Bazı zevatlarımız;

Ulaşılmak üzere hedef seçilen ve medeniyet olarak örnek seçilen gelişmiş ülkelerin en önemli özelliği;

Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki tüm engellerin ortadan kaldırılması…

Din ve vicdan hürriyetinin serbest bırakılması…

Eğitim ve öğretim önündeki tüm yasakların bertaraf edilmesi…

Diyorlar…

Bunu başarmış ülkeler hem ekonomik açıdan refah bir toplum olmayı başarmış…

Hem demokratik kurum ve kuruluşları tam olarak yerine oturtmayı başarmış…

Hem halkını memnun ve mutlu etmeyi başarmış…

Hem de geleceğe sağlıklı bir nesil yetiştirecek bir toplumu inşa etmeyi başarmış…

Diyorlar…

Bunlar yaşadığımız dünyada medeni olduğu söylenilen ülkelerin öve öve bitirilmediği özellikleri…

Tamam öyle olsun…

Amaç ve ulaşılmak istenen hedef buysa amenna…

Amma…
Uygulamalar bunun tam tersini söylüyorsa…
İşte orda bir sakatlık var demektir…
Ve bu sakatlık da maalesef bize özgü…

Bir yandan bunların çok daha güzelini ortaya koyan ecdadımıza küfürler savrulurken bir yandan imrenilerek bakılan mimsiz medeniyete dizilen sınırsız övgüler…

Gerçek ortada güneş gibi dururken kötü taklitlere yapışmalar…
Sonuçta kimsenin mutlu olamdığı boşa çabalar…

İşte böyle bir tezatlığın yaşandığı bir zamanda özgürlük mücadelesi veren Özgür-Der için kapatılma davası açıldı…

Gerekçe;
Resmi törenleri boykot çağrıları yapan basın açıklaması yapmak…

Yani…

Bir yandan Avrupa’daki demokrasiyi anlata anlata bitiremeyeceksiniz…
Öte yandan demokrasi adına demokrasiyi katledeceksiniz…

Bir yandan eğitim ve öğretim özgürlüğünden bahsedeceksiniz…
Öte yandan okumak isteyen kızları kapıdan içeri sokmayacaksınız…

Bir yandan din ve vicdan hürriyetinden söz edeceksiniz…
Öte yandan namaz kılanları,oruç tutanları fişleyip analarından emdiği sütü burnundan getireceksiniz…

Bir yandan insan hakları deyip yeri göğü inleteceksiniz…
Öte yandan senden olmayanlara yaşam hakkını dahi vermeyeceksiniz…

Bir yandan ifade ve düşünce özgürlüğü diyeceksiniz…
Öte yandan düşüncesini ifade edenlere kan kusturacaksınız…

İşte Özgür-Der’in ortaya koyduğu ve protesto ettiği tablo bu…
Açık ve net…

Ne diyor Özgür-Der;

Resmi törenleri yapıyorsunuz…
Halkımız büyük bir aidiyet duygusu içinde koşarak geliyor…
Ancak sakallı amcayla başörtülü teyzeyi “yassak”deyip içeri almıyorsunuz…
Öyleyse biz de bizi dikkate almayan törenlere gelmiyoruz…

Bundan daha tabii,bundan daha doğal ne olabilir…
Ama yok, senin niyetin kötü…
Biz seni biliyoruz…

Bu ülke zaten iyi niyetli(!)olduğunu söyleyenler yüzünden bu hale geldi…

GÜNÜN SÖZÜ

Düşmanlarım bana ne yapabilir?
Hapsedilmem halvet,sürülmem seyahat,öldürülmem ise şehadettir.

İBN-İ TEYMİYYE