Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Dedemin anlattığı kurt masalı

Dedemin anlattığı kurt masalı

Enes’in Günlüğü’nden

Enes'in penceresinden herkese merhaba! Bu hafta sizlerle büyükbabamın " yaşlı kurt" masalını paylaşmak istiyorum. Büyükbabam geçtiğimiz haftalarda tatil dolayısıyla bize geldi. Onu İnanın o kadar çok özlemişim ki, bütün gün yanından hiç ayrılmadım. Dedem çok bilge bir insandır, okuma yazması yoktur ama öyle bir söz söyler, öyle bir hikaye anlatır ki, bir kütüphane dolusu kitaptan öğreneceğiniz bilgiye bir anda ulaşıverirsiniz. Küçüklüğümde kış mevsimlerinde dedem yanımıza gelir bizimle kalır ve bize masallar anlatırdı. Ve biz bu masallardan cömertliği ve sevgiyi öğrenirdik. Kendimi ifade etmeyi, toplum içinde konuşmayı, araştırmayı dahi dedemin bu masallarından öğrenmişimdir. Dedem, bir keresinde yine bana yaşlı bir kurt masalını anlatmıştı... Bu masaldan o kadar şey öğrenmiştim ki, o hafta okula gittiğimde konuları ben anlatmış arkadaşlarıma birlikte hoşça vakit geçirmiştim. Masal aynen şöyleydi:

" Çok eskilerde yaşlı bir kurt varmış. Vaktinde çok aktif ve hareketli olan bu yaşlı kurt artık hareket edemez duruma düşünce, büyükçe bir çınarın altına konaklamış ve bulunduğu alanda küçük kemik kırıntılarıyla ayakta kalmaya çalışmış. Aşağı tarafta genç kurtlar varmış, onlar aktif bir şekilde hareket edebiliyorlar ve avlarını taşırken yaşlı kurdun önünden geçiyorlar ona nisbet yaparcasına alaylı alaylı bakıyorlarmış.

Yaşlı kurt uzun zaman onların geri bıraktığı artıklarla beslenmeye çalışmış ve bu ona çok ağır gelmiş. Yaşadığı durumu düşündükçe geçmiş günlerini hatırlar ve iç çekermiş. Onu en çok üzen şey ise kendini işe yaramaz bir varlık olarak görmesiymiş... İşe yaramadan yaşamak ne kadar da kötü diye düşünmüş. Ve bu sorununa bir çözüm aramaya başlamış...

Yine bir yaz sabahı yerdeki kemik kırıntılarıyla avunmaya çalışırken, aşağı tarafta genç bir kurt görmüş. Genç kurt önündeki hayvanı kovalarken çevik hareketler yapıyor ve onu kıstırmaya çalışıyormuş. Ama bu şekilde hızlı hareket etmesi hemen yorulmasına neden oluyor ve bunun sonucunda da avına ulaşmayı başaramıyormuş. Yaşlı kurt uzaktan bakmış ve "ben olsaydım, şöyle yapardım" türünden yakınmalarda bulunmuş. Ama genç kurt koşturmalarını aralıksız sürdürürken, bir sonuca ulaşamıyormuş, sonunda yorulmuş ve yere düşmüş. Genç kurt'un içine düştüğü bu durumu gören yaşlı kurt onu çağırmış... Bak demiş, avının uzun süre peşinde koşmanın bir anlamı yok önce onu uzaktan takip et, hiç zarar vermeyecekmiş gibi davran, biraz yaklaştığında üzerine birden atla. Baş tarafına yönel, başını etkisiz hale getirdiğinde iş tamamdır... Ayrıca, avlanmak için yukarı ormanlara doğru yönel, burada ağız tatına uygun kurbanlar bulabilirsin..." genç kurt yaşlı kurdu dinleyince ona saygısı artmış ve "sen bize avlanmanın ve hayatta kalmanın kriterlerini anlat biz de sana avladığımız yiyeceklerden getirelim" demiş. O günden sonra yaşlı kurt tecrübelerini genç kurtlara anlatmaya başlamış ve bu şekilde davrandıkça da kendini önemli olarak görmüş. Genç kurtlar da onun yiyecek ihtiyacını karşılamışlar ve ona saygı göstermişler"... Dedemin anlattığı bu masal bana insanların her durumda ve her şartta bir şeyle yapabileceğini bir şeyler üretebileceğini öğretmişti. Aradan yıllar geçse de, yine dedemin yanına oturdum ve bu masalı bir kez daha dinledim. Dedem, masalın sonunda kendine vurgu yapıyor ve " işte evladım şimdilerde benim durumum da tıpkı bu yaşlı kurt gibi oldu" diye yakınıyordu. Gerçekten de, şimdilerde yaşlıların kıymeti pek bilinmiyor.Onların bilgi ve tecrübelerinin bizler için ne kadar önemli olduğunu bilseydik böyle davranmaz onları huzurevlerine terk etmezdik.

Genç anneler ve babalar lütfen yaşlılarınızı huzurevlerine terk etmeyin. Onların zihinsel arşivlerinde sizin hayat boyu işinizi kolaylaştıracak ve size yol gösterecek tecrübeler vardır. Ayrıca Rabbimiz onlara hürmeti, saygıyı emrediyor ve bu şekilde davrananlar için cenneti vaad ediyor. Lütfen hayatınızı yeniden gözden geçirin ve yaşlılarımızın bizler için ne büyük bir rahmet olduğunu fark edin. Ve kendinizi bu rahmetten yoksun bırakmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi