Işık görüyorum
Evvelâ Muhsin Yazıcıoğlu ve kendisiyle birlikte dâr-u bekaya irtihal eden kardeşlerimize rahmetler diliyorum. Öte yandan; centilmenliğin bizim literatürdeki karşılığı civanmertliktir. Sivaslı vatandaşlarımıza; Muhsin Bey'e dolayısıyla BBP'ye gösterdikleri civanmertlikten, şehremanetliğini merhumun siyasi vârisi sayılan geride kalan arkadaşlarına % 50'nin üzerinde reyle teslim etmeleri her türlü takdirin üstündedir. Hemen ilâve edeyim ki; Sayın Kurtulmuş'un, Muhsin Bey ve arkadaşlarının gitmekte oldukları ilçe belediyesinde SP'li adayı feragate dâvetle, söz konusu adayın da bu feragate iştiraki ülkemizin siyaset arenasında unutulmayacak; fakat hâzin anlar olarak yâd olunacaktır.
Bu elîm kayıbın sertleşme emaresi gösteren seçim iklimini, herkese, o kaçınılmazı yâni nefeslerin sayılı olduğunu, bilmem nerede, saat kaçta, tabutumun tahtası hangi ağaçta diyen şâiri de, vefatı da hatırlattı. Çoğumuz fâni olduğumuzun idrâki içinde sesimizi kıstık, hareketlerimizi nezaket kalıbı içine soktuk. Doğu vilayetlerimizde muhtarlık seçimlerinde husule gelen, maalesef can kaybının da oluşu kederimiz olmuştur. Gelelim seçimi tahlile:
Efendim; elbette ki ben reyimi şurası burası değil, muhtarın bile SP'li olduğunu tahmin ettiğim zâta verdim. Evvelâ SP'nin Sayın İl Başkanı Sadreddin Karaduman Bey evlâdımızı tebrik etmeyi görev addediyorum. Bu seçimin çalışmalarını 1 yıl önceden başlatma kararı ve plânını hazırlayıp sunduğundan ve de bu plânı onaylayıp teşekkürle tatbike konmasını işaret eden Recâi Kutan Beyefendiye de tebriklerimi sunuyorum.
26 Ekim'de yapılan kongrede, AKP'ye gitmiş bulunan bir hekim arkadaşın, genel idare kuruluna alınmasını, geçen darbenin acısının duyulmamaya başladığına yordum. Bana göre AKP'ye oy vermiş Milli Görüş’çülerin yeniden reylerinin kazanılması anlayışı olmalıdır... Bu sütunlarda da defaatle yazmışımdır. Daha sonra İBB adaylığına Mehmed Bekaroğlu'nun intihab olunması, yadırgadığım husus olmuşsa da, bir ilçe başkanının; “Ağabey sen şükret, o olmasaydı 1999'da Beşiktaş'da Fazilet'in adayı olup, seçilemeyince Ali Müfit Bey tarafından mühim bir işletmenin genel müdürlüğüne getirilen kişi düşünülmüş..” dendiğinde sesimi kıstım. Hakkını vermek gerekir ki; Mehmed Bekaroğlu Bey'in yolsuzluklar üstüne gitmesi, vazifeyi yerine getirme bakımından yeter de artar bile.
Belki de başka bir aday konulsaydı, onun söylediklerini söylemezdi. Maalesef yazarıyla, çizeriyle, partilisiyle, belediye meclis ve il genel meclis adaylarının, hâtta reis adaylarından kimilerinin doğruyu söylemek yerine, çatmak rey kaybettirir düşüncesinin benimsendiğini esefle gördüm. SP ile ilgili bu yazı da bu kadar kâfidir.
AKP'ye gelince; 8 puan gerilemiştir. Kırklareli, Tekirdağ ve Edirne’deki sonuçlar; bu bölgenin açlığa duçar edilmesinin faturasıdır. Tarımın öldüğünü, o güzelim Çanakkale domateslerinin Çanakkale’de tarlada çürümede olmasına, Şubat ayında bile rastlanması bu tokadı getirmiştir.
Öte taraftan çeşitli belediyelerin saf değiştirmesi, AKP'nin elinden çıkıp CHP'ye, MHP'ye veya bir başka partiye; CHP'nin, AKP veya MHP'ye geçmesi, rantçıların mücadelesinde suç duyurularına, mahkeme kapılarına giden kavşaklara yol açmıştır.
Bir haber sitesinde Balıkesir'de artık ürünlerinin para etmemesinin, yarım asır evvel dedelerinin giymekte olduğu karalastiğe dönüşe yol açtığı haberi yer alıyordu.
Benim sevgili büyüğüm Adalet eski Bakanı Muhterem İsmail Müftüoğlu Beyefendi, yüksek nezaketiyle insanımıza “anlatamadık” diye tevazu gösteriyor. Hayır Sayın Bakanım... 70 yaşlarına geldik dayandık. Yarım asırdır meydanlarda konuşuyoruz. Sizin Yassıada Mahkemelerinde hitabenizle o vazifeli hakimlere bile söz geçirebildiğinizi, anlattıklarınıza hak verdiklerini kimbilir günümüzde... Bal gibi anlıyorlar da, işlerine gelmiyor... En iyisi Umreye gidip, Medine'de Efendimiz’e hâli pürmelâlimizi dökeyim. Dâvâsı olmayandan bizârım.
NOT: Mücahid-i Fisebilillâh Muhterem Salih Doğan Pala'nın 9. Ahmed Ceylan'ın vefatlarının 6. senei devriyesinde Cenab-ı Allah’dan rahmetler diliyorum...
•
BİZE GELENLER
“Müslümanların Kurtuluş Projesi (Emr-i bi'l ma'ruf nehy-i ani'l münker) yazan Şehmus Uğur. Semere Neşriyat’tan yayımlanmış olup, 136 sahifedir.
Hemen peşinden Abdullah Yalçın tarafından kaleme alınmış ve “Tevekkül” adını taşıyan bu kitap da 112 sahifedir. Bu çalışmayı da Semere Neşriyat çıkarmıştır.
“Cömertlik” isimli kitabın Semere Yayınları’nca neşredildiğini, yazarının Ömer Saruhan olduğunu ifade edelim. 120 sayfalık bir çalışmadır. Semere Yayınları’nca cömertlik adlı çalışmayı yayımlamak, adetâ İsraf'da neşre hazırlamak mecburiyet olmuştur.
Sıddık Erdem'in çalışmasını Semere Neşriyat yayımlamakla 96 sayfayla israfı anlatırken, israf etmemek gerektiğini ortaya koymuştur. Yine Semere Neşriyat’ın “Hâcegan ile Efser” isimli kitabını bir öykü olarak Bilâl Yararlı kaleme almıştır. 104 sahife olup, Mehmed Ali Gönül'ün “En Güzel Örnek Peygamberimiz” adlı kitabı 154 sayfadır ve Dua Neşriyat’tan yayınlanmıştır. Edinme adresi: Yümni İş Mrk.
Tel: (0212) 526 60 68 - (0212) 526 67 84
Fiemanillah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.