Gökhan Özcan

Gökhan Özcan

Okuyucu yorumları, medya fantazileri

Okuyucu yorumları, medya fantazileri

Alper Görmüş Taraf'taki köşesi "Medyaironik"te gazetelerin internet sitelerinde yer alan okuyucu yorumlarındaki vahameti ele aldı. Alper Bey aynı konuya daha önce de değinmiş; "Nokta Baskını" haberi ile ilgili Hürriyet gazetesinin internet sitesine yazılan okuyucu yorumlarına dikkat çekmişti. Yorumların geneline hakim olan "oh olsun" tavrı, en az olayın kendisi kadar vahimdi gerçekten. Birkaç gün önce yine Hürriyet'in internet sitesinde, bu defa topraktan çıkan cephaneliklerle ilgili bir haberin altında aynı mental arızalara sahip okuyucu yorumlarını görünce haklı olarak "Hürriyet okurları o yorumculardan mı ibarettir? Değilse, öbürleri nerededir?" sorusunu gündeme getirmiş Alper Bey. Bu sorunun ne kadar haklı bir soru olduğu, yazının ardından kendisine ulaşan ve çok şükür farklı düşünen başka okuyucuların ifadeleriyle ortaya çıkmış. Maalesef onların farklı düşünceleri yazdıkları halde Hürriyet internet sitesinde yer almamış. Bütün bunların ardından internet sitelerindeki okuyucu yorumlarının sıhhati ister istemez tartışılır hale geliyor. Üstelik yine Alper Bey'in yazısından öğrendiğimize göre Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi ve Yazıişleri Müdürü Tufan Türenç bir TV programında gazetenin internet sitesinin gazeteyi bağlamayacağını söylüyorlar. Bence bu da vahim...

Bu okuyucu yorumları meselesi önemli... Örnek Hürriyet'ten ama, maalesef gerek gazetelerin internet sayfalarında, gerek internet üzerinde faaliyet gösteren "internet medyası"nda rastlanan genel bir arıza bu. Bu okuyucu yorumlarına zaman zaman göz atıyor ve gerçekten üzülüyorum. Yukarıda sözünü ettiğimiz türden kötü niyetli müdahalelerin, operasyonların, yönlendirmelerin, hepsini kastederek tek kavramda toplarsak manipülasyonların yaygın biçimde yaşandığı bir gerçek... Ama beni ciddi ciddi kederlendiren bir başka ciddi boyutu daha var bu konunun.

Haberlerin altına çeşitli gerekçelerle yorum yazma ihtiyacı hisseden insanlarımızın konunun boyutlarıyla ilgili bilgisizlikleri, değerlendirme zafiyetleri, klişelere yaslanma kolaycılıkları, haksız tarafgirlikleri, meramını ifade etme acizlikleri beni hayal kırıklığına uğratıyor. Elbette uzman görüşü beklemiyorum; ama sağduyu ve izan bekliyorum. Bunca arızayla yola çıkıp sanki konuya son noktayı koyuyormuş havalarına girmek nasıl bir şey? Nasıl bir ruh hali?

Türkiye'de bazı tartışma konularının iki ucu o kadar keskinleşti ki, bu konular bağlamında açılan her tartışmada aklıselim en başta uçup gidiyor. Fikir ve birikimin temel kanaat belirleyici olmaktan çıktığı, hakkaniyet duygusunun ciddi biçimde aşındığı, bütün zihinsel boşlukların kendi akla muhtaç medya vasatıyla doldurulduğu bir yerde yaşıyoruz. Kulak kabartırsanız, bu sığlığın, bu yüzeyselliğin, bu kibirli ve ölçüsüz cehaletin sadece internet sitelerindeki okuyucu yorumlarında olmadığını rahatlıkla fark edebilirsiniz. Biz her yerde habire bu anlamsızlığı, bu kompleksli ve iddialı cehaleti çoğaltıp duruyoruz.

Yine internetten bir başka vehamet örneği vererek yazıyı bitireyim:

Günlerdir daha önce de pek çok benzerini gördüğüm "foto-haber" tıklanma oranı en yüksek internet sitelerinde dolaşıyor. Aralarında gazete siteleri de var. Başlığı şöyle: "En seksi futbolcu eşleri!" Futbolcuların eşleri, en mahrem fotoğraflarıyla sunuluyor ardından. Birileri kendini o futbolcuların yerine koyar, bu ipini koparmışlığa, bu ucubeliğe, bu ahlaksızlığa ses verir, tepki gösterir diye bekliyorum. Ama nafile, galiba fil yutsa hazmedecek hale geldi bizim medyamız!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gökhan Özcan Arşivi