Türkiye ve İslâm Dünyasında Gündem
Bu haftaki kitabımız Prof. Dr. Hayrettin Karaman hocamıza ait. Nesil Yayınları’ndan çıkan eserin adı; “Türkiye ve İslâm Dünyasında Gündem.”
Prof. Dr. Hayrettin Karaman hocamız, Türkiye ve İslâm dünyasındaki gündemi en ince ayrıntılarına kadar ele almış ve akla gelebilecek hemen her sorunun cevabını verdiği güzel bir çalışma yapmış.
Hayrettin hocamızı Kutlu Doğum münasebetiyle geçtiğimiz hafta Nesil Yayınları’nda dinlemiştim. “Kur’an-ı Kerim’in bütün insanlığa getirdiği dini anlayabilmek için; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i tanımak, bilmek, anlamak ve anladığını idrak etmek gerekir” çerçevesinde harika bir konuşma yapmıştı.
Sözleri arasında Türkiye’nin en zor zamanlarında öğrenim gördüğünü ve bir kitap bulabilmek için aylarca aradığını, özellikle de dini içerikli kitapların yasaklandığı dönemlere çok genç yaşta büyük acılarla şahit olduğunu anlatıp, bir hatırasını nakletmişti.
O yıllarda dini meselelere ait en küçük bir kitap bile okunamaz. Din ancak resmi ideolojinin ders kitaplarında yer alabilir. Onda da Kur’an-ı Kerim’in, Peygamberimizin ve Din-i İslâm’ın izzetine uymayan ifadeler vardır, yalan yanlış bilgiler verilmektedir.
Hayrettin hoca bu bilgilerle yetinmez ve yeni kitap arayışlarına girer. Bir gün duyar ki, Isparta’da Bediüzzaman Said Nursi’nin risaleleri vardır fakat zinhar okunması, satılması, taşınması yasak ve büyük suçtur. Yalnız Hayrettin hoca Konya’da, kitaplar Isparta’dadır. Onlarca hafiye risale peşindedir ve gelip gitmesi mümkün değildir.
Hayrettin hoca sonunda bir çare bulur. Yürekli bir arkadaşına şu teklifi yapar: “Bediüzzaman Said Nursi’nin yazdığı risaleler yasak ve büyük suçmuş. Kamyonla, otobüsle, trenle veya herhangi bir binek vasıtasıyla taşınması mümkün değilmiş, hareket eden her şeyi arıyorlarmış. Ama bisikletten şüphelenmeyebilirler. Buradan bisiklete bin, köy ve kasaba yollarından Isparta’ya var. Oradan bir heybeye kitapları yükle ve al gel.”
O yürekli arkadaşı denileni yapar ve günlerce Isparta’ya gider, yine günlerce yol alarak, bir heybe dolusu kitapla Konya’ya döner. İşte size o günlerin CHP zihniyetinden bir manzara. (Sanki bugün çok mu değiştiler) Evet her türlü şiddet ve baskıya rağmen, Risale-i Nurlar halen, 43 dilde, 52 ülkede özgürce okunuyor ve kimseye de bir zararı yok, faydası var.
Neyse bu meseleyi geçelim ve Hayrettin hocamızın kitabından kısa bir alıntıyla yazıyı noktalayalım. Eserin 134. sayfasındaki; “İnsan Şeytanlar” bahsi şöyle izah ediliyor:
“Şeytanlar iki çeşittir; biri cin asıllı şeytanlar ki, işte bunlar gözle görülmezler. Diğeri ise ‘insan-şeytanlar ki’ bunlar diğer insanlarla aynı yaratılış ve beşer özelliklerini taşırlar. Ancak ruhlarını şeytana satmış, şeytana uymuş, şeytanın vazifesini görev edinmişlerdir.
İlgili nasslardan anlaşıldığına göre ezan okunurken şeytanlar bundan rahatsız olurlar ve işitmemek için sesin gelmediği yere kadar kaçarlar. Kur’an okunurken bundan da rahatsız olur, ilim, Kur’an ve zikir meclislerinden uzak durur, bunların yok olmasını isterler. İbadet ve taatında daim olan, insanlara iyilik etmek için çırpınan, her türlü kötülükten uzak durmak için elinden geleni yapan mü’minlerden hiç hoşlanmaz, bir gafletlerini, zaaflarını, gevşek yanlarını yakalayarak onları yoldan çıkarmak için pusuda beklerler.
Aynı ülkeyi ve sosyal hayatı paylaştığımız insanlara bakıyorum; inananları var, inanmayanları var. İnanıp da amel etmeyenleri var, edenleri var. İnanmadığı veya amel etmediği halde kendisinden bu konuda farklı olanlardan rahatsız olanları var, olmayanları var. İşte bu sonuncular ‘insan-şeytanlar’dır.
Cin şeytanlarıyla -bilerek, bilmeyerek- iş birliği yapmakta, vazifelerini yerine getirmek için her fırsatı değerlendirmektedirler. Aradaki benzerlik, bilenler ve inananlar için hiç de şaşırtıcı değildir; insan şeytanlar da ezan sesinden rahatsız olur, duymamak için tedbirler alırlar. Kur’an’dan rahatsız olur, onun okunduğu yere gelmezler. İnancından dolayı örtünenlerden rahatsız olur, onların örtüsünü açmak için uluslararası çalışırlar. İmam Hatip Okullarından ve din derslerinden nefret eder, bunları kapatmak ve kaldırmak için dışarıdaki yoldaşlarıyla iş birliği yaparak çalışırlar.”
Bu konu epey uzun fakat benim yerim bitti. Eser hakkında bilgi için Nesil Yayınları; 0212 551 32 25
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.