Kafkasya’nın çıbanbaşı
1878 Berlin Konferansından bu yana Kafkasya’da Ermenistan çıbanbaşı olmuştur. Hıristiyan Batı ülkeleri ve Rusya’yı 19. asrın başından bu yana kendi emperyalist emelleri için kullanmıştır. Ve bugün de Türkiye’ye karşı kullanmaktadır.
Ermenistan 29 bin kilometrekarelik küçük bir ülkedir. Ve son derece fakirdir. Erkeklerin yarısına yakını Türkiye dahil dış ülkelerde çalışmak üzere göç etmiştir. Nüfusu resmi olarak 3 milyon 100 bin ise de şu anda 2.5 milyonun altındadır. Bunun da yarısı Erivan’da yaşamaktadır. Erivan Van’ın kardeşidir. Çarlık Rusya Erivan’ı işgal etmeden önce Erivan’ın nüfusunun yüzde 80’den fazlası Türk idi. Ermeni ve Ruslar gerçek soykırım yaptılar ve katledilen Türklerin evlerine ve iş yerlerine Rusya’dan ve dış ülkelerden getirilen Ermeniler yerleştirildi. Bugün Ermenistan’da Türk yoktur ama Azerbaycan’da Ermeni azınlık vardır.
Ermenistan Azerbaycan’a ait Dağlık Karabağ’ı ve bunu çevreleyen 7 ili (reyonu) işgal etmiştir. Bu işgali Rus ordusunun desteği ile yapmıştır. İşgalin sona ermesi için 4 adet BM Güvenlik Kurulu kararı vardır. Ermenistan’ın milli gücü en alt seviyededir. Petrol, doğalgaz gibi tabii kaynakları da yoktur. Peki o zaman Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan karşısında direncinin kaynağı nedir? ABD ve Fransa başta olmak üzere Hıristiyan Batı ülkelerindeki Ermeni diasporası son derece varlıklı ve iyi teşkilatlanmıştır. Ve bu ülkelere baskı yapmaktadır. Ermenistan 1921 Kars Antlaşmasını, Türkiye Ermenistan sınırını, 1924 Lozan Antlaşmasını tanımadığı gibi; Ermenistan Anayasasına göre Ermeniler Türkiye’nin 27 ilini istemektedir. Kaldı ki bu illerde tarihin hiçbir devrinde Selçuklu ve Osmanlı dahil çoğunluk değillerdir.
Osmanlı, Rusya ve İngiltere arşivleri başta olmak üzere dünya arşivleri bunun açıkça ifadesidir. Ayrıca bu illerde tarihin hiçbir devrinde çoğunluk olmadığını Ermeni tarihçilerden K.S. Papazyan ile L. Nalbantyan açıkça itiraf etmektedirler.
Türkiye’nin (AK Parti iktidarının) dış politikası bütün komşularıyla normal ve barışçı ilişkiler kurmak isteğindedir. Ama Ermenistan ile normal ilişkilerin olacağına, işgal altındaki Azerbaycan topraklarını terk edeceğine, (sözde) Ermeni soykırımından vazgeçeceğine inanmıyorum. Soykırımın kaynağı ırkçılıktır. Türkler hiçbir zaman ırkçı olmadı. Osmanlı devrinde ise asla ırkçı politika takip etmediler. Ayrıca ırkçılık (kavmiyetçilik) İslam dinine göre yasaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.