?

O halk değil mi, yüzden doksan beşten fazlası Müslüman kıyımını destekleyen?

Siyasetçiler ve askerler o halkın içinden çıkmıyor mu?

Yahudi anne ve babalar, çocuklarını hâkim ve "güvenli" tepelere çıkarıp Gazze bombardımanını seyrettirmedi mi?

Bu nasıl bir şeydir böyle?

Müslümanları topyekûn suçlarken ya da cezalandırırken; Yahudileri bu kadar "özenle" ayırmak niye?

Demokrasi diyor; fakat seçimle gelenleri tanımamak bir yana, halkın özgür iradesiyle seçtiği hükümetin bakanlarına, milletvekillerine suikast düzenliyor, onları ailesiyle birlikte ortadan kaldırıyorsunuz.

İçişleri Bakanı Sait Siyam'ın evine, üstelik evde çocuklar da varken, bir tonluk bomba atmak, hangi kitaba sığar?

Hayatta kalan Filistinliler evlerine dönmeye başladıklarında iki şeyle karşılaştılar: Ya evleri yerle bir edilmişti ya da harabeye çevrildikten sonra duvarlarına İsrailli askerler tarafından, "hepiniz öleceksiniz" gibi kötü sözler ve tehditler yazılmıştı.

Bu nasıl bir kindir böyle? Böyle bir kin, "insanım" diyende olabilir mi?

Avrupa ülkelerinden medet uman Arap liderlerini de anlamak mümkün değil.

İsrail, Asya kıtasında yer alan bir ülke olmasına rağmen, takımları ve sporcuları acaba hangi kıtanın liglerinde, turnuvalarında yarışıyor?

Tekrar başa dönelim: Filistinli çocuklara yardım edilmek isteniyorsa, iki şey yapılmalıdır:

Bir: İsrailli pilotlar Konya semalarında eğitilmemelidir.

İki: Filistinli çocuklara, kendilerini savunabilmek için eğitim verilmelidir.

Filistinli çocukların bozulan psikolojileri elbette önemli. Ama daha önemlisi, Siyonist psikopatların bir türlü durdurulamaması...