Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Düzce Üniversitesi’nde bir profesör hikâyesi

Düzce Üniversitesi’nde bir profesör hikâyesi

Bin dolar verilerek sadece Azerbaycan’da profesör olunmuyormuş meğer. Pazar tezgâhını bir tarafa atıp; “Ben de profesör olacağım” diye Azerbaycan’a gidip bin dolar veren herkes profesör olurken, bizde de başka şekillerde profesörlükler dağıtılıyormuş. Azerbaycan’da bu işler nasıl döner bilmem ama Türkiye’den bir örneği paylaşmak isterim.
Ayrıca Türkiye’de de parayla profesör olan kaç kişi vardır onu da bilmiyorum. Yalnız başkalarının araştırmalarına imza atıp, YÖK’ten prof unvanını koparanların varlığından söz ediliyor. İşte onlardan biri de Düzce Üniversitesi’nde cereyan etmiş.
Düzce Üniversitesi’nde aylardan beri, hatta bir yılı aşkındır, ciddi bir kazan kaynıyor ve bu kazana ne YÖK müdahale edebiliyor ne de bir başka kurum. Günü gün eden, harmanını harman eden bazı insanlar, hak etmedikleri unvanlarla tıkır tıkır işlerini yürütüyorlarmış.
Aşağıda bir soruşturmanın karar özetini okuyacaksınız. Soruşturma raporunun detaylarına girip zamanınızı almak istemem. Raporun sonunda yer alan karar okunduğunda mesele anlaşılır. Ayrıca soruşturmanın detayları; soruşturan komisyonu, soruşturulan kişiyi ve YÖK’ü ilgilendirir. Kamuoyu olarak sadece doğruyu ve yanlışı bilmek isteriz, hepsi o.
Kimsenin ilgi alanına girmek istemem. Bizim bilgilenmemiz gereken kısmı aşağıya alıyor ve neticenin ne olduğunu, YÖK yetkililerinden bekliyoruz. Üniversitelerimiz güvenilen kurumlardır ama güvenilmeyen insanların elinde olunca da lunaparka döner ki, kimin nerede nasıl oynadığı belli olmaz. Buyurun soruşturmanın başlıklarına ve neticesine; aynen alıyorum:
“S O R U Ş T U R M A R A P O R U
SORUŞTURMA EMRİ VE ONAYI: Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı’nın 11/2/2008 tarih 336 sayılı yazısı
SORUŞTURMANIN BAŞLADIĞI TARİH: 11/2/2008
SORUŞTURMACI: Prof. Dr. Ertuğrul Ertaş, Prof. Dr. Metin Aydın, Prof. Dr. Ali Kemal Uzunlar,
SORUŞTURULAN: Prof. Dr. Murat Servan Döşoğlu
İSNAT EDİLEN SUÇ: Yeterli akademik kriterleri sağlamadan yalan yanlış beyanda bulunarak usulsüz olarak profesör kadrosuna atanmak,
SORUŞTURMANIN KONUSU: Yanlış beyanla Nöroşirurji Anabilim Dalı profesörlük kadrosuna başvurmak. Yeterli akademik kriterleri sağlamadan usulsüz olarak profesörlük kadrosuna atanmak.
SONUÇ VE KARAR:
A- Disiplin yönünden:
1- Profesörlük kadrosu ilanında yazılı gerekli şartları sağlamadığı halde sağlamış gibi beyan ederek ve Dr. Aytaç Can’ın uzmanlık tezinden ürettiği birinci isim makalesini kendisi birinci isimmiş gibi başvuru dosyasında göstererek; “Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği 8./d göre görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak” fiilini işlediğinden aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına,
2- Dr. Aytaç Can’ın uzmanlık tezinden ürettiği birinci isim makalesini kendisi birinci isimmiş gibi başvuru dosyasında gösterdiğinden dolayı Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Etik Kurulu’na sevkinin uygun olduğuna,
3- Prof. Dr. Murat Servan Döşoğlu’nun profesörlüğe atama işleminin yapıldığı tarihteki “Öğretim üyeliği kadrolarına başvuru koşulları ve uygulama ilkeleri hakkında yönerge” hükümlerine uygun olmadığından profesörlüğe atama işleminin iptaline,
B- Cezai yönden:
1- Prof. Dr. Murat Servan Döşoğlu’nun başvurusunun “Öğretim üyeliği kadrolarına başvuru koşulları ve uygulama ilkeleri hakkında yönerge” hükümlerine uygun olmadığı halde başvurusunu kabul edenler ve atamayı gerçekleştirenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunularak gerekli diğer yasal işlemlerin yapılmasının önerilmesine,
Oy birliğiyle karar verilmiştir.”
İyi güzel de peki netice ne oldu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi