Yardımları yapan halkın valileri, CHP'nin değil..
Vatandaşa sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı tarafından yardımlar seçimde en çok konuşulan konu oldu…
Hala konuşuluyor…
Ak Parti eleştiriliyor…
Bu yardımları savunanlar eleştiriliyor…
Yardımdan faydalanan halk eleştiriliyor…
Bu yardımları zaten devletin valileri,kaymakamları 365 gün 24 saat sürekli yapıyorlar…
Ak parti ile ne alakası var…
Devletin en üst tepesine oturan bu görevliler işlerini yapmasınlar mı?
Yetimin öksüzün başını okşamasınlar mı?
İhtiyaç sahiplerine yardım etmesinler mi?
Bir vatandaş mağdur olduğunu valilik ve kaymakamlık bünyesindeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına bir dilekçe ile bildirir…
İlgili yetkililer bu başvuruyu değerlendirirken kişinin yardıma muhtaç olup olmadığını tespit edip mütevelli heyetine sunar…
İçinde muhtar,sivil toplum kuruluşu,encümen,esnaf ve bütün kurum amirlerinin olduğu yaklaşık on-on beş kişilik bir heyet bu yardımların yapılıp yapılmayacağına karar verir…
Halka yardımların bu şekilde dağıtıldığını ta rahmetli Turgut Özal’ın bu kurumu kurduğu 1986 yılından beri herkes bilir de…
Deniz Baykal mı bilmez!
Devlet Bahçeli mi bilmez!
Avanelerimi bilmez!
Kartel medyası mı bilmez!
Sanmıyorum…
Maksat bağcıyı dövmek,üzüm yemek değil…
Bu yardımları alıp CHP’ye oy veren yok mudur?
MHP’ye oy veren yok mudur?
Diğer partilere oy veren yok mudur?
Eğer bu yardımı alanlar sadece Ak Parti’ye oy vermiş olsaydı bu gün kazanamadığı bütün belediyeleri kazanmış olacaktı…
Bunların seçim dolayısıyla yapıldığı doğru değil…
Bu güne kadar görmeyen veya görüp de işine gelmediği için haber yapmayan kartel medyası sadece bu gün Ak Parti’yi belden aşağı vurmak için bu tür kirli propagandaları yapıyor…
Ve kartelin her haberine balıklama atlayan muhalefet de bunu seçim propagandası diye kullanıyor…
“Kılavuzu karga olanın burnu ..tan kurtulmaz” atasözü bunu en güzel şekilde ifade ediyor…
Halbuki halkın arasına karışıp halkın gerçek gündemiyle meşgul olsalar,halkın ne tür yoksulluk içinde olduğunu görseler zaten herşey anlaşılacak da…
Fildişi kulelerde kim oturacak?
İş, ihale, rant takibi kim yapacak?
Halkçılık deyip kim halkı haklayacak?
Devletin yaptığı yardımlar yerine insanların kendi alınterleriyle çalışıp emeğinin karşılığı olan parayla çoluk çocuğuna helal rızık yedirmeleri en ideali…
Ama bunun için takozların ortadan kaldırılması,Türkiye’deki ergenekonların bitmesi ve yatırımcıyı ürkütecek spekülatif ve yalan haber yapan kartel medyasının doğruları ortaya koymasına ihtiyaç var ki…
Türkiyenin her tarafında fabrika bacaları tütsün…
İnsanlar sabah uyandığında heyecanla koşup gidecekleri bir işleri olsun…
Evlerine sıcak bir aş götürsün…
Kısacası insanca yaşamanın şartları oluşsun…
Ama bu da olacak…
Ülkemizde güzel şeyler de oluyor…
Ve güzel şeyler de olacak…
Birileri istemese bile…
Sadece bardağın boş değil dolu tarafını da görmek gerekiyor…
Ve biraz da sabır…
Gerisi Allah kerim…
GÜNÜN SÖZÜ
Hoşuna giden komşunun evi de, köyü de cennet gibi görünür. Yüzünü görmek istemediğin komşunun yanında ise cennet, cehennemdir.
ŞEYH SADİ