Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

AB maceramız bitmedi-bitmeyecek

AB maceramız bitmedi-bitmeyecek

Nereden çıktı bu Avrupa Birliği meselesi?
Başbakanımız, Sarkozy ve Merkel’e fırça çekince aklıma düştü... Başka bir kötü niyetim yoktur...
Başbakan Erdoğan haklı mı? Öyle sayılıyor...
Halbuki AB bizim ütopyamızdır... Gerçekleşmesinin imkânsız olduğunu herkes bilir...
24 Eylül 2004 Cuma günü bu sütunlarda hükümetin aklından geçmeyen “EK kriterleri” sıralamıştım...
Evet bazı talepler yerine getirildi... Mesela! “zinayı serbest bırakmak”.
Yeter mi? Yetmez elbette...
Cami sayısı kadar kilise açıldı mı? Hayır açılmadı... Camiden çok havra açılması ve ölüp gidecek sahipsiz dinlerin yaşatılması için biz neler yaptık ki?
En önemlisi:
Erkeğin erkekle, kadının kadınla evlenmesi kanunlaştı mı?
Evet ibnelik serbesttir... Hatta bazı yazarlar daha da serbest olması için canhıraş feryat ediyorlar...
Ne olacak bu hayati(!) “sorun(???)umuz?”
Ermenistan ile aramızdaki sınır ihtilafı mutlaka çözülecektir... Bir Cumhurbaşkanı el atmışsa o iş bitmiş demektir... Ararat’çı komşularımızı hangi ivaz ve tavizle razı edeceğiz? Onlar olsa bile “Diaspora” dürzüleri kimi dinler?
Her neyse:
Türkan Saylan vefat etmiş... Bay Baykal ve tüm Ergenekon zanlılarının, taraftarlarının, bilumum “çağdaş” olduğunu iddia edenlerin başı sağolsun.
Ne diyorduk?
Fener Patrikhanesi Vatikan seviyesinde statüye kavuşturuldu mu?
Türk okullarında okutulan din derslerine (yani İslam dinine ait) son verildi mi?
Sarko ile Merko bunları istiyor bizden...
Aksi halde boynumuzun çukurunu görebiliriz amma AB kapısından girmemiz mümkün olmaz...
Türkiye topraklarının tamamı “kamusal alan” statüsüne dahil edilmeden bizi kim alır kendi kulüplerine?
İlahiyat fakülteleri-İmam-Hatib okulları açık kaldıkça, ülkenin sokaklarında başörtülü hanımların gezmeleri yasaklanmadı daha... Her ne kadar bazı hukukçularımız saldırı şeklinde eleştiri yapsalar da kafi sayılmaz.
Bay Baykal ve çağdaşçı aydınların başları sağ olsun...
Bayrağımızdaki hilâl orada kaldıkça ne mümkün bizi AB üyeliğine almaları?
Almazlar inşallah!..
Benim öteden beri temennim böyledir...
Aman ha sayın Başbakan beni de eleştiriye kalkışmasın... Ben ortak milli değerlerimizin şöyle veya böyle erozyona uğratılmasını katiyen tasvip etmiyorum...
Sarko ile Merko’nun ciddiyetsizliği Avrupa’nın ortak görüşüdür...
Bir süre bir ülke bizi desteklediğini açıklar, diğer birkaç ülke hemen dirsek çevirir... Bu böyle sürüp gidecektir...
İstanbul’un adı niye hâlâ Konstantinople değil de İstanbul?
Sahi niye?
İleride onu da hallederiz sözü verecek miyiz?
Abdullah Öcalan hâlâ serbest olmadı... Bu bile başımızdaki derdin devamına sebep olacaktır...
Sayın Cumhurbaşkanı gezdiği ülkelerde dostluk, komşuluk, demokrasi beyanatları verse bile, değil dış ülkeler, Türkiye’nin egemen güçleri kabul etmekten kaçıyorlar...
Yahu Nazım Hikmet’e iade-i itibar (nasıl bir şeyse) vermekle itibar kazandığımız mı sanılıyor?
Yeryüzünde bizden başka komünist ülke kaldı mı?
Serbest dolaşım üzerinde durmak bence hatalıdır... Yabancılar bizim ülkemizde serbest dolaşıyorlar, yetmez mi? Biz Avrupa ülkelerine vizeli dahi girmekte müşkülat çekiyoruz...
Benim için hava hoş... Avrupa hayranlarının ayaklarını kırsalar hiç müteessir olmam...
Unutmadan tekrarlamak istiyorum:
Bay Baykal’ın, bilumum çağdaş iddiasında bulunanların ve Ergenekon çetecilerinin başları sağ olsun... Türkan Saylan öldü de...
=================
İblisler çok yaşar, iblis ölmez sanma Ha/Co
Ateşgedenin ateşi sönmez sanma Ha/Co
Dünya kör/topal kendi yolunda gidecektir
Gidenleri asla geri dönmez sanma Ha/Co...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi