Batı’da yaygın olan fütüroloji ilmiyle ilgili enstitü ve fakülteler vardır. Fütüroloji asla gaybı bilmek değildir. Çünkü gaybı Allahü teâlâ bilir. “Fütüroloji” geleceğin tahmini ya da hesaplanmasıdır. Böylelikle başta tarih olmak üzere çok sayıda bilgilerin ışığı altında bazı değerlere ulaşılır.
Jeostratejist ve siyaset bilim uzmanı George Friedman’ın son eserine göre: “Türkiye, Osmanlının sahip olduğu topraklara Osmanlının adaleti, hoşgörüsü, iyi ve güzel metodları ile yeniden bu topraklarda yaşayanların müttefiki ve stratejik dostu olabilir.” Yalnız Friedman değil Ekim 2008’de Washington’da Jamestown Foundation adlı düşünce kuruluşunda Graham Fuller’in: “Türkiye, tam yüzyıllık aradan sonra ilk defa büyük bir bölgesel güç haline geldi.” sözleri tartışma meydana getirdi.
21. asır yeni düzenini arıyor. Tarih Türkiye’ye yeni görevler yüklemektedir. “Mekanın tarihsel derinliği ve jeopolitiği bunu zaruri kılmaktadır.” Maddi manevi ve tarihsel şartlar Türkiye’yi buna zorlamaktadır. Türkiye’nin bu hedefe varmasını istemeyenler ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarını bozmak istemektedirler.
Tarih ve coğrafya bir ülkeyi asla rahat bırakmaz. İmkanlar ve tehlikeleri de beraberinde getirir. Bundan asla kaçınılamaz. Türkiye’nin Osmanlının siyasi mirasına sahip olması asla ve asla Osmanlının yeniden inşası değildir. Mazisinden kopan topluluklar tarihten silinmiştir. Dilini, mazisini, milli ve manevi değerlerini kaybetmiş olanlar tarih sahnesinden silinmiş tarihin sayfaları arasına gömülmüştür.
Fütüroloji ilminin öngördüğü şartlar gerçekleşirse bugün dünyanın 17. Avrupa’nın 5. ekonomik gücü olan Türkiye en geç 2025’te dünyanın 10. ve 2052’de 4. gücü olması muhtemeldir. Friedman’a göre Türkiye’de karışıklık, iç savaş olmaz ve demokrasi, insan hakları gelişirse bu hedef kaçınılmaz olur. Türkiye’nin IMF’ye ihtiyacı yok. Türkler, ülkelerinin güçlü bir ülke olduğunu bilmiyorlar. Ve stratejik uzmanlara göre Türkiye’nin bölgedeki gücü AB’nin işine yarar. Friedman’a göre İsrail, Almanya, Rusya Türkiye’yi büyük güç olarak görmektedir. Almanya’da 60 bin Türk işadamı vardır. Yıllık ciroları 30 milyar eurodur. 500 bin kişiye iş (istihdam) sağlamaktadırlar. Avrupa’da ise iş adamı sayısı 120 bindir. İslam Dünyasında 10 büyük şirketin 8’i Türk şirketidir. Gençlik çağımızda toplu iğneyi bile dışardan alıyorduk. Şu anda 12 bin çeşit ürünü ihraç ediyoruz.