28 Şubat'çısın, değil mi? Öyleyse hiç konuşma!
54. Hükümet'in Başbakanı Necmeddin Erbakan ABD ve İsrail'e karşıydı. Orgeneral Çevik Bir ve arkadaşları ise ABD ve İsrail yandaşıydı.
Bugün bize anti-emperyalizm dersi vermeye kalkan ulusalcılar 28 Şubat sürecinde Erbakan'a karşı Çevik Bir ve arkadaşları –dolayısıyla ABD ve İsrail- ile saf tutmadılar mı?
Tuttular.
Türkiye'yi NATO ve Avrupa Birliği kıskacından kurtarmak, Türkiye'den Endonezya ve Nijerya'ya kadar uzanan bir kurtarılmış bölge oluşturmak için çırpınan Erbakan'ın D-8 projesinin yerden yere vurulmasına seyirci kalmadılar mı?
Kaldılar.
Küresel sermaye oyunlarıyla manipüle edilemeyecek bir ekonominin izini süren, milli servetin Batı bankalarına transferini önlemek için tedbirler alan ve "havuz sistemi" gibi uygulamalarla tekelci kapitalizmin belini kırmaya çalışan Erbakan'ın aleyhindeki vahşi kapitalist propaganda kampanyasına çanak tutmadılar mı?
Tuttular.
Sırf dindar olduğu için diş biledikleri Erbakan'ı alaşağı etmek için emperyalist güçlerle ve tekelci kapitalist çevrelerle ittifak kurmadılar mı?
Kurdular.
Menfaatlerini müstevlilerin menfaatleriyle tevhit etmediler mi?
Ettiler.
Erbakan Hükümeti'nin devrilip Mesut Yılmaz Hükümeti'nin kurulmasına, "havuz sistemi" gibi uygulamaların iptal edilip tekelci kapitalizmin 'yaralarının sarılmasına', bankaların rahatça hortumlanmasına ve Türkiye ekonomisini İMF'nin kucağına iten sürecin başlamasına yardımcı olmadılar mı?
Oldular.
Şimdi de kalkmış "ABD ve İsrail işbirlikçisi, AB yardakçısı, İMF uşağı, vahşi kapitalist, yandaş sermayeci, rantiyeci AKP hükümetiyle mücadele" ayaklarına yatıyorlar.
Yemezler!
Önce doğru dürüst bir özeleştiri yapsınlar.
Her şeyden evvel, Kemalist devrim kahramanı olarak alkışladıkları bazı 28 Şubat'çı "paşa"ların emekliye ayrılır ayrılmaz hortumcu bankaların yönetim kurullarına atanmalarından hareketle, "Bizim laiklik davası dediğimiz şey, büyük ölçüde, vahşi kapitalistlerin rant davasıydı" desinler.
Bugün 28 Şubat darbesinin yıldönümü; bu vesile ile özeleştirilerini yapsınlar, Erbakan Hoca'dan af dilesinler, yarın bir gün Milli Görüş yeniden iktidara gelirse "dinci hükümete karşı" emperyalistlerle / vahşi kapitalistlerle iş tutmayacaklarına ve Ali Kalkancı numaraları çekmeyeceklerine yemin billah etsinler, AK Parti'ye ne söyleyeceklerse ondan sonra söylesinler.