Kıymet ablaya kalkan eller

Kıymet ablaya kalkan eller

Adam lâakal 120 okka filan var; boyu da enine mütenasip. Haber görüntülerinde tam fark edemedimse iki metre civarında bir şey. Kadın ise ufacık; "nereden anladın" diyeceksiniz, şuradan: Eni-uzunu bir kalıplı şahsiyet, kalabalığın içinde kadına tükürürken, hedefi tutturmak için yere doğru eğilip, sıdk-ı cân ile avurd dolusu,- Tuu! diyor.
Nedir, necidir bilmiyorum; belki koruma, belki partili, belki sadece bir sempatizan; işte her kimse, o birkaç saniyede olanca nefretini avurduna biriktirerek bir vücut ifrâzı halinde 65 yaşında bir hanıma püskürttüğü an itibariyle bu adam, "küüt" diye CHP tarihindeki yerini almış bulunmaktadır. Bu yerin nasıl bir yer olduğunu tasvir etmiyorum; siz anlarsınız. Ha, CHP tarihi deyince aklıma geldi; öğrendiğime göre CHP'nin 12 Eylül 1980 öncesine dair bilumum parti kayıtları, darbe patakütesi arasında, yine CHP'li olduğu bilinen bir kayyum tarafından imhâ edilmiş diyorlar; bu durumda CHP'nin kurum hâfızası şunun şurasında 15-20 senelik bir şeyden ibâret demektir. Kayyum beyefendi herhalde, "bu partinin iflâh olacağı yok; bari evvelkileri imhâ edip, şuradan beyaz bir sahife açayım" diye düşünmüş olsa gerektir. Fikir fena değil aslında, ama talihsizliğe bakınız ki, yeni CHP tarihinin ilk sayfalarından birine "çarşaflı kadına tüküren CHP'li personel"in fotoğrafı "küüt" diye yerleşmiş bulunuyor.

Bu "küüt" lâfı, aslında lâf deryasında yüzdürülen peynir gemisinin, acı memleket realitelerine toslamasından ötürü çıkan bir gümbürtünün sesidir. Televizyonlarımızda artık müziksiz haber sunuşu yapılmadığı için bu sahneye fon müziği olarak hangi parçanın konulabileceğini de enzâr-ı dikkatinize terk ediyorum.

Lâkin yine de bu tarihe katkıda bulunmadan geçmeyeceğim işte: fikr-i âcizâneme göre bu sayfaya yaraşacak en isabetli müzik, merhum Hâfız Sadeddin Kaynak'ın uşşak makamında bestelediği "Ne yaptım, kendimi nasıl aldattım / Elimle ruhumu ateşe attım / Kırdım o ince kalbi, gönlümü ele sattım" mısralarıyla başlayan şarkısıdır! CHP tarihindeki Kılıçdaroğlu görüntülerinin arkasına ise, "Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime / Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime" şarkısı iyi gidecektir fakat bu patakütede en nakavt edici yumrukları, Kıymet Hanım teyzemizin değil de, daha şimdiden il başkanlığı sandalyesi altından çekilmiş bulunan Sayın Gürsel Tekin'in nâhak yere aldığı anlaşılıyor; ona dahi Divriğili Nuri Üstünses'ten alınan, "Yandım Allah yandım yatamıyorum / Gençlik elden gitti tutamıyorum / Yarin bahçasında bir bülbül idim / Alındı dillerim ötemiyorum" türküsü tavsiye olunabilir.

Gelelim Kıymet Hanım ablamıza... Az önce Kıymet ablanın "kiymetozgur.com" adlı web sitesini şööyle bir ziyaret edince gördüm ki Kıymet Hanım, CHP'liliği su götürmez, aydın, ilerici, cumhuriyetçi bir Türk kadınıdır ve aktif siyasetle –belki de biraz fazlaca- yakından alâkadardır. Vâkıa Gürsel Tekin, Kıymet Hanım'ın kocası tarafından kendilerine, "Üç gün önce AKP belediye başkanı ile görüştü ve seçim ofisine gitti" şeklinde bir bilgi ulaştırıldığını söylüyorsa da iş çoktaan bitmiş ve "küüt" efektiyle birlikte deklanşöre basılarak fotoğraf ebedîleşmiştir. Kıymet Hanım, siyasete fazlaca meraklı kadim bir CHP'li olarak, velev ki kendi partisine provokasyon tertiplemiş olsa bile –dikkat, "pıravakasyon" değil!-, neticede ahali bu fotoğrafı şöyle yorumlayacaktır,

- Tövbe tövbe, bunlar CHP'li çarşaflılara bile bunu yaptıktan sonra öteki çarşaflılara kim bilir neler yaparlar!

Bu önemli konuyu, Kıymet Hanım'ın sözleriyle bitirmek en iyisi: "Ben konuşunca ilçe yönetiminden Kasım Erdoğan beni tanıdı ve bana provokatör muamelesi yaptılar. Beni aralarına alıp vurdular. Ben kimseden korkmam. Onlardan da korkmuyorum ama çok üzüldüm. Sıcağı sıcağına hiçbir yerim ağrımıyordu. Ama şimdi her tarafım ağrıyor. Onlar benim çarşafımı nasıl açıp yırtarlar? Kendi eşlerine bunları yapıyorlar mı?"

CHP'nin işi zor; çok zor!


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi