Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

''Açılın kapılar''(2)

''Açılın kapılar''(2)

Dün bir miktar tahlil yapmıştık.. Konunun önemi ve hassasiyeti bizi bu güne sürükledi..
Bilmiyorum, herhangi bir ülkede yeni bir “Şah İsmail mi türedi?”
Kılıç çalacak yezit kim oluyor sahi?
Başörtüsüne serbestlik getirmeye çalışan R.Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli mi?
Rıza Zelyut ve Cemal Şener dedelere hangi mihraklar cesaret verir, hangi gruplar kucak açar?
Anladık, Yeniçağ isimli bir TV kanalları var.. İstedikleri gibi Türk ve Müslüman halka oradan mancınıkla taş atacaklar..
İyi de dertleri nedir bu kendilerini ‘Alevi’ sanan totaliterci ve dahi ulusalcı zevatın?
Biliyoruz, “Kedi ne ki budu da o olsun?” değerlendirmesine tıpatıp uyan bu arkadaşları..
Akşam gazetesinin yeltemesiyle benim bir dergideki yazımdan dolayı ilk silah çeken (yani kalem silahı) yine Zelyut dede olmuştu..
Yazı yazdığı gazeteyi bilmem.. Zaten ne yazacağını da aşağı/yukarı tahmin ederim..
Muhterem, Sünni’lerden hiç hoşlanmaz.. çekindiği yerlerde ise hemen ‘Vahhabi’ gömleği giydirir muhataplarına..
Tarikatlara karşıdır.. Bilmez ki Alevilik bir tarikattır..
Dedelik müessesesine ve dede hanımlarına medhiyeler yağdıran ikili, başörtülü Sünni kadınlara hakaret etmeyi görev addediyorlar.. İran’dan getirdikleri fotoğraflar üzerine saçma/sapan iddialar ileri sürmekten ne gibi faydaları olacak, şaşarım..
ABD ve Avrupa karşıtlığı laflar etmekte önde yürürler, fakat AİHM kararını hüccet olarak kabul ederler. Leyla Şahin’in talebini reddettmiş AİHM..
Soruyorum:
Size ne oluyor? Arabistan’da kadın/erkek karışık semah yapmıyorsa sıkıntısı size mi kaldı? Türkiye’nin “Vahhabiliğe götürüldüğü” zavallı bir paranoyanın tezahürüdür. Türkiye Sünnidir.. Sünni olmayanı da düşman kabul edecek derecede aklını kaçırmış olamaz..
İkili dedelerin iddia ettikleri bir fark var ki gülersiniz..
“Alevi kadınlar bilinçli ve özgürdür” buyuruyorlar..
Tabii ya, hepsi de Sorbonne mezunudurlar. Sünniler ise elifi mertek zannederler..
Gülünmez mi bu yamukluğa?
Konuşmalarında aynen şu iddiada bulundular:
“Başörtüsü Vahhabilikten geldi.. 1960’ta tarihimize girdi.. Başörtüsü İslâm kıyafeti değildir..”
Hoppala!..
Sanki kendileri dört başları mamur Müslümanmış gibi konuşuyorlar..
Onların iddia ettiklerini Hürriyet yazarı, dine ve Allah’a inanmadığını itiraf eden özdemir İnce her gün söylüyor..
Tabii hepsi patolojik vakadır..
Ve işte zurnanın zırt dediği yer:
“Namaz, oruç, örtü, İslâm’ın olmazsa olmazı değildir..”
Hepsi bir yana, sen namaz hakkında bu derecede saçmalayınca kimlere yaranacaksın Zelyut dede?
Maksat malum..
Türkiye’de Osmanlılar zamanından daha çok cami varmış..
Herhalde iktidar olurlarsa yarıdan fazlasını yıkarlar.. çünkü çokluk öfkelendiriyor efendileri..
Konuşmalarının hepsi başörtü eksenliydi..
Eee, bizim solcular ve dahi mezhepçiler iddia ederler de, Atatürk’ü şahit göstermezler mi?
“Mustafa Kemal kadın giysisi için kanun çıkarmıştı” diyor birisi..
Atma be dede!..
Mustafa Kemal kadın giyimi hakkında kanun çıkarmadı.. Eğer var ise tarih numarasıyla göster de senden özür dileyelim..
Dedeler siz Alevi değilsiniz.. çünkü ben binlerce gerçekten Alevi tanırım, severiz, sevişiriz, birbirimizin inancından şikâyet etmeyiz..
Sizi bu aykırı işlere memur eden güç odağı neresi?
Konuşmayı seversiniz, hadi bir daha konuşun da “Vehbinin kerrakesi” meydana çıksın.
NOT: Allah’ını bilen, gerçek Alevileri üzdümse özür dilerim..
----------
örtüye hücum eden ne yobazlar görmüşüz
Din adına tef çalan ne cambazlar görmüşüz
Hakikat ışığından kaçıp kurtulmak için
Başını kuma gömen pek çok kazlar görmüşüz.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi