Mideden dolaşım sistemine kadar birçok uzva şifa imiş “günlük ağacı”... Dumanı da nazar ve büyüyü uzaklaştırıyormuş. O yüzden de çok kıymetli... İki yıldır ifşa olan “günlükler” de Türkiye’nin zihnini açıyor, idrakine iyi geliyor. Özden Örnek’in, Balbay’ın günlüklerini okudukça, bürokratik seçkinlerin, her biri birer entelektüel hazine(!) olan konuşma kayıtlarını dinledikçe bir yandan öğreniyor, diğer yandan dehşete düşüyoruz. Müreffeh ve demokratik bir toplum olacağız diye hayaller kurarken, birilerinin bize nasıl deli gömlekleri giydirmeye hazırlandığını öğreniyoruz. “Bu defa geldiğimizde 10-15 yıl gitmememiz lazım” diyen, bir türlü aydınlanamayan(!) kafalarımızı “ne yapıp edip” aydınlatmaya azmetmiş üniformalı bürokratlarla onlara “yancı yazılmış” gazetecilerin “derinlikli sosyal ve siyasi analizlerini(!)” okuyoruz günlüklerden...
***
Bu ülke özgür ve şeffaf olma yolunda ilerleyecek. Kaçınılmaz bir durum bu... Zira toplum, dipten gelen bir enerjiyle, belki de içgüdüsel olarak bu değişimi istiyor. Özgür, sorgulayan ve talep eden bir toplumun, “müesses nizamın seçkinlerini” ve onların “hınk deyicilerini” huzursuz ettiği de aşikar... Manivelanın el değiştirmesi kolay ve sancısız olmuyor haliyle... Ama özgür ve adil bir ülkede yaşama hayali de giderek yakınlaşan bir gerçek oluyor. Günlükler ortaya saçıldıkça, bu ülkeyi “vesayet cenderesine” sokmak isteyen meş’um fikirler giderek uzaklaşıyor. Günlük ağacının dumanıyla uzaklaşan büyüler gibi...

Engelli koşu
En temel vatandaşlık hakkı olan “oy vermek” neden bu kadar eziyetli bir hale sokulur ki? Önce seçmen kütüklerindeki yanlışlarla boğuştu milyonlarca insan... Muhtarlık-nüfus müdürlüğü-belediye- seçim kurulu arasında koşturmaktan bitap düştü. Binbir uğraştan sonra “seçmen kağıdına” kavuştu ama, “ulu bürokrasi” yine buyurdu: Kimlik numaran yoksa oy veremezsin! “Seçime 10 gün kala mı söylenir bu?” dese de, sesini duyuramadı “bir türlü seçmen olamayan” vatandaş... Şimdi yine nüfus müdürlüklerinde kimlik numarası peşinde milyonlarca insan... Bir bürokrasi düşünün ki, seçim sandığına giden yolu vatandaş için engelli koşu parkuruna çevirsin! Yanlış anlamayın sakın, burası hukuk devleti!