Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Halden hale geçiyoruz her saat

Halden hale geçiyoruz her saat

Bugün yazımın her satırında Rab’bıma özel dualar gönderecektim...
İlk olarak:
Ya Rab, Sen bizi cinden şeytandan değil, politize olmuş savcılardan, hakimlerden koru diyecektim...
Siyasetçiden ve üstümüze savrulan yalanlardan esirge diyerek münacaatta bulunacaktım...
Maalesef durum değişti...
Bir televizyon kanalında (tabii ki Aydın Doğan’a ait) tartışma vardı...
İki azılı Marksist, bir de VAKİT yazarı Serdar Arseven...
Ben her zaman şunu derim:
İnançlı, edepli kesimden olanlar kendilerini malum TV kanallarından saklasınlar...
Hiçbir solcuda, hele de solculuğun uç noktasına kadar ilerlemiş komünist yobazlarında tarafsızlık olacağını beklemesin...
Dinletemedim...
Göre göre ateşin, bataklığın üzerine gidiyorlar...
Mahalli seçimler öncesi malum bir kanalda malum bir sunucunun hakemliğinde ne çirkinlikler sergilenmişti...
Demek ki akıllanmamışız...
Evet bilirim Arseven Serdar fikir bakımından 100 tane Marksistin hakkından gelir...
Kavgada olsa yine altta kalmaz...
Amma bir Müslüman Türk, komünist Çin’de tek başına ne yapabilir ki?
Kartel televizyonlarında özellikle seçilmiş kişileri mağlup etmenin imkânı yok denecek kadar azdır...
Cıvgara düşürmek isterler...
Başaramazlarsa kavgaya başvururlar...
Hani şu, Cumhuriyet yazarı Faraş gibi...
Yedekte bekleyen 68 kuşağının sivri isimlerinden Ümit Zileli gibi...
Adamlar resmen taarruza kalkıştılar...
Güçleri yeteceğini bilseler iki kişi birleşip Serdar Arseven’i bir daha meydana çıkmayacak şekilde yaralayacaklardı...
Gözleri kesmedi...
Hiçbir komünist mertçe fikir yarıştırmaz...
Yol kılavuzları Stalin usulü hücum ederler... Bire iki, bire beş, bire yirmi veya otuz...
Ne bilsinler ki karşılarındaki tek kişi sade yürektir, üç/beş saldırganın önünden çekilecek derecede seviye düşüklüğü yapmaz...
Adamlar haklı hani?
Herkesi kendileri gibi bilmekteler...
Soru sorulduğu zaman deli oluyorlar... Çünkü, sorulan soru katırın belini kıracak sıklettedir...
Serdar Arseven yanırlarına dokundu galiba...
Amma suç Serdar’da...
Ne işin var holding kanalında?
Sonra karşında bulunanlar güvenmedikleri, kendilerini alenen desteklemeyecek bir kanalda fikir yarışına çıkacak cesaretteler mi?
Değiller efendim...
Olmadıkları içindir ki birisi ile söyleşi yaparken öteden eskinin yamuk tüfeği ayağa kalkarak cart/curt ediyor...
Ben onların kaç kuruşluk kalbur olduklarını yıllar öncesinden bilirim...
VAKİT gazetesinden korktukları kadar hiçbir şeyden korkmazlar...
Çünkü herkesin ipliğini pazara çıkardı Vakit...
Kimin kaç paralık yırtık kumaş olduğunu öğretti Vakit gazetesi...
Cesaretiyle çığırlar açtı...
Eee, Vakit yazarı Vakit gazetesi demektir... Hele de Ankara temsilcisi olursa hurra hücum...
Valla biz Müslümanlar her devirde, her halükârda, orantısız sayılar taşıyanlara az mı hadlerini bildirdik?
Yapmak istedikleri malum.
Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven’i çıvgara düşürüp yenecekler, böylece Ergenekon çetelerinin intikamını alacaklar...
Yahu, Serdar hem Vakit gazetesi yazarı, hem de Karadeniz uşağıdır...
Sizin ikinizi, beşinizi pestile çevirmezse ben ona yiğit demem...
NOT: Bugün BBP’nin Muhsin Yazıcıoğlu olmadan yapılacak ilk kongresi var... Yazıcıoğlu’na Allah’tan rahmet, BBP’ye başarılar dilerim.
=================
Sen bana, öte neresi, nasıldır diyorsun
Öte bilinmiş olsaydı imtihan biterdi.
Bırak öteleri sen seni biliyor musun?
Ki eğer bilseydin kara taşta can biterdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi