Polisi de polis yargılasın!..
Yıllık iznin bir haftalık bölümünü kullanalım dedik... Nerdeee!.. Orman kanunlarının geçerli olduğu Ankara’nın gündemi, ormanın göbeğinde de buldu bizi...
“Plana” ilişkin Askeri savcılık kararının “ört-bas” niteliğinde olup olmadığını sordu televizyonlar, bir de Genelkurmay Başkanı’nın “TSK’yı yıpratmayın” çerçeveli ve de “kâğıt parçası” içerikli açıklamasını nasıl bulduğumuzu...
-
Ortamı düşünebiliyor musunuz, ormanın ortalarında bir yerde bendeniz; tam karşımda “kim lan bu” dercesine bakıp duran iki, üç inek; otuz metre kadar ötemde bir eşek, etrafımda ölümcül pikeler yapan kanatlı börtü böcek...
Ve ben canlı bağlantılarda...
“Darbe girişimlerini”, “örtbas çabalarını”, “kâğıt parçalarını” filan konuşuyorum...
-
Nereye kaçarsan kaç, “darbe gündemi”nden kurtuluş yok!..
Ya “darbe pisliklerini” temizleyeceğiz ya da biz böyle havanın en temiz olduğu yerlerde bile böyle kirleneceğiz!..
-
Neyse, kirlendik...
Ve kirlilik kavramıyla uyum halindeki “KARA” şehre, An“KARA”ya geldik...
Gündem ne?..
Yine Genelkurmay...
Yine, “Askeri sivil yargılar mı, yargılamaz mı?” tartışması...
CHP’nin başındaki, “Yargıyı mıncıklama!” diyor!..
Ve
“TSK’dan elini çek!..”
-
“Elbette militanlarımı dolduracağım, Ne yani bakanlığa ülkücülerle faziletlileri mi dolduracaktım!..” zihniyetli CHP tarafından yıllar yılı mıncıklanan yargının henüz mıncıklanmamış olan taraflarını da AK Parti mıncıklıyormuş iddiasına göre.
Nasıl oluyormuş bu?..
Ne demek istiyor?..
Talebi ne?..
- Askeri mahalde darbe planları yaparken yakalanan Asker, bu “suç”tan dolayı “sivil savcı ve hakim”ler tarafından soruşturulup yargılanamasın?..
Ya ne olsun?..
Onları, askerler yargılasın!..
Birbirlerini yargılasınlar!
BENİM DARBECİM İYİDİR!..
Baykal’ın gazetesi Cumhuriyet, AK Parti’nin son icraatına tepki gösterirken, Baykal’ın laflarına acayip yorumlar giydirmiş...
Şu bölümü dikkatinize sunmuş olayım:
“AKP, Genelkurmay Başkanı dâhil tüm karargâhın sivil savcılarca soruşturulabilmesinin önünü açtı. AKP’nin gece yarısı operasyonuyla Meclis’ten geçirdiği yasa değişikliğinden sonra Genelkurmay Başkanı dahil asker kişiler, anayasal düzene karşı suçları askeri mahalde işlese bile sivil yargı tarafından kovuşturulup yargılanabilecek.”
Adamlardaki kafayı görüyorsunuz;
Anayasal düzene karşı suç işlenmesi durumunda, “neyin yapılmasına” karşı olduklarını açıkça ilan ediyorlar!..
Saklıları gizlileri yok; “Bizimkiler darbe hazırlığı esnasında yakalanırsa yine bizimkiler tarafından yargılansın” talebini alenen ortaya koyuyorlar!..
Diyorlar ki;
Bu düzen devam etsin!..
Darbe denensin, denensin, denensin...
Gerçekleşinceye kadar, denemek serbest olsun!..
Gerçekleştikten sonra da...
Malûm, geçici ve de koruyucu maddeleriyle...
Yaşasın yeni Anayasa!..
POLİSİ DE POLİS YARGILASIN O ZAMAN!..
Şimdiii...
Askeri alanlarda işlenen “anayasa suçları”nı yine askerler soruşturmalıysa...
E, onların başı kel mi;
Polislerin “Emniyete bağlı birimlerde” işledikleri anayasa suçlarını da aynı zamanda polis olan hakimler soruştursun!..
Amma saçma değil mi?..
Evet saçma;
“Anayasal düzene karşı askeri mahalde suç işlerken yakalanan askerleri, askerler soruştursun ve yargılasın” demek kadar saçma!..
ANAYASA MAHKEMESİ DE AYNI KAFADA!..
Anayasa Mahkemesi, “Askerlerin, vazifeleriyle ilgili olmayan suçlardan dolayı Askeri Mahkeme’de mi, yoksa Sivil Mahkeme’de mi yargılanmasından yana” sorusuna cevap aramak için “kararlar”a daldım...
Elime ikisi geldi.
Biri 14.02.1978, diğeri 01.07.1998 tarihli...
Her ikisinde de “Asker kişiler suçu askeri mahalde de işlemiş olsalar sivilde yargılanabilirler” tasarrufu dikkat çekmekte.
Diyor ki Mahkeme üyeleri:
“Askeri kişi ya da asker olmayan herhangi bir kimse tarafından işlenen suçun askeri bir yararı ihlal etmediği, dolayısıyla askersel nitelikten yoksun bulunduğu belirgin ise, bu suçun genel kurallara bağlı genel nitelikte bir suç olarak kabul edilmesi gerekecek; ‘ASKERİ CEZA KANUNU’NDA AÇIKÇA YER VERİLMİŞ OLMASI BİLE’ askeri suç olmasına yetmeyecektir!..”
Böyle başlayan ve devam eden kararları uzun uzun okudum...
Size özetin özetini sunayım:
Askeri alanda da işlenmiş olsa, her suç “askeri” değildir!..
Mesela;
Darbe girişimi askeri suç değildir.
Bunu asker de yapabilir, sivil de.
Ve dolayısıyla, askerin ve sivilin yargılanacağı yer birdir.
O da sivil mahkemedir...
Anayasa Mahkemesi’nin kararları da...
Bu “darbe günlüklerinin” de “sivil yargıda” halledilmesi gerektiğini göstermektedir...
Nokta!..