İsrail’i başımıza bela yapmayın
Kimdir bu İsrail denilen devlet?
Avrupa’nın, hele de İngiltere’nin çakması değil mi?
Bilahare Bush’un şımarttığı ve her ülkeye kafa tutan, tehditler yağdıran bir avuç terör devleti değil mi?
Davos intikamı ile cayır cayır yanan İsrail yöneticileri, bir yandan ne kadar aldatıcı üslup varsa onu kullanıyor, bir yandan da acayip şekilde tehditler yağdırıyor..
Akıl almaz durumlar meydana çıkıyor:
Başbakan Erdoğan, işgalci, soykırımcı İsrail’in Cumhurbaşkanı Peres’i örnekler vererek tel’in ediyor.. Bulunduğu toplantıyı terk ediyor ve hem Türk halkından, hem de İslâm ülkelerinden tam puan alıyor..
Daha sonra bir bakıyorsunuz Türk Cumhurbaşkanı Gül, Türk Musevi Cemaati Başkanı Silvyo Ovadya’yı Çankaya’ya davet ediyor, halvet oluyorlar, Silvyo’dan birtakım talepler geldiği gazetelere yansıyor..
Adam, emredici tavırla Gül’e diyor ki:
- Yahudi aleyhtarı mitingler yapılıyor.. Bir kısım medya Yahudilere küfrediyor, ancak cezalandırılmıyor, gereğinin yapılması..
- Cezalar yeterli değilse Almanya, Avusturya, Fransa ve ABD’dekine benzer yasal değişiklik yapılsın..
- Irkçılık ve düşmanlık yapanlara karşı başvurular üzerine dava açılıyor, bir süre sonra düşüyor..
- Suç cezalandırılmayınca bir süre sonra o kişi veya kişiler aynı suçu tekrarlıyorlar..
Nasıl, beğendiniz mi?
Irkçılığın daniskasını yapan, İslâmofobi ile lebaleb dolu bir milletin Türkiye’deki uzantısı, mitinglere, medyanın yayınlarına kısıtlama getirilmesini istediği gibi, hangi ülkelere benzer kanunlar çıkarmamızı teklif ediyor..
Vaktiyle İsrail Başbakanı Begin, şunları söylüyor:
“FKÖ’yü yok etmezsek bunun alternatifi Treblinka’dır. Amma biz karar verdik, artık bundan sonra hiçbir zaman Treblinka olmayacak..”
Begin’in arkadaşları, dindaşları “Yahudi soykırımı” iddiasını her alanda yenilerken, Gazze katliamına eleştiri getirilmesine tahammül edemiyorlar..
Cemaat, Türkiye’de Yahudiler üzerinde onur kırıcı, aşağılayıcı görüş beyan etmenin suç haline getirilmesini istiyor, bazı eserlerin yasaklanmasını talep ediyor..
Cumhurbaşkanı Gül hiç itiraz etmeden dinliyor.. Ben ise gene hortumu patlatıyorum.. Denmeliydi ki:
“Ulan ukala, sen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşısın, Türkiye aleyhtarı İsrail siyasetçilerinin, gazetelerin hangi beyanına karşı çıktın? Edebini takın, otur oturduğun yerde..”
Amma boşuna bekliyorum.. Çünkü Haaretz gazetesinin yazdığına göre Türkiye-İsrail arasındaki gerginliği bitirmek üzere sayın Gül, İsrail’e resmi bir ziyaret gerçekleştirecekmiş..
Bunlar ne ki?
Türkiye Cumhuriyeti’nin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bazı dernek, vakıf, siyasi parti tarafından “İsrail mallarına boykot” kararına karşı okullara genelge göndererek “boykota uyulmamasını” emrediyor..
Niye acaba?
İnsani duygularla desek, Hüseyin Çelik dışında insani duygu sahibi kimse yok mu?
Siyasi ve iktisadi meselede Milli Eğitim Bakanı niçin inisiyatif almaktadır? Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı tatile mı çıktılar?
Yoksa “Lions ve Rotaryan” okullarını yaygınlaştırma sözü verdiğine dair iddiaları haklı mı çıkartmak istiyor?
Bu genelge, istenilen neticeyi tayinde zayıf kalır..
Sayın Bakan Davos’ta alenen irade beyanında bulunan Türkiye Başbakanı’nı da eleştirmeli..
Ne demek dünyanın gözü önünde “Siz ancak çocukları öldürmesini bilirsiniz” sözleri?.
Boykottan daha ağır değil mi gizli ve açık İsrail veya Siyonist yanlısı derneklerle program düzenleyen Bakan için?
Neyse.. Dünya bir taraf olsa, ben yapacağımı normal yollardan hiç esirgemem.. Çocuk katillerine, ırkçı fanatiklere, din devleti saliklerine pabuç bırakmayacağım.. Herkesin haberi olsun..
------------------
Öğrenemedik hâlâ Baykuş kimdir, Doğan kim?
Vatanı parselleyen, milletimi sağan kim?
Acep dinmeyecek mi bu uğursuz fırtına?
Şamata çok, şaşırdık, gürleyen kim, yağan kim?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.