Bakanlar ve vekiller Başbakan'ı hak etmiyor
Seçimler bitti…
Şimdi değerlendirme zamanı…
Dün Saaddet Partisi’nden ve başarısından bahsetmiştik…
Bu gün de Ak Parti’yle devam edeceğiz…
Seçim akşamı Başbakan mikrofon başına geçerken birinci parti olmasına rağmen büyük bir üzüntü içinde olduğu gözle görülecek kadar belirgindi…
Yorgunluğu…
Stresi…
Ve alınan sonuçtaki derin üzüntüsü…
Adeta bu kadar çabaya,koşturmaya ve uykusuzluğa rağmen içinde fırtınalar koparan bir isyan bütün yüzüne yansımıştı…
Onlarca miting…
Karış karış memleket ziyareti…
Muhalefetin aşırı yüklenmesi…
Kartel medyasının amansız iftiraları…
Tabiri caiz ise yedi düvele karşı tek kişilk ordu…
Başbakan bu savaştan yara almış bir lider olarak çıksa da dimdik ayaktaydı…
Ama çok üzgün olduğu da her halinden belliydi…
Bu savaşın faturasının çıkarılacağı kişiler Başbakan’ın mirasından her gün bir şeyler tırtıklayan ve ortaya hiçbir şey koymayan aksine olanı da alıp götüren bazı ihtiraslı bakan ve milletvekilleri ve dayattıkları adaylardır…
Başlarsak kaybedilen illere her şey açık ve net olarak ortaya çıkacaktır…
Van…
Hüseyin Çelik’in memleketi…
Diyarbakır…
Mehdi Eker’in memleketi…
Antalya…
Mehmet Ali Şahin’in memleketi…
Ordu…
Hilmi Güler’in memleketi…
Eskişehir…
Kemal Unakıtan’ın memleketi…
Mersin…
Kürşat Tüzmen’in memleketi…
Manisa…
Hüseyin Tanrıverdi’nin memleketi…
Giresun…
Nurettin Canikli’nin memleketi…
Siirt, Şanlıurfa,Antalya ve Adana ile ilgili de söylenecek çok şey var elbette…
Daha önceki aylarda seçim yokken bile bir kabine değişikliğinin olması gerektiğini ifade etmiştik…
Canlı ve dinamik aynı zamanda yeni bakan olmanın verdiği haz ve heyecanla yerel seçimlere yeni kabine ile girilmiş olsaydı şüphesiz %40 psikolojik barajı çok rahat aşılacaktı…
Mevcut kabinenin bazı bakanları heyecanını yitirmiş,rahatlık koltuğuna alışmış ve maalesef yıpranmış bir şekilde seçime girdiler…
Seçim bölgelerinde çalışmak yerine Başbakan’ın eteğinden ayrılmadılar…
Bulunduğu illeri Ak Parti’ye kazandırmak yerine Başbakanın gözü önünde olmayı tercih ettiler…
Her iktidar döneminde olduğu gibi etraflarını saran ve maalesef ranttan ihaleden başka bir şey düşünmeyen bazı çıkar grubu engelini aşamadılar…
Politikada en çok zarar veren dedikodu ve fısıltı gazetesinin önüne geçemediler…
Çalışmadılar…
Çalışamadılar…
Çalıştırılmadılar…
Başbakan’ın rüzgarı yeter dediler…
Oturup keyif yaptılar…
“One minute” yeter dediler…
Rehavet içinde oturup seçim sonucunu beklediler…
Sonuç hüsran…
Şanlıurfa’da vekillerin ve teşkilatın kişisel ihtirasları…
Adana’da vekillerin yanlış politikaları…
Antalya’da başkanın icraatlarını anlatamama beceriksizliği…
Siirt’te eski başkan Mervan Gül’ün ayyuka çıkan yolsuzluk dedikoduları seçimi kaybettirmiştir…
Başbakan yanıltılmış,doğrular kişisel beklenti yüzünden sümen altı edilmiştir…
“Nasıl olsa kazanıyoruz o halde benim adamım olsun” mantığı seçimi kaybetmede en önemli etken olmuştur…
Gösterilen adayların çoğunda bakan ve vekillerin Başbakan üzerindeki etkisi ve baskısını biliyoruz…
İşte bu yanlış tercihler Başbakan’ın çalışmalarına gölge düşürmüş ve yaptığı bir çuval incir onlar sayesinde berbat olmuştur…
Teşkilatların yaptığı daniskalar ise başlı başına bir konu…
Kısacası…
Ak Parti’yi bu hale getiren yine Ak Partili’ler olmuştur…
GÜNÜN SÖZÜ
Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize,dikenin çiçeği var diye sevinelim.
GOETHE