Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Obama ve Peres’ten nevruz selamı

Obama ve Peres’ten nevruz selamı

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad yılbaşı (Krismas) münasebetiyle İngiliz Dördüncü Kanala bir yılbaşı mesajı vermişti. Burada İngiliz ve Amerikan halkına seslenmiş ve dostluk köprüsü kurulması üzerinde durmuştu. Nevruz günü olan 21 Mart münasebetiyle olsa gerek Amerikan Başkanı Obama da bir iade-i mesaj yayınlamış. Video mesajı eşliğinde, İran halkının 12 gün devam eden nevruz bayramını kutladı ve İran halkı ve liderliğine açılmak istediklerini duyurdu. Esasında Clinton döneminde de daha alt düzeyde benzeri açılımlar ve girişimler yapılmıştı. Video mesajı bir Amerikalı liderin 30 yıl boyunca ilk defa İran halkına doğrudan seslenmesi anlamına geliyor. Obama'nın konuşmasında iki mesaj gizliydi. Zımni olarak İran'dan 'terör'ü bırakmasını ve barışa gelmesini istiyor. Esasında İran'a yönelik mesajında Obama ihtiyatlı bir dil kullandı. Buna mukabil, gerek İran Dini Lideri Hamaney gerekse Cumhurbaşkanı Nejad nevruz mesajları çerçevesinde Obama'nın mesajına doğrudan temas etmediler. Daha doğrusu görmezlikten geldiler. Buna mukabil, Obama'nın mesajına cevap vermek İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Civanfikr'e düştü. Civanfikr konuşmasında ABD'den somut ve pratik adımlar beklediklerini duyurdu. Mücamele ve jest dönemi bitmişti ve peşrevlerden sadede gelme gereğinden söz etti. İran yıllar yılı ABD ile diyaloğa açık olduğunu ifade ediyor. Lakin öze ve sadede gelinmesini ve ABD'nin İran'a yönelik olarak davranış kalıplarını değiştirmesini istiyor. Civanfikr geçmişi unutmaya ve yeni bir siftah ve başlangıç yapmaya hazır olduklarını lakin bunun için ABD'nin İran'la ilgili temel yaklaşım ve politikalarını değiştirmesi gerektiğini savunuyor.

***

Geçen yüzyıldan beri İran ile ABD arasında birçok gelgit yaşanmış. 1953 yılında seçimle işbaşına gelen Musaddık rejimi CIA'nin yardımlarıyla devrilmiş ve Şah yeniden tahtına iade edilmişti. Yine Devrimden sonra iki ülke yeni gelgitler yaşadı. Geçmişin tortularına rağmen Obama idaresi İran'la yeni bir başlangıç yapmak istiyor. Bunun için birçok meslek erbabıyla birlikte geçtiğimiz günlerde İran'a bir spor takımı gitti ve burada güreş müsabakaları yapıldı ve Amerikalı yazarlar İran halkıyla doğrudan temas kurdular ve bunun ABD'de müspet akisleri oldu. Şöyle söylemek mümkün: ABD, İran'ı yeniden keşfediyor. Lakin bu keşif turu veya gezisi akim kalabileceği gibi başarıyla da sonuçlanabilir. Bu iki ülkenin niyetine ve liderlerinin süreçteki maharetine bağlı bir keyfiyet. Obama bu ilk mesajında farklılıklara işaret etmekten özenle kaçındı. Önemli olanın bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğu mesajını iletti. Ahmedinejad da bu girişimlere yönelik geçmişteki mesajlarında ilişkilerin temelinin karşılıklı saygı ve mütekabiliyet olduğunu vurgulamıştı. Yani ABD ile İran arasındaki ilişkilerin geleceği psikolojik unsurlara bağlı. Bunu dışında Şah döneminden sonra ABD'nin dondurduğu 8 milyar dolarlık bir İran hesabı var. Bunun dışında nükleer program iki ülke arasındaki en temel pürüz. Obama bu hususta stratejisini belirlemiş durumda. İran'la açıktan görüşmek ve diplomatik yollarla askeri amaçlı nükleer programını durdurmak. İkinci kademede, pazarlığa cevap vermemesi halinde İran'ı 'ılımlı Arap ülkeleri' ve İsrail' ile kuşatmak ve birlikte bir çözüm üretmek. Herhalde bu çözümün diplomatik olmayacağını söylemeye lüzum yok. Tabii ki en pürüzlü bir başka mesele bölgedeki iktidar ve nüfuz paylaşımı ve bu denklemde İsrail'in varlığı. Time dergisinden Tony Karon'un yazdığı gibi: "The Clock on Iran Is Ticking - But How Fast?/ İran ile ABD arasında süreç başladı hızını ise şartlar ve zaman belirleyecek..."

***

Bir Nevruz mesajı da İsrail'den geldi. Lakin Şimon Peres tarafından verilen bu mesaj Obama'nınkisi gibi hem halka hem de liderlere yönelik değildi. Münhasıran halka idi ve İsrail kadim İran halkıyla devrim sonrası liderliği birbirinden ayırıyor. Bu bağlamda, İran dini liderliği için acil bir son temenni ederken İran halkına da iyi dilek mesajlarını yolluyordu. Lieberman'ın Mübarek için söylediği 'canın cehenneme' ifadesini İranlı liderler için de Şimon Peres hem de Nevruz gününde tekrarladı. 'Her gün Aşura her yer Kerbela' söylemine nazire yaparcasına Farsça yayın yapan İbrani Radyosuna verdiği Nevruz mesajında Şimon Peres liderlere beddua makamında İran halkına 'Nevruzunuz zafer ve her gününüz nevruz olsun..." demiştir. Şimon Peres'ten öce İran doğumlu eski Cumhurbaşkanı Moşe Katsav da daha önce nevruz münasebetiyle benzeri bir Farsça mesaj yayınlamıştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi