Durum iyi mi kötü mü?
SORDU: "Memleketin ve dünyanın durumunu nasıl görüyorsun?" Kötü gördüğümü, gidişatı beğenmediğimi söyledim. Suratı asıldı, kaşları çatıldı, "Bu kadar ümitsiz misiniz?.." Hayır, ümitsiz değilim gerçekçiyim dedim.
Türkiye'nin durumu iyi midir, kötü müdür?.. Bendeniz su soruya İslâm'ın ölçüleri, hükümleri ve kıstaslarının ışığında, bir Müslüman gözüyle bakarak cevap verebilirim.
Bu Müslüman ülkede Müslümanlar Kur'ân'a uygun bir hayat sürüyor mu?
Allah'ın emir ve yasaklarına dikkat ediyor mu?
Peygambere itaat ediyor mu?
Şeriat ve fıkıh hükümlerine dikkat ediyor mu?
Bunlar yapılmıyorsa durum elbette iyi olmaz.
Ama bizim cemaatimiz çok ilerliyor.... Ama bizim tuttuğumuz parti iktidardadır... Ama bizim din büyüğümüz çok anlıdır şanlıdır...
Böyle mülâhazalar beni ilgilendirmez. Benim ölçülerim Kur'ân, sünnet, fıkıh, Şeriat, ahlâk-ı İslâmiyedir.
Bu memleketin İslâm ahlâkı bakımından notu, 10 üzerinden kaçtır? Bence 2'dir. Bu notla imtihan kazanılamaz, sınıf geçilemez.
Namaz dinin direğidir. Müslümanların kaçta kaçı namaz kılıyor. Siz yüzde 20 deyin, ben yüzde 10... Yine sınıf geçemez.
Bu memlekette zekat veriliyor mu? Verilenin kaçta kaçı Kur'ân'a, Sünnet'e, Fıkha, Şeriat'a uygun olarak veriliyor?
Bu memlekette İslâm'ın kesin şekilde yasakladığı haramlar, kötülükler açıkça yapılıyor mu?
İslâm, Kur'ân, Peygamber bizden birlik olmamızı istiyor. Biz birlik miyiz?
Din, bizden bilgili, âlim ve arif mü'minler olmamızı istiyor. Biz bu konuda nasılız?
Din, bizim büyük ve küçük cihad yapmamızı istiyor.
Din, Müslüman kadın ve kızların iffetli, hayâlı, hicaplı olmasını istiyor.
Din, komşumuz açken bizim tok gecelememizi istemiyor.
Din, lüksü, israfı, sefahati, her türlü fuhşiyatı, azgınlığı yasaklıyor.
Din, ribayı yasak kılmıştır. Bizim riba ile aramız nasıldır?
Din, gıybeti yasaklamış. Biz gıybetten kaçan Müslümanlar mıyız, yoksa gıybetçi miyiz?
Dinimiz bizim mutlaka emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmamızı istiyor.
Din bizden paylaşma ahlâkı istiyor.
Açın ilmihal, fıkıh, Şeriat, ahlâk kitaplarını. Biz onlardaki emirlere, yasaklara, öğütlere uyuyor muyuz?
Kur'ân kötü bir toplum hakkında "Onlar namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular" diyor. Sakın onlar biz olmayalım?
Bu memlekette Allah'ın, Kur'ân'ın, Peygamberin, Şeriatın yasak ettiği bütün kötülükler, bütün günahlar yaygın hale gelmiştir, alenen işleniyor.
Bütün bunlar karşısında sayın pembe Müslüman her şey iyidir, geleceğimiz çok parlaktır diyor.
Bendeniz tersini söylüyorum: Durum iyi değildir, böyle giderse geleceğimiz çok karanlıktır.
Bu kötü gidişi durduracak çareler ve çözümler var mıdır? Elbette vardır.
Namazı dosdoğru kılarız. Cemaat oluruz.
Zekâtı dosdoğru veririz.
Nefsimizle büyük cihad ederiz.
Azgınlıktan vaz geçeriz.
İlme, irfana, hikmete tâbi oluruz.
Ciddî, geçerli, dört başı mâmur, efradını câmi ağyarını mâni bir kurtuluş plan ve programı yaparız ve onu uygularız.
Allah'a ve Resûlüne sadık, itaatli ve vefalı Müslümanlar oluruz.
Mütecâhiren ve mütecâhiren (küstahça ve açıkça) günah işlemekten vaz geçeriz.
Allah yolunda malımızla ve canımızla çalışırız.
Şaki değil, sâlih ve saîd Müslümanlar oluruz.
Paraya, mâla, zenginliğe tapmayız.
Mü'min kardeşlerimizin kurdu değil, meleği oluruz.
Bütün vesile ve sebeplere tevessül ederiz.
İhlâslı, mürüvvetli, takvalı, ahlâklı kullar oluruz.
Var gücümüzle kendimizi, âilemizi, toplumu, bütün ülkeyi ıslah etmeye çalışırız.
Yer yüzünde Allah'ın şâhitleri oluruz.
Bu saydıklarımı yaparsak, Allah bizi zilletten izzete, esaretten hürriyete, mağlubiyetten zafere çıkartır. Çünkü O'nun mü'min kullarına zafer vaadi vardır.
Yan gel yat, günahlara bat, her kötülüğü yap, din hükümlerini bırak ve sonra bedavadan kurtul, bedavadan istikbâl ufukları pespembe olsun... Hayır Pembe bey, hayır!..
Mırmırlar ne yapmak istiyor?
MIRMIRİSTAN Cumhuriyeti'nin yüzölçümü küçüktür, nüfusu azdır. Türkiye ile savaşması delilik olur. Bir savaşta Türkiye onu perişan eder, bitirir. Peki Mırmıristan Türkiye'yi nasıl dize getirebilir? Türkiye'yi nasıl parçalayabilir? Türkiye'den nasıl toprak kopartabilir? Türkiye'den nasıl tazminat alabilir? Türkiye'ye nasıl Mırmırî nüfusu gönderebilir?
Bunun yolları vardır.
Türkiye'de tarihî ârızalar ve kazalar dolayısıyla bir miktar Kripto Mırmır nüfus bulunmaktadır. Bunların bir kısmı gerçekten ihtida etmiş, Müslüman olmuştur. Bir kısmı ise zâhiren Müslüman görünür ama asıl kimliği Mırmırlıktır. İşte bu Gizli Mırmırlardan yararlanarak Türkiye içten çökertilebilir.
Türkiye'de 78 etnik köken tespit edilmiştir. Bunlar birbirine düşürülür; Türk Kürt gerginliği, Sünnî Alevî çatışması çıkartılır. Ülkenin bu etnik ve dinî farklılık unsurları birbirine düşerse Mırmırlara gün doğacaktır.
Gizli Mırmırlar, sahte bir laiklik dâvasıyla Türkiye'nin millî kimliğinin ana unsuru olan İslâm'a cephe alırlar. İslâm çökerse Türkiye de çöker.
Kripto Mırmırlar ülkeye, halka, devlete resmî bir ideoloji dayatırlar.
Mırmırlar, Türkiye'yi bir yasaklar, tabular, darbeler ülkesi haline getirirler.
Mırmırlar üniversitelere, yargıya, orduya, yüksek bürokrasiye, eğitime, medyaya diğer bütün temel kurumlara sızarlar.
Kripto Mırmırlar çoğunluğu oluşturan Müslüman halkı kara câhil, mürekkep câhil bırakırlar. O hale getirirler ki, Müslümanlar atalarının mezar taşlarını bile okuyamayacak hale düşer.
Mırmırlar yazılı, edebî, zengin Türkçeyi tahrip ederek Türkiye Müslümanlarını düşünemez hale getirirler.
Kripto Mırmırlar ülkede, idarede rüşveti, hırsızlığı, irtikâbı, suiistimali, kokuşmayı teşvik ederler.
Kripto Mırmırlar sosyal barışı ve mutabakatı berhava ederler.
Daha bir sürü olumsuz, kötü işler, hıyanetler, sabotajlar yaparak Türkiye'yi içten çökertirler. Halkımızın döndürülen dolaplardan, işlerin içyüzlerinden haberi var mı?