Milletvekili olmak ister miyim?
FARZ-I MUHAL (olmaz ya...) bendenize milletvekilliği adaylığı teklif etseler, liste başı olsam, seçilmem yüzde yüz garantili olsa, acaba kabul eder miyim? Kesinlikle etmem. Gerekçelerim:
1. Milletvekili olabilmek için Meclis kürsüsünde yemin etmek gerekiyor. Bendeniz o yemini yapamam. Ağır bir yemindir, vebali ve sorumluluğu büyüktür, âhiretimi tehlikeye atar. Bu konuda fetva almayı, taqiyye yapmayı da asla düşünmem.
2. Kendimi milletvekilliği için ehliyetli ve liyakatli görmem. Her ne kadar Ankara Siyasal Bilgiler (Mekteb-i Mülkiye) mezunu isem de, milletvekilliği yapacak kadar politikadan anlamam.
3. İkinci maddedeki sebep dolayısıyle milletvekilliği maaşı bana helâl olmaz.
4. Şahsî hürriyetime düşkünüm. Meclis ve parti disiplinini kaldıramam.
Daha başka sebepler ve gerekçeler var ama onları yazmayayım...
Peki, sevgili halkımız, Müslüman kardeşlerimiz siyaseti boykot mu etsinler? Hayır, öyle bir şey demedim...
Halkımız kimleri milletvekili seçip Meclis'e göndermelidir?
(1) Milletvekilliğine ehil ve layık olanları. Bu ehliyet ve liyakat bilgi ve kültür, ahlâk ve karakter, fazilet boyutlarında olacaktır.
(2) Milletin vekili olacak zat, kendini asillerden yüksekte görmeyecek, hizmetkâr olduğunu bilecektir ve ona göre davranacaktır.
(3) Vekillik için aldığı maaşları, yollukları ve diğer maddî avantaları hakkedecektir. Aksi taktirde bunlar helâl olmaz, haram olur.
(4) Ülkenin, milletin, devletin ve Büyük Gerçeğin haklarını şahsının, partisinin, liderinin üzerinde görecektir.
(5) Yüzde yüz temiz ve şeffaf olacaktır. Açık ve eksiksiz mal ve servet beyanı verecektir.
(6) Kimseyi aldatmamış olacaktır. Bir örnek veriyorum: Bundan yirmi sene önce beş yaşındaki küçük çocuğuna şöyle söylemişti: "Yavrum, uslu durursan sana şunu alacağım, seni gezmeye götüreceğim..." Çocuk uslu durmuş, fakat baba sözünü tutup çocuğu gezmeye götürmemiş, vaad ettiği şeyi alıp ona vermemişti. Böyle aldatan bir kimse kesinlikle milletvekili olamaz. Olursa milleti de aldatır, ülkeyi de satar.
(7) Vekili olduğu halktan kopmayacaktır. Asil olan vatandaşlar havaalanında halk kapısından geçiyor, biletini okeyletmek için kuyruğa giriyor, kafeteryada parasıyla çay içiyor... Bizim vekilimiz VİP kapısından geçiyor, biletini VİP'lere mahsus yerde okeyletiyor, VİP salonunda çeşit çeşit yiyecekleri ve içecekleri bedava tüketiyor, uçağa VİP kapısından geçip biniyor... Böyle milletvekilli olmaz olsun.
(8) Aldığı milletvekilli maaşının en az 10'da birini hayır ve sadaka olarak dağıtacaktır.
(9) Bir vekil olarak kendisini, asil olan halktan daha eşit görmeyecektir.
Bilmem, bir şeyler anlatabildim mi?
Sayın asiller, sayın millet, sayın halk!.. Böyle milletvekilleri seçmezseniz ne olur biliyor musunuz?
Ne mi olur? İşte bugün olduğumuz gibi oluruz...
Sürç-i lisan ettikse affoluna...
Kısa Haberler, Telgraflar
1. Bir grup iş adamına: Paranız ve imkânınız çok... İçinizdeki on kişi için bir plan ve program yapılsın, çok ehliyetli hocalar tutulsun ve şu konularda dersler almaya başlasınlar: (I) Türk edebiyatı ve Fuzuli dersleri... (II) Mantık dersleri... (III) Estetik, sanat, mimarlık-şehircilik, dekorasyon, giyim kuşam, yemek yeme ve beslenme dersleri... (IV) Güney Kore, Tayvan, Singapur ve Norveç dersleri... (V) İslâm ahlâkı dersleri...
2. Pakistan'ın kuzeyindeki Svat bölgesinde Şeriat ilan edilmiş!.. Benim bildiğim Pakistan zaten bir İslâm Cumhuriyeti'dir. İslâm Cumhuriyetinde Şeriat hukukunun geçerli ve yürürlükte olması gerekir. Demek ki Pakistan ismen bir İslâm Cumhuriyeti imiş...
3. Başkan Obama Ankara'ya telefon açmış, uzun bir konuşma yapmış, Türkiye'yi çok övmüş... Eyvah eyvah eyvah!.. Övgülerden çok korkmak gerek. Zehri teneke kupa içinde sunmazlar.
4. Başkan Chavez'i tebrik etmek gerek. İsrail elçisini kovdu. İsrail'i protesto sadece kuru lafla olmaz...
5. Tarikat, iyi adam, iyi insan, iyi ve olgun Müslüman yetiştirme ocağı ve mektebidir. Müridler yıllardan beri tarikat içindeler ve iyileşememişler. Demek ki, orası bir tarikat değil.
6. Evini sat, tarlanı sat, otomobilini sat, paltonu sat, karının mücevherlerini sat ve oğlunu vasıflı bir Müslüman olarak yetiştirmek için ne gerekiyorsa onları yap. Çocuğun iyi ve hayırlı bir Müslüman olursa, sen öldükten sonra amel defterin kapanmaz; o iyi, güzel, hayırlı işler yaptıkça melekler sana sevap ve mükafat yazar. Bunlara akıl erdiremiyor musun?
7. Yemek yerken, yemeğe giderken şu hadîs-i şerifi hiç aklından çıkartma: "Mü'min bir mideyle yer, kâfir yedi mideyle..."
8. Komşunu üzdün, komşunu rahatsız ettin, komşun kırıldı, komşun sana beddua etti, komşun sıkıntıya düştü, senin haberin yok, komşun hasta oldu, ziyaretine gitmedin, komşunun sevinçlerine ve kederlerine ortak olmuyorsun... Böyleysen dikkat et, başına ansızın bir belâ gelebilir.
9. Cami derneği başkanına: Hoparlörleri sonuna kadar açtırıp avaz avaz 120 desibellik ezanlar okutuyorsun. Bu ses yüksekliği yeterli değildir. Birkaç yüz bin dolar masrafla 150 desibellik hoparlörler taktır, ezan okunurken yakındaki binaların camları çatlasın. İşte o zaman vazifeni yapmış olursun!..
10. İslâm, vatan, millet diye zırlamayı bırak da, çok açık ve tamam şekilde mal ve servet beyanında bulun. Bizim, temiz ve şeffaf olmayan haram yiyicilerin edebiyatına ihtiyacımız yok.
11. Başı deve hörgücü gibi olan Bayan Tesettürlü Gökkuşağı'na: Bunca renkle, bunca takıp takıştırmak, sürüp sürüştürmekle yine de olanca dikkatleri üzerinize çekemiyorsunuz. Bari zil takınız da herkes sizi iyice tanısın ve bilsin.
12. Bid'at ehline: Siz bid'atleriniz için ne kadar çok çalışıyor ve propaganda yapıyorsanız, bendeniz de Ehl-i Sünnet ve Cemaat için sizden daha fazla çalışıp propaganda yapacağım. Sizin hürriyetiniz var da benim yok mu?
13. Bay Türedi Görmemiş birkaç yıl önce kısa zamanda aşırı zengin olunca, eski emektar karısını atmış, onun yerine findirdek bir yosma ile evlenmişti. Kriz Bay Türedi'yi vurunca Fingirdek kaçmış, eski karısı da bir daha ona gelmem demiş. Adam iyot gibi ortada kalmış. Oh olsun!..
14. O müteahhidi gençliğinden beri tanırım. Eskiden mücahiddi.
15. Sahte sofu hacı Yatmaz, hem namazını kılar, hem pazartesi ve perşembe oruçlarını tutar, hem geceleri teheccüde kalkar, hem de yevmiye üç saat fitnevizyon seyreder. Bari evinin bir köşesine bir de ....hane açsın.