Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ucuz akıllar ve peşin hükümler

Ucuz akıllar ve peşin hükümler

Aklını kiraya verenlerle akılları kiralayanlar arasındaki kötü alışveriş, topluma en büyük zararı veren adi bir ticarettir. Böyle akıl sahiplerinin akılları çok ucuza satın alınır ve heba edilir. Bu ucuz akıllıların tek sermayesi, “peşin hükümlü” oluşlarıdır.
ön yargı ve peşin hüküm hastalığına müptela insanlara ne tıbbın ne de alternatif tıbbın bir faydası olmaz. Her iki tıbbı da insanoğlu bildiği için insanoğlunun da yapacağı bir şey yoktur. Her akıl sahibi, kendisine bu imkanı veren Allah adına akıllarına sahip çıkmalıdır.
Yine başörtüsü denilecek belki ama eğer yazılmaya ihtiyaç duyulmasa bu kadar sık gündeme getirip, üzerinde durmam. Maalesef “ucuz akıllı” ve “peşin hükümlü” insanların yüzünden, aklıselim insanları da bunaltıyoruz. Bu işten sıkılmış insanlardan özür dilerim.
örtünme konusunda kimsenin kimseye zorlama yapamayacağı aşikardır. Sadece sevimli bir üslup ve dikkatli cümlelerle doğru tebliğ yapılmalıdır. “İslâm dini, tenkit dini değil, tebliğ dinidir.” Buradan hareketle, başörtü takanları ve takmayanları, kimsenin yargılama hakkı yoktur. Bağışlayıcı ve yargılayıcı olan ancak Allah’tır.
Bir insan başı açık gezdiğinden dolayı küfre girmez. Zaten hiç kimse “küfre girer” demedi, hiç kimse de demez, akîdemiz budur bizim. “Başı açık gezdiğinden dolayı bir insan kafir olur” dendiğini hiç duydunuz mu? çarşıda, pazarda, sokakta, mecmuada, gazetede, “Başı açık gezen kafir oldu” denildiğine şahit oldunuz mu? Hayır!..
Kur’an’ın bir emrini yerine getirmemek başkadır, Kur’an’a ait bir hükmü, Kur’an’a ait bir ayeti inkar etmek başkadır. “Kur’an’ın şu ayetini kabul etmiyorum” diyen küfre girer, dinden çıkar; girerse girer, çıkarsa çıkar; bizi alakadar etmez. Bu, onun şahsi tercihidir ve kendisini ilgilendirir. Yargılayıcı ve bağışlayıcı olan Allah’tır.
Söz sırası gelmişken şunları da ifade etmeli; din bir uzmanlık mevzuudur. Bugüne kadar hep şöyle oldu: Kişi Kur’an-ı bilmiyor, Sünneti bilmiyor, hatta temelde bunları inkar ediyor, Allah’ın kitabının içinde kaç tane sure olduğunu bilmiyor ve ahkam kesiyor, bu adam hatalı olmuyor ama bunlara cevap verenler hatalı oluyor. Müsaade edilsin de böylelerin yaptığına iftira ve çirkeflik denilsin.
Cahiliye şairlerinden İmrü’ül-Kays’ın ifadesiyle; “Kavgayı arzu ettiğiniz yerde bitiremezsiniz, başlar ve bir daha durduramazsınız onu, yangını durduramadığınız gibi.” Şer güçler toplumda bir kavga başlatmak istiyor. Meseleyi kitlelere mal etmeye çalışıyorlar. Yeniçerinin yer yer ayak-baş kaldırıp, kazan kaldırıp “istemezük” dedikleri gibi, bazı bilinçsiz insanlara zorla; “istemezük” dedirterek huzur bozmak istiyorlar.
ünlü bir mesel vardır hani. Köroğlu derdest edilip götürülürken herkes sövüyor, sayıyor; bir de taş atıyorlar. Yaşlı bir kadının önünden geçerken, o da bir şeyler savuruyor, bir de taş atıyor. “Ana sana ne yaptı bu adam?” diye soruyorlar. Kadıncağız da;
“Ne bileyim evladım” diyor, “Herkes atıyor ben de atıyorum. Yani bu kadar insan taşlayınca; ‘Herhalde bir bildikleri vardır” diye ben de taşlıyorum” diyor. Şaşkınlık içerisine düşmüş kitle psikolojisini ifade etme bakımından çok enfes bir örnektir.
Bizim kültürümüzde buna şirretlik, toplumu birbirine düşürme, ülkenin gelişmesini engelleme, istikrarı baltalama denir. Avrupa Birliği’ne girme sürecinde o sürecin önünü tıkama denir. Ortadoğu’da bir şuuraltı müktesebatımız var, herkes gözümüzün içine bakıyor; bu müktesebatı onların gönlünde yakma yıkma denir. Buna düpedüz tahribat denir, cinnet denir.
Onun için inanan insanlar soğukkanlı davranmalılar, inanmasa bile bu ülkeyi seven insanlar da soğukkanlı davranmalılar. Zira kızlarımız kadınlarımız, başlarını örtmek istediklerinden dolayı demokrasi veya laiklik; “Ben gidiyorum, bir daha gelmem; ben bu memlekete ve size küstüm demez!” örtünenler de örtünmeyenler de demokratik hak ve hürriyetlerini kullanmaktalar. Her akıl sahibi bunu böyle anlayabilir.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi