Bediüzzaman ve Tola
Ömrü hizmetle geçti
Bediüzzaman Hazretleri, onu annesinden talebeliğe ister, “Gelsin hizmet etsin” der. Ne var ki annesi izin vermez. Üstad, bu isteğini değişik zamanlarda tam dört kez dile getirir. Yine izin alamayınca, ‘Benim hizmetim senin evinde olacak’ diye dilekte bulunur.
1927 yılında Isparta’nın Senirkent ilçesinde doğan ve 13 Mayıs 2009’da Hakkın rahmetine kavuşan, kızı Handan’ın dikkat çektiği Üstadın bu dileği babası Ali İhsan Tola hakkında kabul olunur ve bu Nur Talebesi Ağabeyimiz 1953 yılından itibaren evinde hiçbir yere ayrılmadan hizmet eder, hizmet ayağına gelir.
Ömrü boyunca hakkı, hakikati, doğruyu, iyiyi, güzeli anlatma; imana, Kur’ân’a, İslâma hizmet etme gayreti içinde çırpınan merhum, ihsan edilen nimetlerin kadrini hissederek; ülfet ve ünsiyet perdelerini yırtarak, tefekkür ederek yaşamaya dâvet ederdi ziyaretçilerini. Furkan Demir’in anlattığına göre bir ziyaretlerinde evlerinin önündeki dut ağacından misâl vermiş, “Sana altmış fakülteyi bitirmiş desem, bana ne dersin?” diye söze başlamış ve şunları anlatmış:
“Bakın, bir dut ağacı çamur yiyor, güneşten gelen ışığı emiyor, ayırıyor, sudan gelen mineralleri alıyor, şeker gibi bir meyve veriyor. Şimdi, bunları ayrı ayrı alırken protonlarını, nötronlarını, elektronlarını birbirinden ayırıyor, kendisinin işine yarayacak atomlar haline getirmiyor mu? Şimdi desem ki, bu dut ağacı çok iyi bir atom mühendisidir. Ne dersin? Tanımadığı insanların vücuduna göre yiyecek veriyor. O zaman Gıda Mühendisliği Fakültesini de bitirmiş…
“İşte, bu saydığım bütün olayları yapması için bunların programlanması gerekiyor. Yani çok iyi bir programcı gerekiyor… Bunların programlanması, yazılması, önceden belirlenmesi yani kader programı İmam-ı Mübin’dir.
Dünyada en iyi programın, en iyi tohumun insan tohumu olan sperm olduğunu belirten Ali İhsan Tola Ağabey, “Kat kat büyülterek ancak görülen bir tohumda neler yazdığına bakın…” şeklindeki ifadeleriyle de kâinat kitabını okumaya ve okutturmaya çalışıyor.1
Ömrünün son dakikalarına kadar hep böyle marifetullah dersleriyle günlerini geçiren Ali İhsan Tola Ağabey, kızının ifadesiyle, “Son saatlerinde dahi bütün gücünü toplayıp kendisini muâyene etmeye gelen doktorlara bile bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.”2
Hayatı imanla, Kur’ân’la, hak ve hakikatle renklenen Ali İhsan Tola Ağabeyin nefis hatıraları da var. Bunlardan biri bir ilim ve marifetullah hazinesi olan Risâle-i Nur’un birdenbire değil, hazmede hazmede kavranacağıyla ilgili. Bunun üzerinde de bir sonraki sohbetimizde duralım İnşaallah.
Merhum Ağabeyimize Allah’tan rahmet, sevenlerine de taziyetlerimizi diliyoruz.
Dipnotlar:
1- www.furkandemir.com
2- Yeni Asya, 14.5.2009
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.