Yürek mektuplar
Arzu Bal;
“Bir yazınızda diyorsunuz ki, ‘Erkeği dayağa teşvik eden şey, sorunları kaba kuvvetle çözme meylidir! Erkeği kaba kuvvet kullanmaya meyilli olarak yetiştiren kişi ise, maalesef yine ‘kadın’dır! (annesi).
“Bence yanılıyorsunuz Yavuz Bey! Erkeği kaba kuvvet kullanmaya meyilli olarak yetiştiren kişi anne değil, babadır!
“Siz erkek olduğunuz için mi erkeği kaba kuvvet kullanmaya meyilli olarak yetiştiren kişinin anne olduğunu iddia ediyorsunuz?”
* Evet, olabilir, mümkündür. Belki de “erkek” olduğum için öyle düşünmüşümdür. Acaba siz de “kadın” olduğunuz için tersini düşünüyor olmayasınız?
Gerçek şu ki, çocuklar, karakterlerinin oluşum aşamasında babadan ziyade anneyi görürler ve anne ile daha fazla vakit geçirirler.
Bunu da görmezden gelip orta bir yol bulalım: “Çocukların yetişmesinde anne ve babanın ortak sorumlulukları vardır” diyelim.
Yani kaba kuvvete eğilimli her çocuktan ikisi aynı derecede sorumludur. Buna bir itirazınız var mı?
Osman Eren;
“Yazılarınızı her gün olmasa da Moral FM’deki yorumlarınızı muntazaman takip etmeye çalışıyorum. Dindar kadınların fazla süslendikleri, erkeklerin ise duyarsızlaştıkları konusundaki tespitinizde bence çok halksınız. Bu konuda çok doğru şeyler yazdınız.
“Muhtemelen bu tür yazılarınıza fazlaca tepki gelmektedir. Ama aldırmayın. Dediğiniz gibi, ‘Yürek pusulası sürekli kıbleyi göstermezse, bazı sapmalar kaçınılmazdır. Bu yüzden yürek pusulası sık sık kıbleye ayarlanmalıdır.’
“Gerçekten de çok haklısınız, ancak bu fitne-fesat zamanında kıbleyi düzgün tutmak hiç kolay değil.
“Üniversite öğrencisiyim. Bütünlemelerim bitti. İnşallah kısa bir süre sonra memleketime gideceğim. Yürek pusulam her zaman kıbleyi göstersin isterim. Bunun için de okumam gereken kitaplar ve dergiler olduğunun bilincindeyim. İstiyorum ki bunları siz seçin. Bana bu konuda yardımcı olur musunuz?
* Sevgili Osman. Senin yerine kitap seçmeyi haklarına saldırı gibi görüyorum. Ama bu konuda benim yıllardır uyguladığım bazı tavsiyelerde bulunabilirim.
1. Moda kitaplara boş verip sizi ebediyete taşıyacak kitapları okumaya ağırlık verin. Moda giyim kuşam gibi kitaplar da kısa solukludur. Bunlar yazarlarına ve yayınevlerine para kazandırmanın ötesinde işe yaramazlar...
2. Kitap seçmede ya yazara ya da yayınevine güvenmelisiniz. Güvenilir yazarların ve yayınevlerinin kitaplarını tercih edin…
3. Bu bağlamda Nesil Yayınları’nın ilgi alanınıza giren kitaplarını gözünüz kapalı almanızda bir mahzur yoktur… (Tavsiye edebiliyorum, çünkü çoğunun içeriğini biliyorum, çoğunu okudum).
4. Kıble eksenli çok sayıda dergi çıkıyor. Kıble adına sizi ajite etmeyecek, militanlaştırmayacak, sadece bilgilendirip özgür bırakacak çerçevede yayın yapan durmuş-oturmuş dergileri tercih edin.
Başta bizim Moral-Nesil grubunun çıkardığı “Moral Dünyası” Dergisi (0212 652 76 66) olmak üzere, keyifle okuyup yararlandığım birkaç derginin adını anayım: “Kültür-Sanat” (0212 527 45 97), “Düşünce Gündem” (0212 631 21 21), “Mostar” (0216 311 24 34); “Sızıntı” (0216 318 60 11), “Türk Edebiyatı Dergisi” (0212 526 16 15) ve zaman zaman doğup zaman zaman batan birkaç Tarih Dergisi…
Şerife Tortop;
“Kitaplarınızı, özellikle de Vakit'deki yazılarınızı beğeni ile takip ediyorum. Bilhassa günümüzde sizin gibi gerçekçi ve iyimser bakışlı yazarlarımıza çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Osmanlı tarihindeki gerçekleri sizin ağzınızdan duyabilmemizi de büyük bir şans olarak kabul ediyorum. Allah sizden razı olsun ve muvaffakiyetlerinizi arttırsın.
“Bir istirhamım var: Annelere yönelik çocuk eğitim çalışması yapıyorum (Daha önce 'Çiçeklerimiz Solmasın' ismi ile birinci çalışmamı yapmıştım. 6 baskı yaptı, güzel ilgi ve takdir gördü).
“Gülay Atasoy'un 'Örnek Anne Nasıl Olur' (Nesil Yayınları, 0212 551 32 25) kitabındaki 'Ölmüş Anneme Mektubumdur' başlıklı önsözünüzü kendi kitabıma alabilir miyim? (Yazınızdan çok etkilendim).”
* Sitayişkâr ifadeleriniz için >Allah razı olsun Şerife Hanım. Elbette kitabınıza alabilirsiniz.
-
Nurcan Kırat;
“İmam hatip lisesi mezunuyum. Şu anda da açık öğretim ilahiyat okuyorum.
İlk defa sizi ortaokulun son sınıfında 'Hayatı Aşkla Yaşamak” isimli kitabınızla tanıdım. Allah razı olsun. Çok şey değişti hayatımda...
“Bence güzel olmak demek temiz, tertipli, düzenli ve bilgili olmak demektir. Bir karış topuklu ayakkabı giyip, bir ton makyaj yapıp, süslenip püslenip sokağa çıkmak değil.
“Ben Bursa’daki Moral Kültür Merkezi’nde gördüğüm güzel tesettürlü ablalara özenip örtündüm. Aynen devam ediyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.