Ergenekon ve Devlet Bahçeli
Geçtiğimiz haftanın ilginç haberlerinden biri gazetelerde pek yer almadı ve doğrusu bizim de gözümüzden kaçtı. “İhlas Son Dakika” güzel hizmetler sunuyor arzu edenlere. Biz de sayesinde haberdar olduk. “Teşekkürler” diyoruz.
Ergenekon tutuklusu ve Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek, tutuklanmadan önce MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmek istemiş ama bu talep sürekli reddedilmiş.
“Türk Metal’e bağlı bir alt sendikanın yöneticilerinden oluşan bir grup MHP lideri Bahçeli’den randevu almayı başarmış. Görüşme normal seyrinde devam ederken, gelen sendika yöneticilerinin konuyu Mustafa Özbek’e getirmesinin ardından Devlet Bahçeli ayağa kalkarak sendika temsilcilerini odasından kovmuş.”
“Türk Metal’in milliyetçi kesime yakın bir sendika olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla onların Bahçeli ile yakınlaşma girişimlerine şaşılacak bir şey yok. Ama Bahçeli’nin MHP başkanlığına seçildiği günlerden beri partisini ve kadrolarını Ergenekon tipi illegal örgütlenmelerden uzak tutma politikası dikkat çekiyor.”(*)
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin siyasete kazandırdığı güzelliklerden birisi de kuşkusuz MHP li gençleri sokak kavgalarından çekmesidir. Hatta bu onların kılık kıyafetlerine bile sindi.
Geçmişte, daha doğrusu 12 Eylül öncesinde bu gençlere İslamcı kanattan “bu kavgaların yersizliği, devlet güçlerinin anarşi ve teröre yeteceği, kavgaya katılmanın kendilerine ve ülkeye zarar vereceği” söylenmişti. Ama o zamanlar ülkücüler buna inanmadılar ve sözde “devletin yanında olma niyetiyle” kavgaya girdiler. Girmekle de kalmadılar, kendilerine bunu anlatan insanları “korkaklık ve ihanet” ile suçlayarak yok yere hasım oldular.
Ama maalesef haklı çıkmadılar. Çünkü 12 Eylül Darbesini yapanlar, bu kavgaları bahane ettiler. Üstelik kavga ettiklerini de kendileriyle aynı kefeye koydular. Devlete deli gömleğini bu kavgalar bahanesiyle giydirdiler.
O darbede sağcı solcu ortacı binlerce insan zindanlara atıldı. Çoğu işkencelerden geçti. Bir kısmı idam edildi. Hak hukuk askıya alındı. Ekonomi çar çur edildi. Başta Anayasa olmak üzere kötü etkileri hala devam ediyor. Bir türlü kurtulamıyoruz cenderesinden.
Bugün ülkücülerden bazılarının gururları o gün yaptıklarının yanlış olduğunu söylemeye mani olduğu için, “o şartlarda gerekliydi” deseler de, çoğunluğu gerçeği kabul ediyor ve “Demek isteselermiş, anarşiyi bir günde bitirirlermiş. Bizi de maalesef kullandılar. Artık başkalarının kavgalarına figüran olmamalıyız ” diyorlar.
Hatta eski Ülkü Ocakları Başkanı, şimdilerde MHP’nin Yenimahalle belediye başkan adayı olan Yaşar Yıldırım’ın enteresan bir tespiti var:
“Eğer biz geçmişte yaşadığımız olaylardan ders çıkarmamış olsaydık, genel başkanımız Devlet Bahçeli ülkücü gençleri sokaktan uzak tutmamış olsaydı, bugün Silivri Cezaevi’nde biz yatıyor olacaktık. Şener Eruygur, Hurşit Tolon ve Veli Küçük gibi paşalar da orduevinde rakılarını yudumluyor olacaklardı. Onlar içeride biz dışarıdaysak darbelerden gerekli dersleri çıkardığımızdandır. İçeriden dışarıdan sokağa çekme çabalarına rağmen bugün ne mutlu ki ülkücülerin elinde silah değil bilgisayar var. Doğru olan da bu. ” (*)
Doğru olanın bu olduğuna Veli Küçük’ün sözleri de şahit. 27 Aralık 2007 tarihinde Veli Küçük telefonda şunları söylemiş: “Ben şimdi şöyle düşünüyorum: Arkadaşlar arıyor, ediyorlar falan. Bu Devlet Bahçeli’nin bu işten ayrılması lazım... [Devlet Bahçeli, başta] kaldığı sürece MHP’yi bitirecek... Devlet Bahçeli gitsin de kim gelirse gelsin. Yahu, ben Yunanistan’dan PASOK’tan bir adam getirip bu MHP’nin başına koysaydım, bu kadar tahribat yapmazdı. Vicdanı el vermezdi adamın! ” (Ergenekon İddianamesi, s. 866).
Devlet Bahçeli’nin Mustafa Özbek adını duyar duymaz ayağa kalkarak sendika temsilcilerini odasından kovmuş olmasına çok sevindim doğrusu. Ülkesini ve insanını seven herkesin de böyle yapması gerekir.
Devlet Bahçeli seçim atmosferinde herkesin yaptığı yanlış söylemlerini istisna edersek, üslup ve ciddiyetiyle de dikkat çekiyor. Sanırım PKK terörünü ayrı tutan ve dışlayan bir “Kürt Meselesi”nde bu ülkenin birlik ve dirliğini amaçlayan yeni açılımlara katkı sağlarsa, liderliğindeki parti, siyasetteki yerini daha da büyütecektir.
(*)http://www.ihlassondakika.com/detail.asp?id=142284