Gezi olaylarını hatırlayın…

 “Kobani istismarcıları” ambulansları yaktı, geziciler yakmadı mı?..

 “Kobani istismarcıları” otobüsleri yaktı, geziciler yakmadı mı?..

“Kobani istismarcıları”  esnafın dükkânını yaktı, yıktı, yağmaladı…

Bunları geziciler de yapmadı mı?..

Gezi olayları da “ölümlere” sebep olmadı mı?..

•

Aradaki fark ne?..

Şöyle bir baktım:

Gezici vandallardan  bazıları Türk Bayrağı  yakmıştı ama  “Atatürk Büstü” yakmamıştı!..

“Kobani istismarcıları” ise hem Türk Bayrağı’nı yaktı hem de “Atatürk Büstü”nü!..

Gezicilerin yaptıkları ile “Kobani istismarcılarının” yaptıkları arasındaki en belirgin fark bu!

“Kobani  istismarcıları” şimdi “Atatürk Büstü” yakmakla çok büyük hata yaptıklarını düşünüyorlardır herhalde!..

“Atatürk büstü yakmasaydık iyiydi; şimdi biz de ‘Gezici kardeşlerimiz gibi’ alınlarımızdan öpülür, yandaş medyamızdan da ‘Gezici kardeşlerimiz gibi’ tam destek alırdık!” diyorlardır.

•

Ha bu arada; 

Gezicileri “alınlarından öpen” Kemal Kılıçdaroğlu dün ne dedi biliyor musunuz?..

“Hükümet’in tahrip edilen Atatürk heykel ve büstlerini bir an evvel yenilemesini bekliyoruz!”

Derdi büyük “Muhterem”in!..

ŞAŞIRTMADI!..

Kemal Kılıçdaroğlu, “Devlet’in teröristlere misliyle karşılık vereceğini” söyleyen İçişleri Bakanı Efkan Âlâ’ya “hakaret” etmek suretiyle “tavrını” ortaya koydu.

Kendisinden beklenen de buydu!..

Gezi Vandallarını alınlarından öpen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kobani’yi bahane ederek ortalığı yakıp yıkanlara “Bu kadarcık olsun” destek vermemesi büyük tutarsızlık olurdu!..

HÜDA PAR’A SALDIRI

“Kobani”yi bahane ederek ortalığı savaş alanına çeviren teröristler, Hüda Par mensuplarını da katletti.

Gece yarısı arayıp sıkıntılarını dile getiren bir Hüda Par yöneticisine “tahriklere” kapılmamalarını tavsiye ettim; yangın yerinin çok uzağından yapılan tavsiyelerin fazla anlam ifade etmeyeceğinin farkında olarak.

Neyse ki Hüda  Par ekibi, “çözümsüzlükten yana olanların” işlerine gelecek yönelimler içine girmedi.

Gördüğüm kadarıyla girmemek için elinden geleni yapmaya devam edecek. 

“Yetkililere” duyurulur!..

“MESELE KOBANİ DEĞİL HÂLÂ ANLAMADIN MI?”

Hüda Par çevresinin olayların içine çekilmek istenmesi, “şiddet gösterilerinin” Kobani halkının yaşadıklarına tepkiyle uzaktan yakından alâkalı olmadığını gösteriyor.

IŞİD’in Hüda Par’ı nasıl hedef aldığı bilinirken,

“bölücü ekibin” sözde “Kobani” için Hüda Par’a saldırması son derece mânidar.

“Mesele Kobani değil, hâlâ anlamadın mı?” diyen bir “Malabora”sı eksik ortadaki tablonun!..

HDP “SOKAĞA DÖKÜLÜN HEP BİRLİKTE KARDEŞÇE HALAY ÇEKİN” DEMEK İSTEMİŞ!..

Selahattin Demirtaş öyle dedi dün; 

“Sokağa dökülme çağrısı aslında ‘şiddet çağrısı’ anlamına gelmezmiş!”

Demek ki “Vandallar” yanlış anlamış onları.

HDP aslında “Sokaklara dökülün, hep birlikte kardeşçe halay çekin!” demek istemiş!..

Bak sen!..

UYARMIŞTIK YİNE UYARIYORUZ: “BU BİR DARBE TEZGÂHIDIR!”

Çok yakında “büyük olayların” çıkartılacağını belirtmiş ve önemli uyarılara yer vermiştik 4 Eylül 2014 tarihli yazımızda.

“Emniyet’ten önemli uyarılar!” çerçeveli yazımızdan birkaç satırı buraya alalım:

“Vatandaşlarımız BUGÜNLERDE çok dikkatli olmalı. Güvenlik güçleri olarak diken üstündeyiz. Vatandaş da, özellikle üniversitelerimizdeki gençlerimiz de böyle olmalı. Ajanların cirit attığı bir ortam söz konusu. Kimi IŞİD tarafından, kimi PKK tarafından kışkırtmaya çalışıyor. Puslu havayı seven ‘çakal’lara da kulak vermesin, işlerine güçlerine baksınlar.”

•

O gün bunları yazdık, birkaç gün sonra olanları gördünüz.

Tezgâh görünenden çok daha büyük; milletten ümidini kesen çevreler, Türkiye’yi “darbe” ortamına taşımak istiyor!

İstanbul Üniversitesi ve ODTÜ’de dün meydana gelen olaylar da buna işaret ediyor!..

•

Bu oyunu bozacağız İnşallah.

 “Çatışma-intikam” çağrılarında bulunanlara, “tahrik” edenlere, “şartların olgunlaşmasını bekleyenlere”  karşı uyanık olunuz lütfen!..

Bugünleri Allah’ın izniyle daha güçlenerek atlatacağız inşallah.