Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Hafta sonu yorumları

Hafta sonu yorumları

Akla muhal saydığımız hadiseler birbirlerini kovalamakta...
Abesle iştigal seyretmekten başımız döndü kesinlikle...
Gerçeği, hakikati, sahih olanı, doğruyu ve isabetliyi atalarımız söz olarak bizlere miras bırakmışlar...
“Tavşana kaç, tazıya tut derler...”
Ergenekon terör örgütü yargılamalarında şike (danışıklı döğüş) yok, diyebiliyor musunuz?
Ben maalesef yok diyemiyorum...
En uzun sürdüğü ve sonunda çok sarsıcı haberler çıkacağı önceden haber verilen MGK (Milli Güvenlik Kurulu) toplantısı zihinlerde ne gibi müsbet iz bıraktı?
Sormamak olur mu hiç?
Sorunca, makul cevap alabilmek mümkün mü?
Arada bir, yani aklına estiği zamanlarda kahramanlık emareleri gösteren Başbakan acaba zannettiğiniz gibi mi?
Askerler sivil mahkemelerde yargılanacakmış, peh peh peh!..
Genelkurmay Başkanı basını bilgilendirme toplantısına 36 general ile hangi maksatla gelmektedir?..
Akredite gazeteciler huzurunda bilek güreşi yapıldığını hiç kimse açıkça söylemedi maalesef...
Kuvvet komutanları dahil, 36 general gazetecileri bilgilendirme toplantısında tek kelime konuştular mı?
Hayır efendim!..
Peki vazifelerini bırakıp basın bildirgesi toplantısına gelmek çok mu anlamlı, ya da bir göz korkutma hareketi mi?
Ne yani “kaynaşmış bir kitle” olduğumuzu başka türlü gösteremez miydik?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ bir ilke imza attı...
36 generalli kapalı salon toplantısı...
Başbakan seyretmekle yetindi... Cumhurbaşkanı zaten geriden seyri seviyor...
Neticeye bakalım:
Terör örgütüne üye olmaktan, AKP’yi ve Gülen hareketini bitirmekten sorgulanan ve mahkemece tutuklanan albay Dursun Çiçek gece yarısı, 18 saat sonra aynı mahkeme tarafından tahliye edildi...
Bütün bu olup/bitenlerle rekor denemesi mi yapıyoruz?
MGK toplantısının akabinde meydana gelen mini zirve neyin nesi oluyordu?..
İçlerinde Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek olunca benim aklım Şemdinli’ye kadar gitti... Savcı Ferhat Sarıkaya’nın alelacele meslekten çıkarılmasına ve bilahere de 39 yıl hüküm giymiş zanlıların Askeriye hukukçuları tarafından tahliye edilmelerine...
Bir benzerlik tahmin ediyorum...
Mini zirvede Albay Dursun Çiçek’in tahliyesi mi kararlaştırıldı?
Herkesin aklını kurcalayan “Dere geçerken at değiştirilmez” sözüne inat mahkemenin esas hakimi yerine bir hakim atanıp, yüzlerce sayfa tutan iddiaları, ifadeleri yıldırım hızıyla okuyabilen kıymetli hakimimizin tahliyeye imza atması garip değil mi?
Evet, ben de istemem hükümetle askeriyenin kavgalı olmasını... Amma bu kadar açık bir muvazaa söylentilerini görmezden gelemezdim...
Bravo!..
Org. Başbuğ kendi personelini sivil idareye, yani sivil iradeye hiç ezdirmedi...
Başbakan tek cümle konuşmadı bu hususta...
Çiçeği burnunda Adalet Bakanı’nı saymak istemiyorum... Her devrin bakanı sayın Cemil Çiçek çok önemli bir karara imza mı attı yoksa...
Suç işleyen askerleri sivil mahkemeler yargılayacakmış...
Güldürmeyin adamı!..
Albay Dursun Çiçek’in yargılandığı gibi mi?
Mahkemeleri isim vererek “Bizden” veya “Bizden değil” diye numaralayan hanımefendiye mi sorsak acaba?
Rica ediyorum, terkeyleyin artık şu kabadayı tavırlarını da, Baykal’a kulak verin...
C.Başkanı sayın Gül muhtemelen vereceğe benziyor... Yani masasında bekleyen değişiklik kararını bir daha görüşülmek üzere Meclis’e gönderecektir... İyi de eder... Baykal kızarsa fena yapar da...
Başbakan ne düşünüyor, ne düşünecek hadiselerin gelişmesi çerçevesinde... Ah bir bilebilsek...
Laf işte... Bilsek ne yapacağız sanki?
=====================
Ne senden, ne benden, ne ondan say artık
Noktayı yakala kitaba yay artık
Sel almış tarlalarda başak toplama
Vicdanın elverirse tut tut soy artık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi