Seçimlerden Çekilen Aday
Acaba şu iki hadiseyi okuduktan sonra seçimlerden çekilen bir aday olur mu? Bilmem, belki de olur. En azından derin derin düşünen ve “nasıl bir işe çatmışız?!” diyen bulunur inşallah!
Adiyy İbn-u Amire el-Kindi (radiyallahu anh) anlatıyor: "Rasulullah (A.S) buyuruyorlar ki:
-Bir işe memur tayin ettiğimiz kimse, bizden bir iğne veya ondan daha küçük bir şeyi gizlemiş olsa, bu bir hiyanettir (gulül), kıyamet günü onu getirecektir.
Bunun üzerine, Ensar'dan bir zat kalkarak:
-Ey Allah'ın Rasulü! Şu vazifeyi benden geri al! dedi, Hz. Peygamber (a.s.):
-Sana ne oldu? diye sordu.
-Senin az önce şunu şunu söylediğini işittim ya! deyince Hz Peygamber (a.s.):
-Ben onu şu anda tekrar ediyorum: "Kimi memur tayin edersek az veya çok ne varsa bize getirsin. Ondan kendisine ne verilirse alır; ne yasaklanırsa onu terkeder.” (Müslim, imaret 30 (1833))
Ebû Zerr (radıyallâhu anh) anlatıyor:
-"Ey Allah'ın Resûlü! dedim, beni memur ta'yin etmez misin?"
Bu sözüm üzerine, elini omuzuma vurdu ve sonra da:
-"Ey Ebû Zerr, sen zayıfsın, memurluk ise bir emanettir. (Hakkını veremediğin taktirde) kıyamet günü rüsvaylık ve pişmanlıktır. Ancak kim onu hak ederek alır ve onun sebebiyle üzerine düşen vazifeleri eksiksiz edâ ederse o hâriç" buyurdu."( Müslim,, İmâret 17, (1826); Ebû Dâvud, Vesâyâ 4, (2868); Nesâî, Vesâya 10, (6, 255))
İslam tarihini dikkatle inceleyenler, devletin başında bilgili, adil idareciler olduğu sürece devletin güçlenerek geliştiğini, böylece halkın devlete güveninin arttığını, İslam'ı yaşamanın kolaylaştığını, dolayısıyla toplumun barış, huzur ve saadetinin sağlandığını, sonuç itibariyle refahın artarak ümran ve uygarlığın geliştiğini gözlemlerler.
Gazali de devletin ömrünü, ahlakî ve insanî faziletlerin devamına bağlamıştır. O'na göre hükümdarın bozulması halkın bozulmasına sebep olur. Hükümdarın bozulmasını da alimlerin bozulmasına bağlar. Bu da devletin yıkılmasında, halk ve onu idare edenlerle aydınlatanlardaki dinî ahlakî değerlerin önemini ortaya çıkarmaktadır. "Adil olmak şartıyla, kafir de olsa devlet devam eder; fakat zalim olan devlet yaşamaz" vecizesini zikreden Gazali'ye göre "Sadaka insanın ömrün uzattığı gibi, adalet de devletin ömrünü uzatır." (Fahreddin Korkmaz, Gazali'de Devlet, s. 40,47)
İdarecilik ve memurluk her ne kadar hakkını veremeyenler için ahirette bir rüsvaylık ve pişmanlık ise de görevini yapanlar için endişelenecek, korkulacak bir vazife değildir. Devletin işini yürüterek ümmete hizmet edenler, faziletli insanlardır. Dünyada ve ahirette ücret ve sevaplarını alacaklardır
İşte konuyla ilgili bazı hadis-i şerifler. Hadisleri Rudanî,den (Cem’u’l Fevaid, 3/165 vd.) aldık. Daha fazlası için oraya bakılabilir.
"Ümmetimden herhangi bir kimse insanların işinin başına gelip de onları, kendisini ve ailesini koruduğu gibi korumazsa, asla cennet kokusunu koklayamaz."
"Kim Müslümanların işine tayin edilirse, onların ihtiyacını görünceye kadar, Allah onun ihtiyacını görmez."
“Kıyamet gününde cehennem ehlinden en şiddetli azap gören, bir peygamberi öldüren veya bir peygamberin öldürdüğü kimse ve bir de zalim hükümdardır."
"Dört Kimse vardır ki , Allah onlara gazap eder: Çok yemin eden satıcı. Gururlu mütekebbir genç. Yaşını başını almış zinakar. Zalim hükümdar.”
"Dikkat edin ey insanlar! Allah zalim bir hükümdarın namazını kabul etmez."
"Üç kimsenin Cenab-ı Hak lailahe illallah şehadetini kabul etmez. Onlardan biri de zalim hükümdardır."
"Bir adam, on kişinin emiri bile olsa, mutlaka kıyamet gününde elleri bağlı olarak getirilecektir; Onu ya adaleti çözecek, ya da zulmü helak edecektir."
Seçimler yaklaşırken idareciler olaya bir de bu açıdan bakmalıdırlar değil mi?
Bizden uyarması…