Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Alman gazeteleri kadar olamayan medyamız

Alman gazeteleri kadar olamayan medyamız

Öncelikle uçak kazasında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar, yara almadan kurtulanlara da geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Allah kimseye bu ve benzeri felaketler yaşatmasın.
Ateş düştüğü yeri yakar derler. Uçak kazasında kaybettiğimiz canlar kadar yurt içinde de trafik kazasında çok sayıda vatandaşımızı kaybettik. Uçak kazası, diğer trafik kazalarına göre büyük olduğu için mecburen o gündemde kalıyor. Aslında her trafik kazasına da böyle önem verebilsek, belki kazalarda ciddi azalma olacaktır.
Elim uçak kazasının haberini, ilk dakikalardan itibaren ekran karşısında oturup, an be an izlemeye çalıştım. Televizyon kanalları arasında gezinirken, diğer yabancı televizyonlara da baktım. Yabancı televizyonlar ile bizdekilerin arasındaki haber sunma farkı çok açıktı. Bizdekiler heyecan meydana getirip kargaşaya sebep olurken, yabancılar kılı kırk yaran dikkatle haber sunuyorlardı.
Bizdekiler kazada “bir bit yeniği arayıp, maceraperestlik” peşinde koşarken, yabancı televizyonlar, haberi olduğu gibi ve üzüntülü bir dille anlatıyorlardı. Bizdekiler haber sonrası “harmandan gel harmandan” tarzı programlarına devam ederken, diğer yabancı kuruluşlar, yayın akışı değişikliklerini duyuruyorlardı.
Hal böyle olunca da en doğru haberi hangi kanaldan izleyeceğine şaşırıyor insan. Çünkü haberin içeriği ile ilgilenmesi gerekenler, “Acaba bu haber üzerinden Ulaştırma Bakanlığı ve THY’ye nasıl bir darbe indirebiliriz” diye hiç yüzleri kızarmadan öküz altında buzağı arıyordu. Bu ne biçim bir insanlıktır, ne biçim bir vicdan ve insaf sahibi olmaktır, şaşırdım kaldım.
Amsterdam’daki havaalanında bir can pazarı yaşandı. Hollanda Başbakanı, bizim Başbakan’ı arayıp başsağlığı diliyor. Hollanda Ulaştırma Bakanı, bizim Ulaştırma Bakanı’nı arayıp bilgi veriyor. Hollanda havayolları bizim havayollarıyla sürekli bilgi alışverişinde bulunuyor ama bizdeki bir kısım medya, nedense bunlarla ilgilenmek yerine, “uçağın düşüş sebepleri arasında THY yönetiminin bir acizliği mi var” diye araştırma peşinde koşuyor. Eğer varsa bile gizli kalacak değil ya, nasıl olsa çıkacaktı. Bu acele niye?
Allah’tan uçağın pilotu hoca pilotlardanmış ve üye olduğu dernekler, pilotumuza toz kondurmayıp, çok profesyonel olduğunu hemen dile getirdiler de; “afet üstüne afet sosu dökmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kaldı.” Dünya insanlığı kaza haberini acı ve merhamet duygusuyla izlerken, bizdeki bir kısım medyanın hali buydu ne yazık ki.
Türkiye’deki bir kısım medyanın yapamadığını Alman gazeteleri yaptı. İşte bir Alman gazetesinde “Türkçe yayınlanan” başsağlığı haberi. Haberin kaynağı ise Anadolu Ajansı. Haber şöyle: “Üzüntünüzü paylaşıyoruz” başlığı altında birinci sayfadan verilen haberde, Türkçe olarak da "Amsterdam'da hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz" ifadesi kullanıldı.
Kazayla ilgili bilgilere yer verilen haberde, Almanya'da yaşayan Türklerin şoke oldukları, Almanların bu büyük acıyı paylaştığı kaydedildi. Alman gazetelerinin birçoğu kaza haberini birinci sayfadan duyururken, kazanın nedeni ile ilgili tahmin ve iddialara da yer verdiler.
Peki, bizde hangi televizyon kanalı kurum adına bir başsağlığı ilanı yayınladı? Hadi bundan vazgeçtik diyelim, yayın akışlarında bile bir değişiklik yapılmadı. İnsan olan insan, “Türkiye büyük bir acı yaşıyor, bugün de şu programları yayınlamayalım” diye yayın akışını değiştirir.
Hele gündüz, uçak kazasının sıcak olduğu saatlerde bazı televizyonlarda öyle kadın programları yayınlanıyordu ki, programcılarda ve programa katılan kişilerde zerre kadar acıma ve merhamet duygusu olsaydı, herhalde stüdyoyu terk ederlerdi. Bu nasıl bir insanlık, doğrusu hiç anlamadım.
THY yönetimi başta olmak üzere diğer yetkililer, uçak kazasıyla ilgili gelişmeleri itinalı ve itimatlı bir şekilde sürdürmüşlerdir. Kaza üzerinden birilerinin hükümetten veya THY yönetiminden hınç alması son derece çirkin ve yakışıksızdır. Bu arada en doğru haberleri Samanyolu Televizyonu ile Haber Türk’ten aldığımı da ifade etmeliyim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi