Vasiyet
1960’lı yıllarda yazmışım..
Şiir olarak tek, metin olarak belki de en kısa vasiyet..
İmansız askerin, korkak paşanın
Bir boyuna bir de enine tükür,
Kaçarken vurulup yere düşenin
Bir leşine, bir de kanına tükür.
Bakıyorum da, gençliğimde bayağı cesaretli bir şairmişim..
İftira etmeden, hakarete kaçmadan, gerçekleri olduğu gibi vermek niye cesaret istesin ki?
Ben gelecek nesillere ve kendi neslime bir vasiyet bırakmışım..
Ölürsen de hak yedirme, hak yeme
Ak’a kara, karaya da ak deme
Adaletten ayrılırsa mahkeme
Bir hakime, bir de kanuna tükür.
İyi ki o günlerde yazmışım.. İyi ki bu günlere tehir etmemişim.. Aksi varid olsaydı ömür boyu hapse mahkum olmam işten bile değildi..
Askerin kötüsü ancak darbe yapmayı bilir..
Hukukçunun kötüsü ise, kimi/kimleri nasıl faka bastırırız hesabı ile yetkisini aşan yollara sapar..
O günlerde de, kitabım yeni çıktığında Ankara’daki yüksek dereceli hakimler-savcılar bir araya gelmişler, susturma çareleri aramışlar.. Sonra vazgeçmişler.. İçlerinden birisi: “Adaletten ayrılırsa” diyor ve biz adaletten ayrıldığımızı mı belgeleyeceğiz?
İlaç olsa yeme düşman tasından
Sakın taş attırma dost arkasından
Kim iki yüzlüyse tut yakasından
Bir yüzüne, bir de canına tükür..
Daha o günlerde bir arkadaşım tarizde bulunmuştu.. Yahu Karakoç sen milletin ağzında tükrük bıraktırmayacaksın galiba.. Biz, işi gücü bir yana bırakıp her gün, her saat utanmaz yüzlere mi tüküreceğiz?
Millet parasından verdirme parsa
Edirne’den Van’a, Muğla’dan Kars’a
Nerede bir sahte kahraman varsa
Bir resmine, bir de şanına tükür.
O zamanlar hukuk çevrelerinde “onursal” emekliler yoktu.. Eğer olsalardı mutlaka bir katakulli çevirirler, bizim vasiyeti ters yöne devirirlerdi...
Yani kolay atlatmışız..
Haksız söz ettiğimi kimse söyleyemez.. Amma olsun.. Yıllar sonra bir baktık ki haklılar haksızlardan fazla eziyet çekmeye mahkum etmişler..
Kesmekle kısalmaz cömertin eli
Yiğidin adına eklerler “deli”
Baban olsa bile Allah’sız ölü
Bir ruhuna, bir de sinine tükür..
Çakma ve yapıştırma babalar bir yana, gerçek babaların manevi cezalarını halkın vermesini teklif ediyorum..
Peki ne oldu netice?
O günü yaşayanlar bilir.. Çok güzel şeyler oldu.. Kötülükler bitmedi amma hissedilir seviyede azaldı..
Bırak hesabını ölüm/kalımın
İnanmışa zulmü ne ki zalimin
Manayı reddeden sözde alimin
Bir ilmine, bir de fen’ine tükür..
Ne yazık ki hâlâ okumakla alim olunacağını sanıyoruz.. Heriflerin okumadıkları üniversite, devirmedikleri ansiklopedi kalmamış, isimleri hafızalara kazınmış, lakin cehaletleri altın madalyon gibi parıldıyor..
Sizin oralarda da var bu gibi budaklı kazıklardan, bizim buralarda da..
Umutlarınızı zayıflatmayın..
Siz olmasanız bile çocuklarınız saltanatların yıkıldıklarını görecekler..
Türkiye halkına güzellikler, doğruluklar yakışır..
İnşallah o güzel günlerin gözükmesi fazla uzamaz..
====================
Bu ne haldir her taraf bilgi ve belge dolu
Sağ-sol demeç, beyanat, yer-gök genelge dolu
Kimin kim olduğunu anlamak mümkün değil
Bir adamın ardında yüzlerce gölge dolu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.