Hasan Aksay

Hasan Aksay

Haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcılığa karşı...

Haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcılığa karşı...

Kelkit Belediye başkan adayı Derya Nur Şimşek ile röportajda, ilk soru “Niçin aday oldunuz?” Teklif geldiği zaman Nur hanım da aynı soruyu, “Neden aday olmamı istiyorsunuz?” diye teklif edenlere sormuş. Aldığı cevaplar üzerine 7 önemli kriteri yerli yerine oturtuyor. Bu nedenlerle de kabul ederek, “varım” diyor ve aday oluyor.
1) Teklif edenlerin gerekçelerini haklı buluyor. 2) Siyaseti bir sorumluluk, bir görev olarak değerlendiriyor. 3) İnancını yaşama iradesi gösterdiğinden üniversite yıllarından itibaren saldırılara maruz kalmış. Başörtünü bahane ederek İslâm’ı, Müslüman’ı dışlamayı ve aşağılamayı hedefleyen haksızlık ve zulümlere karşı yılmadan, azim ve iradeyle, dimdik durarak mücadele etmiş imanla çelikleşmiş bir şahsiyet ve müktesebat sahibi oluşunun, siyasi hizmetler için önemli bir liyakat nedeni olduğu için aday oluyor. 4) Haklı bir davet karşısında milletine hizmet sorumluluğundan kaçmadığı için aday oluyor. 5) “Haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcılığa uğramamak ve kimseyi uğratmamak” için aday olduğunu söylüyor. 6) Siyasetin, hizmet ehli için kolay olmayan çileli bir yol olduğu idrak ve anlayışıyla aday oluyor. 7) Siyasi hizmetlerin lafla değil “elini taşın altına koyarak” başarılacağı için adayım diyor. Ve temennisini, “yönetimde ehil eller olsaydı, bu görevden muaf tutulmayı tercih” olarak ifade diyor.
Siyaseti bir çıkar, servet ve şöhret savaşı haline getiren materyalist Batı politikaları, dünyayı etkileyerek uçuruma sürüklemektedir. Siyaseti, ahlak ve erdem merkezli, insani yüceliği hedefleyen gerçek zeminine oturtmak zamanı çoktan gelmiştir. Derya Nur’un tespitleri hayati bir önem taşımaktadır. Bu konuda Batı, “Reelpolitik”, daha da katısı, “Raison D’état” bânisi Fransa’nın ünlü başbakanlarından Kardinal Richlieu’nun ifadesiyle, “Devlet için ahret yok. O halde ahlak da gereksiz. Devlet, çıkarına göre hareket etmeli” diyor. Oysa devleti yöneten insandır. Devlet gücüyle yapılan ahlaksızlık, en büyük felakettir. Onun için Batı medeniyeti, vahşet doğurmaktadır. İran nükleer silah yapacak diye dünyayı ayağa kaldıran Batı bir yanda dururken, geçenlerde Atlas Okyanusu’nda çarpışan İngiliz ve Fransız denizaltılarında, Hiroşima’ya atılan bombadan 1248 kat güçlü nükleer olduğu açıklanıyor. Sızıntıların doğuracağı tehlikeler gizleniyor.
İslâm, Müslümanlara, “emri bil-maruf, nehy-i an-il-münker”; ferde, “kendin için istediğin iyiliği herkese iste” sorumluluğu veriyor. Hz. Ebubekir, halife olarak ilk nutkunda, “En kuvvetliniz, başkasının hakkı kendinden alınıncaya kadar nazarımda en zayıf; en zayıfınız ise, hakkı alınıp kendine verilene kadar, nazarımda en kuvvetlidir” diyor. İslâm düşüncesinin devlet mantığı, reelpolitik değil, insanlık ve adalettir.
Siyaset çıkar değil, adalettir, insanlığa hizmettir. Epikür, “Dünyada rahat yaşamak istersen, siyasetle uğraşma. Fakat en büyük zevk, hakkını alamayanın hakkını alıp teslim etmekle olur. Bu da ancak siyasetle mümkündür” der. Ahlak, adalet ve erdemsiz siyaset vahşettir. Irak, Filistin, Afganistan felaketleri, bu gerçeği dillendirmektedir.
Kelkit’e kaç kere gittim. Güzel, şirin bir ilçe. İnsanları da değerli. Ama Kelkit’te olmak, kalmak gibi bir düşünce hiç aklıma gelmemişti. Şimdi bir an, Kelkit’te olmayı arzuladım. Daha üniversitede gencecik bir kızken, hayattan da üstün değerlere sahip olan, inancından ve şahsiyetinden ödün vermeyen, sağlıklı bir siyasi sorumluluk sahibi olan, Sibel Eraslan’ın da, okul arkadaşı olarak tanıttığı avukat ama örtüsünden dolayı hakkını kullanıp avukatlık yapamayan Derya Nur Şimşek’e bir oy da ben versem, “Ben oyumu her türlü imkan ve çıkarlardan, hayattan da üstün değerlere sahip olduğunu yaşayarak gösteren birine verdim” diyebilmeyi hayal ettim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi