Serdar Arseven

Serdar Arseven

Patronuna 9 milyon dolara patlayan akredite!..

Patronuna 9 milyon dolara patlayan akredite!..

Ergenekon Terör Örgütü tutuklusu ve de yeni GATA sâkini Emekli Paşa Levent Ersöz'le medya patronu Mehmet Emin Karamehmet arasındaki görüşmenin tutanaklarını okuyunca...
“Vay atasını” dedim:
“Patronuna ayda 9 milyon dolara mal olan gazeteci de varmış!..”

Ne pis işler bunlar...
Bizim mesleğin bu kadar kirlendiği bir başka dönem olmuş muydu acaba?..
Yerli Pravda'nın Ankara Temsilcisi gidiyor paşanın birine...
Ergenekoncu paşanın birine...
Gazetesi için “bilmem kaç milyar pazarlığı” yapıyor!..
Bu ne haldir?...
Ve de...
Paşanız kim!..
Kim oluyor ki bu zât, bir gazeteye “kaynak aktarımı” meselesine girebiliyor!..
Kimin kaynağını kime veriyor!..

“Yerli Pravda temsilcisi” ile “milyar pazarlığı” yapan ve bu pis pazarlığı “günün birinde lazım olabilir” düşüncesiyle kameraya kaydeden Levent Ersöz Paşa...
Bu salon paşası...
Şimdi de, Medya patronu Mehmet Emin Karamehmet'le, “uzun”, “kapsamlı” ve bir o kadar da “duygusal içerikli” buluşmasıyla çıktı karşımıza...
TURKCELL'in, Yapı Kredi'nin meselelerinin etraflıca ele alındığı bir görüşme bu...
Hani;
“Bunlar var ya bunlar; Din karşıtı açıklamalarının (kendilerine) zarar vereceğini hesap edemeyecek kadar idraksiz olmalılar” diyorduk ya...
Öyle değilmiş...
“Ersözgil”lerin kafaları da “icabında” tıkır tıkır işleyebiliyormuş!..
Hem bu paşa...
Hem de...
Onun üstündeki, Jandarma Eski Komutanı Şener Eruygur Paşamız, bu meselelere yani “ticari meselelere” pek aşinaymış!..
Karamehmet'in birtakım sıkıntılarının çözüme kavuşturulması için büyük gayret sarf etmiş, Eruygur Paşa!..
Nereden mi belli?..
Diğer paşanın söylediklerinden...
“Ergenekon Terör Örgütü” tutuklularından Ersöz Paşa...
O tutanaklarda...

Medya Patronu Karamehmet'e...
Diyor ki mesela;
“İki yıllık süre içinde karşılıklı olarak paylaştığımız birçok değer var!.. Karşılıklı ilişkilerdeki hassasiyetler var!.”
Ve diyor ki;
“Ben Komutanıma (Eruygur) sizinle görüştüğümüzü ifade edeceğim. Kendisini bu konuda rahatlatmamız lazım!..(..) Komutanımız hassas bir insan, tanıyorsunuz değil mi?”
Ve de...
“Komutanım bana bunu ilettiği zaman genel komutanımızla birlikte, ben sizin samimiyetinizi bildiğim ve sizi herkesten iyi tanıdığım (???) için rahatlıkla şunu söyledim: 'Çağırırız Mehmet Beyi, gelir oturur konuşuruz ve açıklıkla konuşulacak bir insandır, dedim. Hakikaten de öyle oldu. Komutanımız hakikaten kırılmış, hassas bir insan!..”

Ya neler oluyor?..
Vatandaş, bu Levent Ersöz Paşa ve (bünye içinde azınlıkta kalan) diğerlerinin ağır masraflarını , “iş takibi” yapsınlar diye mi karşılamıştı yıllar boyu?..
Hani, dört yanımız düşmanla çevriliydi?!.
Hani, her an teyakkuzda olmak durumundaydık?..
Hıııı!..

Ya bak;
Bizi birinci dereceden ilgilendiren mesele de kaynadı gitti bu arada...
Bir gazetecinin, bir patrona, ayda 9 milyon dolara patladığını ortaya koyuyor bu tutanaklar!..
Ersöz Paşa, öbür paşanın yani Eruygur Paşa'nın, günümüzün yine Ergenekon Terör Örgütü sanıkları arasında yer alan Tuncay Özkan'a sahip çıktığını...
Bu gazetecinin (!) Çukurova grubundan atılmaması için ricacı olduğunu...
Ancak bu ricasının yerine getirilmediğini...
Bundan dolayı da çok üzüldüğünü...
Hatta ve hatta;
“Mehmet Bey (Karamehmet) beni hiçe saydı. Bu konuyu tekrar kendisine aktar, umarım bu konunun telafisini yapar (kendisini affettirir!)” emrini verdiğini belirtiyor!..
Karamehmet'in “davet edilmesinin” “ana sebebi” de bu mesele, tutanaklardan anlaşıldığı kadarıyla...
Tuncay Özkan'ın işe iadesinin sağlanması yani!
Eruygur Paşa, üniformayı sırtında tuttuğu o günlerde, Karamehmet'in hatasını (!) telafi etmesini ve Özkan'ı geri almasını” rica (ya da emir) ediyor!..
Karamehmet de...
Tuncay Özkan'ın “gönderilmesinin” sebebini açıklarken...
Aynen şu ifadeleri kullanıyor:
“Borçlarımız var, kısıtlamaya gitmemiz lazım. Onun (Tuncay Özkan'ın) maliyeti vergiler dahil 9 milyon dolar!..”
Evet, böyle diyor patron!..
Ulusalcı Özkan, ayda 9 milyon dolarlık “vatansever” gazeteci imiş!..
Ulusalcı Eruygur,
Ve de Ulusalcı Ersöz de, bilir misiniz,
Bu “Turkcell mürkcell” işlerini aslında niçin takip etmiş?..
Niçin olacak?..
“Vatan” için...
“Millet” için...
“Sakarya” için...
Ve dahi;
“Bölünmez bütünlük”,
“Satılmaz Kıbrıs”...
Hepsinden önemlisi de;
“Laik Türkiye'nin ebediyen laik kalması”
için!..

Bizlere gelinceeee...
Ayda bırakın 9 milyon doları, 9 bin doları bile hayal edemeyecek durumda olduğumuzdan...
Bizler...
“Vatansever” kategorisinde değerlendirmiyoruz o anlamda!..
Akredite bile değiliz!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi