Sevgili okuyucular, M.Ö. 508 yılı Abdera’da olaylarla dolu olarak geçmiş. Budalalıktan başka suçları olmayan bizim sevimli Abderalılar, belki de tarihlerinde ilk olarak aslında Abdera’nın kendi hâkimiyetleri altında olmadığını anlayıp çok şaşırmışlar.

‘Abdera var, Abdera’dan içerû’
Efendim, bildiğiniz gibi Abdera Cumhuriyeti, M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış sevimli bir şehir devleti imiş. Küçük bir Senatosu ile Ampuloslar ve Okoslar denilen iki partisi varmış. Bu partilerden Okoslar, kendilerini halktan üstün görürler ve halkı ‘göbeğini kaşıyan adamlar’ diyerek küçümserlermiş. Ancak, Abderalılar belki fazla safmışlar ama Okoslar’ın kendilerini hor gördüklerini bilirler ve oylarını asla bunlara vermezlermiş...
Bu yüzden seçimlerden sonra Ampuloslar sevinirken Okoslar üzülürler ve popolarını kaşıyarak dolaşırlarmış.
Normal seçimlerle gelemeyeceklerini anlayan Okoslar, demoskratostan nefret ederler ve millet iradesine de aslâ inanmazlarmış.
İşte bu yüzden Abdera Cumhuriyeti’nin açıklanmayan gerçek anayasasını yaparak bir sandığa saklayıp Apollo mâbedinin mihrabına gömmüşler. Üst derece jakobenyuslar, kendi aralarında esrarengiz bir şekilde gülümseyerek, ‘Abdera var, Abdera’dan içerû’ derlermiş...

Ergenekonus Çetesi ve Darbeyusçular
Sevgili okuyucular, bu kadar tesadüfe ben de yerinizde olsam inanmazdım ama bu satırları yazdığım sırada içeriye İlberyus Hoca girmez mi? Üstelik kucağında garip, tozlu bir sandık vardı. “Hocam aylardır neredesiniz, gözlerimiz yollarda kaldı” dedim. Meğer son altı ayını Abdera’nın yıkıntıları arasında geçirmiş...
“Mîrim” dedi, “Baktım herkes bir yerleri kazıp silah, bomba, mühimmat falan buluyor; ben de Abdera’yı kazayım da belki Ergenekonus’un bir ipucuna rastlarım.”
Mütevazı bir Indiana Jones havasıyla elindeki sandığı işaret ederek, “Ben de bunu buldum” dedi.
İlberyus Hoca, 2500 yıl önce jakobenyusların Apollo mâbedinin mihrabına gömdüğü
gizli sandığı bulmuştu.

‘Egemenlik Jakobenyuslarındır’
Hocayla beraber heyecanla sandığı açtık. Papiruslara yazılıp üç nüsha imzalanmış gizli anayasa şöyle başlıyordu: ‘Egemenlik kayıtsız şartsız jakobenyuslarındır.’
Metnin devamında, jakobenyusların bu yetkiyi ‘Oligarşik Konseyus’ eliyle kullanabilecekleri, bunun da generalyuslar, juristokratlar, karacübboslar ve Okoslar’dan meydana geldiği yazılıydı.
İlberyus Hoca, “İşte 2 bin 500 yıllık demoskratos yalanı!” diye mırıldanınca itiraz ettim; “
Hocam, ne yazık ki, bu rezalet sadece bizim Abdera için sözkonusu olmuş” dedim.
Gizli Anayasa’da, darbeyusların nasıl hazırlanacağı ve Ergenekonus Çetesi’nin darbe hazırlıklarındaki rolü de ayrıntılı şekilde anlatılıyordu. Buna göre, siyasî cinayetlerin işlenip Ampuloslar’ın üstüne nasıl atılacağı, gençlerin, medyasosun, generalyusların nasıl kullanılacağı plânlanmıştı.

Abdera nasıl yıkıldı?
2 bin 500 yıllık bu sır karşısında donup kalmıştık. Uzunca süren bir sessizlikten sonra Prof. İlberyus, “MÓrim, artık Abdera’nın nasıl yıkıldığını çok iyi anlıyorum” dedi, “Bunun kutsal sayılan kurbağaların şehri istilâsıyla hiç ilgisi yok... Meğer Abdera’yı jakobenyuslar yıkmışlar...”
“Belki Homeros da bunu biliyordu” dedim; “Ama jakobenyusların korkusundan onları kurbağalara benzetmiş olabilir...”
İlberyus Hoca, “Yaşadığımız yüzyılda bundan ders alması gereken bir ülke biliyorum” dedi.
Acı acı gülüştük...