Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Korkulu günler yaşıyoruz

Korkulu günler yaşıyoruz

Soru sormayın dostlar, cevap müşkül şu sıra
Giden korkuttu bizi, gelenden korkuyoruz..
Hırsızdan çok bekçiler hakkımızı çaldı ya
Bizler şimdi bağlama çalandan korkuyoruz.
Güvendiğimiz bizi yoldu çevirdi kuşa
Tarlasında otları yolandan korkuyoruz.
Ne gibi pislik saçar, ne der-ne demez medya
Bayramlardan, düğünden, şölenden korkuyoruz.
Daha neler gelecek bilmeyiz başımıza
Karanlık tasarıdan, plandan korkuyoruz.
Rüşvet rutin dışına çıktı yukarı katta
Verenden korkuyoruz, alandan korkuyoruz.
Dokunulmaz kepçeler dalar nafakamıza
Biz artık bölüşenden-bölenden korkuyoruz.
Aklımızı yitirdik ahmaklar ortasında
Bilmediği şeyleri bilenden (!) korkuyoruz.
Kurtlar kuzuya döndü, şahinler güvercine
Vallahi üzengiden, plandan korkuyoruz.
Bir bozulma başladı inançta ve ahakta
Doğandan, doğacaktan, ölenden korkuyoruz.
Çiçeksiz ve meyvesiz ağaçların altında
Allerjik endişeyle polenden korkuyoruz.
Nerede bir büyük baş konuşmaya başlasa
Üstümüze yağacak yalandan korkuyoruz.
Hüzünlenen de sahte, kahkahalar atan da
Sebepsiz ağlayandan, gülenden korkuyoruz.
Solucanlar büyüyüp oluyorlar ejderha
Yumurtadan çıkmamış yılandan korkuyoruz.
Çifte çifte kilitler taktırdık kapımıza
Tasalluttan, yağmadan, talandan korkuyoruz.
Arı musallat oldu topuğu kıllı ata
Kırılacak yulardan, kolandan korkuyoruz.
Arttı itimatsızlık, işledi ruhumuza
Eğilip terimizi silenden korkuyoruz.
Baskısı var diyorlar siyasetin hukuka
Demokrasi zırhını delenden korkuyoruz.
Oyuncular köledir, zorba hakem sahada
“Muhterem”den, “sayın”dan, “ulan”dan korkuyoruz.
İhtiyaç duymaktayız istikrara, huzura
Şıp demeden huzuru bulandan korkuyoruz.
İnsan, ağaç, sarmaşık, yosun, mantar, papatya
Her toprağa kökünü salandan korkuyoruz.
Yetmez mi bunca korku? Alın bir miktar daha
Ünlü-ünsüz falandan-filandan korkuyoruz.
İkinci hayatında çete kuran erkanla
Karanlıkta boşalıp, dolandan korkuyoruz.
Gayrimeşru bir fırsat yakalayıp bulunca
Dipsiz derinliklere dalandan korkuyoruz.
Ne yapalım, sebeplerinin gözleri kör olsun... Bizi korkular kundağına sarıp, devlet/millet malını kuyruklayıp götürenlerden korkulmaz mı?
Bilmiyorum...
Belki de ben aşırı derecede korkağım... Gözükara yiğitler gibi olamadığımdan dolayı eleştiriyorum..
Neyse... Bu gün de böyle bitti işte... Gelecek günler inşaallah daha hayırlı olur..



Bir yerde som çeliğin mantarlaşma günüdür
Bir yerde şahinlerin hantallaşma günüdür
Seçim kürsülerinin ahengi başka bir renk
Orada kargaların kartallaşma günüdür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi