AK Parti'ye nasıl muhalefet etmeli?

AK Parti'ye nasıl muhalefet etmeli?

Bizim siyaset mühendisleri hiç boş durmazlar. Anlaşılır bir nedeni var tabii siyaset mühendisliğinin; demokrasi, sonuç itibarıyla halkın farklı siyasi partiler hakkında yaptıkları tercihler yoluyla iktidarın belirlendiği bir rejimin adı.
Demokrasiye 'katlanmak' zorunda kalanlar kurdukları veya ele geçirdikleri siyasi partiler vasıtasıyla halkın tercihlerinden pay almaya çalışıyorlar. Bu yöntemin tuttuğu, başarılı olduğu görülmedi. Demokrasi tarihimiz böyle 'fason' partilerin ve mühendislik projelerinin kalıntılarıyla dolu.

Bunun son örneği Süleyman Demirel'in aracılığıyla ve 'merkez' medya desteğiyle Hüsamettin Cindoruk'un DP'yi ele geçirmesi. DYP ve ANAP'ı birleştirerek DP etrafında toplama projesinin iflasının üzerinde daha iki yıl geçmeden yeni bir deneme. Demek ki, yılmak yok mühendisliğe devam!

Garip olan Cindoruk'un DP çatısı altında 'merkez sağ'ı toparlayacağı iddiası. Hakikaten AK Parti muhaliflerini anlamakta zorlanıyorum. Süleyman Demirel ve Hüsamettin Cindoruk gibilerden 'merkez sağ'ı toparlamalarını bekliyorlar. Anlaşılan 28 Şubat'tan beri yaşananlardan hâlâ ders çıkarabilmiş değiller. 28 Şubat süreci, 27 Nisan muhtırası, 367 tartışması ve en son Ergenekon soruşturması birer turnusol kâğıdı oldu. Bu noktalarda 'demokrat refleks' gösteremeyen hiçbir parti, kişi veya kurum 'merkez sağ' tabandan destek bulamaz. Bu isimler kredilerini bütün bu noktalarda tükettiler.

AK Parti muhaliflerinin hâlâ anlamadıkları şu; AK Parti'ye bir alternatif aranıyorsa, bu ancak 'demokrat' bir merkez sağ olabilir. Sadece adı değil, sicili 'demokrat' bir kadrodan ve partiden söz ediyoruz. Darbeseverleri AK Parti'nin merkez sağdaki alternatifi olarak sunarsanız bu beyhude bir çabadır, çünkü taban bu kişilerin artık merkez sağı temsil etmediğini bilir.

Demirel ve Cindoruk merkez sağı değil, olsa olsa 'militarist sağ'ı birleştirebilir. Militarist sağdan da demokratik bir süreçte iktidar çıkmaz. Vatandaşın, askercil ve darbesever siyasetçiye oy verdikleri görülmemiştir.

DP'nin tarihi, söylemi, yaptıkları ile şimdi başında bulunan kişi arasında açık bir kan uyuşmazlığı mevcut. DP, 1950 yılında yapılan ilk serbest çok partili seçimi kazanarak 'yeter, söz milletin' sözünü pratiğe taşıyan parti. Şimdi, 'yeter, sözü asker-sivil bürokrasiye geri verelim' diyen bir kişinin merkez sağı toparlaması mümkün mü?

Merkez sağ milli iradenin, parlamentonun, atanmışlara karşı seçilmişlerin üstünlüğünü esas alan bir siyasal çizgi. Anayasa Mahkemesi'nin Meclis'in anayasayı değiştirme hak ve yetkisini gasp eden kararını savunan bir kişi merkez sağda yer bulamaz. İdeolojik dayatmalar yerine hizmet odaklı siyaset yapan; halka düşünce, inanç ve kıyafet dikte etmek yerine ona hizmet götürmeyi merkeze alan bir siyaset geleneğiyle bugünün Demirel'i ve Cindoruk'u iki farklı çizgidir artık. Bu ikili merkez sağ tabana ulaşamazlar; olsa olsa, son yıllarda seçmeni oldukları CHP'den biraz oy çalabilirler.

Askerle iş tutan, işbirliği yapan, askerî ve yargısal darbe teşebbüslerine göz yuman 'sözde' merkez sağ partileri seçmen 2007 yılında sandığa gömdü. Hâlâ bu özelliklerde bir partinin hiçbir anlamı yok. Sorun, AK Parti'den başka merkez sağ seçmeni temsil edecek bir parti olmaması. Yani sorun, tepedeki 'sözde' merkez sağ ve fakat özde 'militarist sağ' mühendislik girişimlerinde.

Yazık şu AK Parti muhaliflerine; ya siyasetten anlamıyorlar veya gizli AK Parti destekçileri. Çok yazdım; AK Parti'nin alternatifi ancak AK Parti'den daha reformcu, daha özgürlükçü, daha demokrat ve daha AB'den yana bir başka merkez sağ partisidir. Demirel ve Cindoruk'ta böyle bir kumaş var mı? Yok. Anlaşılan AK Parti muhalifleri daha uzun süre AK Parti iktidarında yaşamaya hazırlanıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi