İsrail’e bağımlı olmak
Hani derler ya, “ipler puştun elinde...”
İsrail’den aldığımız insansız keşif ve istihbarat uçaklarının belirlediği görüntülerin koordinat düzeltmelerini İsrail teknisyenleri yapınca, “Bu uçaklar ne işe yarıyor?” sorusunu ister istemez gündeme getiriyor...
Komikliğe bakın, senin belirlediğin görüntülerin koordinatlarını İsrail ajanları çizecekse, sen de kalkıp atacağın yere değil de, gidip başka bir kayaya toslayacaksın...
Merhum Eşref Bitlis paşanın Adalet Bakanlığı’ndaki ek dosyacısını okumuştum. Gördüm ki orada da İsrail’e teslimiyet çıkıyor karşımıza...
O dosyada Eşref Paşa’nın helikopterine bakım yapan teknisyenlerin İsrailli olduğu yazıyordu.
O gün havada yanarak infilak etmesi, buzlanmayı çözmeye yarayan cihazın otomatik olarak açılmamasına bağlanıyordu.
Demek ki bu son model helikoptere birileri el atmış olacak ki çözücüler bozulmuş. Yoksa bu tip bir arıza en son ihtimal.
Aynı şekilde, Aydın Menderes’in de o menfur kazasına ait evrakı da inceledim.
15 Mart 1996...
Olay mahallinde bulunan iş yerindeki görgü şahitleri anlatıyordu.
Beyaz bir Reno (rengini karıştırmış olabilirim)...
Tali yolda beklerken aniden ana yola fırlayıp, karşıdan gelen Menderes’in aracı önüne dalış yaptıktan sonra ustalıkla kendi istikametinde kaçmayı başarmış....
Sonrası da malum... Aydın Menderes’in aracı, önüne aniden çıkan araca çarpmamak için ne kadar gayret sarfetse de yolun soluna doğru takla atarak yuvarlandı... Aynı manzaralarda Uğur Mumcu cinayeti gelir gündeme...
Mumcu’nun cenazesine Adalet Bakanlığı’nda görevli bir kısım hakimler olarak katılmıştık. Kalabalık Kızılay’dan geçerken özellikle atılan sloganlar hedef belirliyordu.
“Mollalar İran’a!..”
“Kahrolsun Şeriat!..”
Bu arada bir kısım istihbaratçı grup Mumcu’yu katledenlerin İsrail Büyükelçiliği’nde saklandıklarını basına sızdırınca ortalık karıştı...
En önemlisi, Mumcu’yu İsrail elçisi yemeğe davet ettiğinde kimilerine göre “Çocuklarının öldürüleceğinden korkmuyor musun?” denmiş, kimilerine göre de “O dosyayı yayınlamasan iyi olur” ikazı yapılmış...
Hangi dosyayı?
Tabii ki “Kürt Dosyası”nı...
Bağımlı dedik...
Bağlanmayan tarafımızı göstersinler..
Köpek mamasından tutun da, bebek mamasına kadar ne varsa hepsi İsrail’den geliyor... Tohumlar oradan, silahlar oradan...
Planlar, projeler oradan.
En garibi, İsrail ile yaptığımız istihbarat ve de terör anlaşması gereği, istihbaratlar oradan geliyor, biz de buradan vatandaşlarımızı örgüt üyesi diyerekten yakalayıp onlara teslim ediyoruz...
Daha da olmazsa, bir çatışma ortamında öldürüyoruz...
ABD ile müttefikleri Ortadoğu’yu işgal ediyor, İsrail Dicle ve Fırat’a doğru yayılıyor... Oyalanalım diye bize de Onuncu Yıl Marşı kalıyor...
(*) Emekli Hakim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.