Bir yıldız daha kaydı
Kendisiyle ilk kez 1991 seçimlerinde karşılaşmıştık. RP, MHP ve IDP ittifak yapmıştı. Ben Tokat adayları arasındaydım. Muhsin Bey Sivas adayıydı. Yeşilyurt ilçemizin MHP teşkilatı Muhsin Bey'i davet etmiş, o da oradaki mitingimize katılmıştı. Miting otobüsünde önce ben sonra Muhsin Bey konuşmuştu.
Daha sonra değişik vesilelerle görüşmüştük. Yayınladığım haftalık Yörünge dergisine de birçok kez misafir olmuştu.
Milletvekili seçildiğimde beni kutlayanlar arasında Muhsin Bey de vardı. Onun telgrafına ben telefonla cevap vermiş, nezaketi için teşekkür etmiştim.
Telefonda uzun uzun konuşmuştuk. Hiç unutmam demişti ki: "Biz milletvekili seçilinde bu devran böyle devam edecek zannetmiştik. Bir de baktık ki süre dolmuş. İnsan sürenin nasıl dolduğunu anlayamıyor. Benim tavsiyem vekil olduğun sürece vaktin kıymetini bilmen ve iyi değerlendirmendir."
Daha sonra değişik münasebetlerle bir araya geldik.
Muhsin Bey'i severdim. Kişilikli, erdemli bir insandı. Delikanlıydı. Yiğitti, mertti. Farklı partilerdeydik ama birbirimizi farklı görmüyorduk.
2004 belediye seçimlerinden önce karşılaştığımızda o bana, "Tokat'tan bir aday koyuyoruz ki fark atacak göreceksin!" diye adayın ismini vermişti. Bu yüzden adaylar ilan edilmeden önce benim seçim bölgemdeki BBP adayının kim olduğunu ben biliyordum.
22 Temmuz seçimlerinde aday olduğunda Ankara'da bir lokantada karşılaşmıştık. Sivas'tan bağımsız adaylığını koymuştu. "Eh Abdullatif Bey de aday değil, işin epey kolaylaştı" diye espri yapmıştım.
İlkeli bir insandı. Politika cambazlığına hiç tenezzül etmedi.
Türk politikasındaki "Muhalefette tasvip olmaz" ilkesizliğine düşmedi.
Refahyol hükümetine güven oyu verirken, "Sadece Müslümanların iktidarını engellediler demesinler diye size kerhen destek veriyoruz" mealindeki konuşması bile ne kadar ilkeli davrandığının tarihe geçen örneklerindendi. Erbakan Hoca'nın rahatsızlığına rağmen BBP Genel Merkezi'ni ziyaret etmesinde hiç şüphesiz o cemilenin payı vardır ve kanaatimce az değildir.
Aynı olumlu tavrı cumhurbaşkanlığı seçiminde göstermesi onun alışılagelmiş siyaset taktiklerine tenezzül etmediğini göstermesi açısından önemliydi.
21 Şubat 2009 Cumartesi günü Meclis'e verdiği bir kanun teklifi için "Tebrikler Yazıcıoğlu" diye bir makale yayınladım. Memnun kalmıştı, partiden arayıp selamını ilettiler. Yazımı da BBP'nin sitesine koymuşlardı. En son İstanbul'da bir kahvaltıya davet etmişti, ben İstanbul dışındaydım, icabet edememiştim.
Örnek bir muhalefet lideriydi.
Keşke ötekiler de Muhsin Bey gibi muhalefet yapsalar
Güzel insanlar güzel atlara binip gittiler.
Bu güzel insan da siyaset arenasındaki kavgayı, gürültüyü bıçakla keser gibi kesip gitti.
Şimdi siyasetçiler onun hatırasına saygı göstermek istiyorlarsa boş lafları bıraksınlar. Meclis'e verdiği bir teklif var, onu bir an önce kanunlaştırsınlar. 12 yaşın altındaki çocuklara Kur'an öğretilmesini ve 15 yaşın altındakilere hafızlık yapmalarını yasaklayan kanunu kaldıracak tek maddelik bir teklif verdi. Şimdi siyasilere düşen bu teklifi kanunlaştırmalarıdır. Böylece hepimiz ve Kur'an öğrenen herkes arkasından dua etmiş olur.
Helikopter kazasını duyduğum andan beri keyfim kaçtı. Öz kardeşimi kaybetmiş gibiyim, canım acıyor, üzülüyorum, dua ediyorum.
İnançlı bir insandı. İyi bir insandı. Güzel bir insandı. Yiğit bir insandı.
Yakınlarına sabr-ı cemil, ecr-i azım niyaz ediyorum.
Allah rahmetiyle muamele buyursun.
Türkiye'nin başı sağ olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.