Haklıya kimse hakkını veremez
Bir şehir eşkıyası geliyor, cebinizdekinin tamamını zorla alıyor.
Siz "Ben evime nasıl gideceğim" diye sızlanmaya başlayınca size bir otobüs bileti alıveriyorsa siz ona dua ediyor musunuz?
Boğazdaki babadan kalma köşkte yaşayan, azizken zelil olan, zenginken fakir olan bir adamın elinden mafya zorla köşkü alıyor.
Adamın gidecek yeri olmadığından kömürlükte yatmasına, köşkünün temizliğini yapmasına, karşılığında meyhanenin artıklarıyla karın doyurmasına izin verdikleri için "Ne yiğit adamlarmış ya sokağa atsalardı ne olurdu halim ?" der mi?
Binlerce yıl önce Firavun, Beni İsrail'in erkek çocuklarını öldürüyordu. Binlercesini boğazlayan bu eli kanlı katil, Musa aleyhisselâmı farkına varmadan besliyordu.
Bir gün Musa Aleyhisselâm Firavun'un karşısına dikildiğinde eşkıya mantığını çalıştırıyor ve: "Seni içimizde bir çocuk olarak büyüttük. Ömrünün birçok senesinde aramızda kalmadın mı? Sonunda yapacağını yaptın, sen nankörlerdensin" diyor.
Musa Aleyhisselâm da ona: "Senin başıma kaktığın o iyilik ise İsrailoğullarını köleleştirmen sebebiyledir." (Şuara 18-22)
Yani bütün Beni İsrail'i köleleştirdin, erkek çocuklarını öldürdün, annem beni suya bıraktı. Sen bilmeden sahip çıktın ve beni besleyip büyüttün. Bu bir iyilik değil ki.
"Küfür cephesinde yeni bir şey yok" isimli eserimde belirttiğim gibi küfrün iman karşısında yeni bir sözü veya yeni bir tavrı yoktur.
Şeytanın, Kabil'in, Ad'ın, Semud'un, Nemrut'un, Firavun'un, Haman'ın, Karun'un söylediklerini ve yaptıklarını tekrarlamaktalar.
Firavun'un Beni İsrail'e yaptığını şimdi Yahudiler, Filistinli Müslümanlara yapıyorlar. 1940 yılarından itibaren İngiltere'nin ve Avrupa devletlerinin içlerindeki Yahudilerden kurtulmak için onlara İsrail devleti vaadini verirler.
Kudüs'e gönderirler. Batılı insanların para ve silah desteğiyle Müslümanları evlerinden, bağ ve bahçelerinden sürüp çıkarırlar.
Musa Aleyhisselâm'ın Mısır'dan uzakta on yıl çobanlık yaptığı gibi Filistinli Müslümanlar da evlerinden ve yurtlarından uzakta altmış yılı doldurdular.
İsrailli tarihçiler ve düşünen beyinler başlarına bir bela geleceğinin farkına vardılar.
Son günlerde "mülkün sahiplerine mallarının yüzde ikisini veya üçünü verelim de soyduğumuz insanları gönülleyelim" demeye başladılar.
Hamas'la baş edemeyince el-Fetih'le Hamas'ı birleştirmeye ve yetkileri kendi çizgilerinden çıkmayan el-Fetihe vermeye karar verdiler.
Başarılı olacaklar mı?
Hayır. Gasbettikleri topraklardan çıkmadıkça dünyanın hiçbir yerinde işgalciler başarılı olamamışlar.
Firavun o güne kadar yetiştirdiği ilim adamlarını Musa Aleyhisselâm'ın karşısına çıkarır. Toplum huzurunda Musa'nın mağlubiyetini göstermek ister. Ama o ilim adamları Musa Aleyhisselâm'ın mucizelerini görünce toplu halde iman ederler. (Şuara 36-51)
Basın yayın organlarını, iletişim araçlarını, haber ajanslarını kendi çıkarları için kurup kullanan Yahudiler, son günlerde yine aynı organlar aracılığıyla Siyonistlerin haksızlığı, acımasızlığı, yaktığı, yıktığı gösterilince yandaşları olanlar Firavun'un ilim adamları gibi haklı fakat zayıf Müslümanların yanına geçmeye başladılar.
Baki'yi dinleyelim:
Nadan elinden alma eğer erse destine
Şehbâz-ı âşiyâne-i devlet yeden be yed"
Yani devlet kuşu alçakların elinden dolaşarak senin eline de gelecek olursa sakın alma
Hakkını sana verme hakkına hiçbir kimse sahip değildir.