Cemal Nar

Cemal Nar

Kurtarın Biz Şu Anayasadan

Kurtarın Biz Şu Anayasadan

İnsaf artık ey iktidar,
çektiğimiz gayrı yeter,
Şu ilkelden çok da beter,
Ucubeden kurtar bizi…

Bu dert bizi şair edecek yahu!..

Ey iktidar! Bir kere daha yazmıştım burada, madem kendiniz yapamadınız, öyleyse TÜSİAD’ın, o da olmazsa Baroların, veya CHP nin hazırlattığı anayasayı kabul edin, ama ne olur bizi bu dertten kurtarın artık.

Kim itiraz ediyorsa, “getir kardeşim, senin hazırlattığın olsun” deyin, işi bitirin.

Bundan kötüsü de olmaz ya!

Muhalefet de “bu hükümet Anayasa yapamaz” saçmalığını bırakmalı artık.

Niye yapamazmış?

İsterse bal gibi yapar.

Bir işe yarayacaksan, engel olma, gel yardımcı ol.

“Hükümetin oy sayısı düşmüş”müş!

Pişkinliğe bak sen!

Ne kadar da düşse, yine senin iki katın. Adam biraz utanır yahu!

Kardeşim iktidar, sen de oylarının kıymetini bil artık. Yavaş yavaş kızmaya başlıyoruz, oyların değerini düşürmen, verenlerin değerini düşürmendir, farkında mısın?

Eğer doğru olan demokratikleşme, reformlar ve darbe anayasasının değiştirilmesi ise, daha ne duruyorsunuz? Eğer Türkiye'nin istikbali demokratik ve sivil bir anayasa ise, muhalefet yanında yer alırsa alır ve kazanır, almazsa almaz ve kaybeder. Kendileri bilir. Fakat sen sana düşeni yapmazsan, sen de kaybedersin, ülke de kaybeder.

Bırakın artık oyalanmayı, zaman su gibi akıyor, yarın bir de bakarsınız seçimler gelmiş. O zaman size “ne yaptınız?” derlerse, ne cevap vereceksiniz? “Muhalefet izin vermedi” mi diyeceksiniz?

Muhalefetin tuzu kuru kardeşim. Baksana, hep sahillerde yaşayanlar, içkilerini yudumlayarak deniz seyredenler onlara oy vermiş. Ne ekonomileri bozuk, ne hürriyetleri eksik. Diskoları çalışıyor, eğlencelerine yasak yok, plajda başörtüsü sorunu da yok. Onlara göre ne âlâ memleket…

Yasaklar gariban halka. Gelir dağılımı Anadolu’da bozuk. Üç günde helikopter kazalarına erişilmeyen dağlar ve yollar sahillerde değil. Onların İmam Hatip, Kur’an Kursu, başörtüsü derdi yok. Eğitimde eşitlik olmasa ne yazar. Onlar zaten imtiyazlı.

Aralarında gariban da yok değil elbet. Bekçisi, temizlik işçisi, odacısı filan da yaşıyordur oralarda. Ama geneli “tuzu kuru” cinsinden. Hiç gocunmasınlar, “hüküm ekseriyete göredir.” “İstisnalar kaideyi bozmaz.”

En yaman çelişki de nedir bilir misiniz?

Bu “tuzu kurular” güya “sosyalist,” emekçiler, fakir fukara da “muhafazakar”! Bunu da ancak bu ülkede görürsünüz…

Boşuna kızmasınlar. Açık açık söylesinler varsa İmam Hatip, Kur’an Kursu dertleri. Varsa söylesinler başörtüsü, tesettür dertleri.

Çelişkiler devam ediyor: Yasak bize, “mahalle baskısı”, “yaşam tarzına müdahale” diye avaz avaz bağırma onlara.

Olmaz öyle şey! Yavuz hırsızlık bu!

Şimdi diyecekler ki, “bak, işi ‘siz biz’e döktüler. Ülkeyi kamplara ayırarak bölüyorlar.”

Dilin kemiği yok tabi. Adamlarda laf da çok maşallah.

Var mısınız? Gelin tüm yasakları kaldıralım, herkes gerçekten eşit olsun, ondan sonra “siz biz” diyenin karnı ağrısın. Ama ondan sonra…

Bu iş bitirilmeli artık. On yıllar oldu, yeni bir anayasa isteği ile yatıp kalkar olduk. Bu laflar artık kabak tadı vermeye başladı. Ne maniniz var kardeşim, yapın bitirin artık.

Ey iktidar, artık milletin canına tak dedi. Seçimlerdeki mesaj, “iktidarsan gereğini yap, değilsen git, yapan gelsin” idi, anlarsanız.

Biz demiyoruz ki ille de bizim dediğimiz gibi bir anayasa yapılsın. Madem anayasalar toplumsal sözleşme niteliğinde üstün hukuki belgelerdir, bunun oluşumunda bütün tarafların yer alması gerekir, iyi, alsın canım, “almasın” diyen yok. Biz, “Yeter artık, yapın bitirin bu işi” diyoruz o kadar.

Hatta başta dedik, “yeter ki engel olmayın, Teziç’in hazırladığına bile varız, siz de olun.”

Olun ve bu işi bitirin artık. Ele güne rezil olduğumuz yetmez mi Allah aşkına!


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi