Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Herkeste bir sıkıntı-binlerce dert

Herkeste bir sıkıntı-binlerce dert

Aydın Doğan medyasını baştan başa okumak, tahlil etmek ve anlatmak benim vazifem değildir... Cumartesi günü elime geçen “Azınlıklardan sorumlu” ve aynı zamanda “sinek balı” tadındaki gazeteyi okudum...
Kışla kuyrukçusu yazar gene aynı minval tahrik beyanları döktürmüş...
Sevgilisi bir siyasetçinin şu değerlendirmesine takmış:
“MGK (Milli Güvenlik Kurulu) karar vermemelidir... Askerlerin orada değil, YAŞ’ta bulunması gerekir...” Bu söz ağırına gitmiş... “Askerler küçük azınlık haline geldiler. Kurul Genel Sekreteri bile sivilleştirildi...”
MGK’yı YAŞ içinde eritme sözü ediyor... Aslında ne dediği hiç önemli değil... Çünkü o, sivilleşme düşmanıdır... Bunun adı “kışla kuyrukçuluğu” değilse nedir?
Malum ceride yine Ağrı Dağı’nın ötelerine uzanmış...
Ermenilikleri tutunca demeyeceğim, orada Ermeni muhibbi olmayan kim var ki?
İstanbul’lu bir Ermeni Hrant Dink Vakfı’nın organizasyonu ile gitmiş Ermenistan’a, 29 yaşındaki gencin dilinden bal dökülüyor Ermenistan denince...
Bir diğer ilimci, yani bizdeki Darwin hayranı akademisyen Müslümanlığı pek sevmezdi, bu sefer Türklük için enteresan laflar söyletiyor yabancı dostlarına:
DNA araştırmasına göre Türkler 8 etnik kökenden oluşuyormuş... İyi ki 80’e çıkarmamış ilimci bilimcimiz... İşte etnik kökleri: Türk, Berberi, Helenik, Cermen, Slav, Arap, Yahudi ve İlirya’lı...
Nasıl da birleştirmiş mantarla çeliği veya dağ ile deliği?
İsmet Onbaşı’nın yazarı yapar arkadaş...
Dertleri tek değil ki... Yani elvan elvan...
Onbaşı İsmet’in ceridesi feryat/figan ediyor:
“YÖK herkesi ilahiyatçı yapacak...”
Malum olduğu üzere YÖK bazı ilahiyat fakültelerine kontenjan artışı yapmış...
Olur mu canım? Aydın efendinin gazeteleri ilahiyat adını duyunca küplere binecek cinsten acayip yaratıklar... İlahiyat fakültelerine kontenjan artışı yapılınca laikliğin tepetaklak gideceğini, akabinde ise şıppadanak şeriat rejiminin gelip yerleşeceğini varsayıyorlar...
Bunun adına bağnazlık, yobazlık ve dine karşı tavır almak denir...
YÖK eski Başkanı Teziç ile yeni Başkan Özcan’ı kıyaslıyorlar ve Özcan tu kaka ilan ediliyor...
Daha bunlar ne ki?
İki tam sayfa: “Kim faşist, kim solcu, kim liberal?” soruşturması açmışlar...
Soru sordukları herhalde Aydın Doğan iş yerlerinde çalışan aşırı Marksist, aşırı mezhepçi, aşırı laikçi, aşırı beyinsizler...
25 kişinin adı geçiyor sorularda...
İçlerinde sadece en sona aldıkları İSMAİL TÜRÜT tanınıyor...
Ya diğerleri...
Bence ya hayalidir diğerleri ya da Aydın Doğan iş yerlerinde çalışan cahil-cühela takımı...
Verilen cevaplar sadece faşistin kim olduğunu açıklıyor güya...
Marksist, komünist, mezhepçi, bölücü olmayanların tamamı faşist damgasıyla belirlenmiş, diğerleri ise hep masum...
Terzi, kaynakçı, öğrenci, bayrakçı, satış elemanı, tekstil işçisi, kuruyemişçi, emekli, öğretmen, ev hanımı, pazarlamacı, tezgâhtar, müzisyen ve yazar-karikatürist...
Bu isimlerin gerçek olduğuna inanacak ahmak yok değil ülkemizde...
Bir de ben yaptım aynı şekilde soruşturmayı... Ne çıktı biliyor musunuz?
“Yeryüzünün en bağnaz, en yobaz, en hoyrat sosyal faşistleri sayın Aydın Doğan çiftliğinde otlayan hergelelerdir...” dediler...
Tabii inanmadım amma, gerçekten öyle midir şüphesi içimi doldurdu...
Neyse: Çok eski yıllarda ağzından faşist sakızını çıkarmayan siyasi lidere:
Bizi faşist diye yeren sahtekâr/Daha çok yermezse haşa huzurdan/Tunceli-Hakkari-Kars’tan ne çıkar./Fizan’a sürmezse haşa huzurdan...
Şu anda o şiirimi buldum kitaptan okuyorum.
Yarın görüşelim inşallah...
===========
KARANLIK Ağayı som gaflet basmış
Çiftliğimde HERGELEler az diye...
COŞKUN lağımları yollara taşmış
EKŞİ hıyar çiçeklenmiş yaz diye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi