Tehdit değil teklif

Tehdit değil teklif

Birine çok fazla kızdığımızda kızgınlığımızda haklı bile olsak hemen o kızdığımız adamın anasına veya hanımına zina isnadında bulunduğumuzda Rabbimizin Nur suresinde dördüncü ayetinde iffetli kadınlara zina isnadında bulunma yasağına uymadığımız hatırımıza bile getirmiyoruz.

Yanlış yapanın yanlışını söylemeli ve doğrusunu da hemen ardından teklif etmeli.

"Çok mal haramsız, çok laf yalansız olmaz" diyerek her zengini harami gibi takdim ederek dürüst insanların teşebbüs azmini gemliyoruz.

Eğer bu hareketimiz, kendi başarısızlığımızı kapatmak veya kıskançlıktan kaynaklanıyorsa ikinci bir tehlike baş göstermiş demektir.

Haram yiyenle yalan söyleyeni kendi kulağına anlayacağı dille ve nazik bir şekilde söylemeli.

Türkiye'nin sorunları ile bütün dünya sorunlarını kavrayabilmiş, bu konuda fikir ve eylem ortaya koymuş çok değerli insanlara yönelik olarak birileri "Provokatör, ajan..." gibi laflar söyleyerek, yazarak kendi pısırıklığını kapatıp onunda pasifleşmesini sağlamak istiyorsa kişi önce kendini tedavi etmelidir.

Pısırığın bu tür iftiralarına karşı aldırmadan yoluna devam etmeli ve eğer o pısırığın iyi niyetli olduğuna karar verirse kendini anlatacak bir yol aramalı ve o kardeşinin korkularını cesarete çevirmeli.

"Arkamda filanlar olsa ben de cesur olurdum" diyenlere cesaretin doğuştan olduğunu eğitimle yönlendirildiğini anlatmak lazım.

Mafya babası bile mahallenin çatal yürekli çocuğunu seçiyor. Karakolda onca dayak altında gıkı çıkmayanı seçiyor. Onlarda birer özelliktir.

İmtihan salonunun önünde "Alınacaklar belli imiş. Formalite icabı imtihan yapılıyormuş" dedikodusuyla başarısızlığını önceden kapatmaya çalışanlara "Sen imtihana gir, yüz üzerinden yüzü al, gerisine karışma" diye telkinde bulunmalı.

Yağ çekerek bir yerlere gelenleri de hafife almayın. Yağ çekmek öyle kolay işlerden değildir.

Adamına göre yağın ayarını yapacaksın. Tereyağından kıl çeker gibi yağ vereceksin.

Yağcılar, en zor işi başaranlardırlar.

Bu yağcılara "Müdara" ile yağcılığın farkını anlatmalı ve o yağcılık özelliğini faydalı hale getirmeli.

"Müdara" malına, makamına, şerefine, şanına zarar gelmesinden korkmadan yalnız dinine zarar gelmesin diye birilerinin yüzüne sırıtandır.

Mesela; haylaz, yaramaz, sınıfa girmez bir haşarı adamın eğitilmesi için ona yumşak davranmak ve yüzüne gülerek iyilikle yaklaşmaktır. Veya dine, imana, millete, vatana, millete, topluma zarar veren kişiye karşı engelleme gücünün de olmadığı yerde sel suyunun zarar vereceği yerlere değil de zarar veremeyeceği yerlere gitmesi için önünü sahraya açıvermek gibi zararsız hale getirmek için yapılan işlemdir.

Sevgili peygamberimiz, Müdaranın caiz olduğunu fiili olarak göstermiş. Bak Buhari, Sahih, Edep babül müdarat.

Müdahene/yağcılık ise dinini verip dünyasını almak için yapılan aşağılık harekettir.

Tetikçiliğe kendisi seçilmediği için "Patronun tetikçisi" diye sataşarak aşağılamaya çalıştığı kişi de öyle sıradan biri değildir.

Sözsüz ve işaretsiz konuşulan dili çok iyi bileceksin. Vurulacak yeri havadan anlayacaksın. Kaleme bastığın anda on ikiden vuracaksın. Bu tür adamlar da hafife alınmamalı.

Bu tür kabiliyetli insanları da "sayyad-ı bî insaf" yani insafsız avcını tazısı olma çukurundan çıkarıp Hakkın ve hakikatın savunucusu haline gelmesi için müdara yapılmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi