Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Mehmet Sevigen de gitti nihayet

Mehmet Sevigen de gitti nihayet

Hiçbir kötü maksadı yoktu...
Genel başkanını, partisini, can dostlarını, yol arkadaşlarını kurtarmak için gönüllü sefere çıktı...
Kendisi öyle diyor...
Hani, “her dertten yıkılmazdım-Sebebim yarim oldu” diye biten bir türkü vardı, tıpkı öyle oldu...
Yani, CHP’nin gediklisi Mehmet Sevigen’in sebebi Dersimli ve parti arkadaşı Kemal Kılıçdaroğlu oldu...
Söyleyeceği türkü artık belirmiş vaziyette:
Ufuklara bakar bakar ağlarım...
Ben kendimi yakar yakar ağlarım...
Ağlama Mehmedim, kader böyleymiş... Genel başkanın canla-başla çalıştı seni kuyudan çıkarmaya, amma Aydın Doğan’ın gazeteleri işini bitirdi...
Senin kalman ve gitmen Türkiye için hiçbir mana ifade etmez... Hele Kılıçdaroğlu’nun boyundan büyük meselelere kanca takması asla ülkemizin meselesi değil...
Her ikiniz de gariban, işsiz-güçsüz zümresinden değilsiniz...
Biriniz İstanbul’da arsalar bulur ortaklıkla gökdelenler diker ve gül gibi geçinip gider...
Diğeriniz ise mesleksiz kalınca gider Munzur suyunun başına dedelik yapar...
Size ağlayan göze yazık... Ne var ki ağlayacak ahmak sayısı hiçbir zaman tahminlerden aşağı çıkmaz...
Beni kahreden mesele başka...
Muhafazakâr sağcılığı ile övünen partinin gönüllü olarak aşiret işportasına düşmesidir...
Bakanına bak, iktidarına kıymet biç...
Amma maalesef bizim kesim başkalarında sadır olduğu zaman davula koyup ötüreceği gerçeği, “bizden” diye ıskalamasıdır...
Ne akılla getirildi o bakanlığa, birçok emaresi görüldüğü halde niye orada tutuluyor?
Kim mi?
Kim olacak, emrindeki okullara Mason fideliği “Lions” ismini verdiren değişmez bakan...
İyi tanırdım kendisini... Yahut öyle zannederdim...
Ayağı henüz yer tutmaya başladığı günlerde “Bir emrin olursa başım üzerine, hiç çekinmeden bana bildir ağabey” derdi...
Elhamdülillah ne işim düştü, ne de öyle sözlere inancak saflıkta bir kimseyim...
Bahsettiğim sözleri inkâr ederse Bakanlardan, validen şahit gösterebilirim...
Ne zaman ki Ariel Şaron hakkında bir yazı yazdım ve Hahambaşının husumetini üstüme çektim, işte o günden sonra sözünü ettiğim Bakan bana düşman oldu...
Mahkemeye vereceği tehditleri falan/filan...
Tabii cevabım hazırdı... Söyleyeceğimi söyledim ve yazacaklarımı yazdım... Ancak, acep niye böyle bir tavır sergilemek ihtiyacı duydu bu kişi diye hep sordum kendi kendime...
Ve sonra:
Gazi şehri Antep’te iki okula “Lions okulu” ismi verildiğinde bende şafak attı...
Arada daha başka hoş karşılanmayacak icraatları da oldu...
Ta ki, İstanbul’da yine bir okulumuza “Lions okulu” ismi verilince duvardaki taşların tamamı döküldü...
Bakanın müsaadesi olmadan kim verebilir bir Mason kuruluşunun adını Türk okullarına...
Verildiği gün soruşturma açtırıp o ismi değiştirmez mi?
Hayır hayır!..
Vakit gazetesi bu olumsuzları yazdığı halde sayın bakan kulağının üstüne yattı ve duymak istemedi...
Muhtemelen yakın bir zamanda Anadolu okullarına “Hür ve Kabul Edilmiş Mason Dernekleri Okulu” tabelası takılır sanıyorum...
Lions ve Rotaryen zaten Masonluğun çömezleri demektir...
Demek istediğim şu:
Mehmet Sevigen meşru olmayan işler yapmıştır... Amma bakan bey pek çok zarar verecek işlere göz yummuştur...
Ben çuvaldızı kendimize batırmanın vakti geldiğine inanıyorum...
Ucuz mudur şarlatanlık şeytanlık
Aptallık kaç para sizin diyarda?
Kim daha kurnazdır, daha uyanık
Kim daha maskara sizin diyarda?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi