Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Tanımadığımız Meşhurlar

Tanımadığımız Meşhurlar

Bu haftaki kitabımız Ötüken Yayınları’ndan. Eseri yayına hazırlayan Selçuk Karakılıç. Bir milletin fertleri; geçmişe yolculuk yapabilmek için, o dönemleri kaleme alanları okuması ve tanıması gerekir. Yine bir milletin kültür mayası da geçmişten gelen değerlerle şekillenir.
Bu hafta tanıtmaya çalışacağım, “Tanımadığımız Meşhurlar” adlı eser, özellikle pek çoğumuzun okuyamadığı, Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarını yaşamış; edebiyatçı, sanatçı, şair ve mütefekkirlerinin hayatını anlatıyor.
Zor romanlar, hikâyeler, şiirler, makaleler ve diğer yazılar; bir eli yağda, bir eli balda olan yazarlardan çıkmaz. Sancı, çile, acı, gözyaşı, yokluk, açlık, kısıtlanmış özgürlükler ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayamayan kişilerden çıkar. İyi yazmak için, iyi konuşmak için fikir sancısı çekmek gerekir. Fikir sancısı çekmeyen, düşünmeyi zül addeden kişi ya da kişilerden, bulut gölgesi eserler çıkar. Bulut gibi gelir ve giderler.
“Tanımadığımız Meşhurlar” kitabında zor kahramanlarla tanışacaksınız. Aynı zamanda Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçerken tarih kitaplarının yazmadığı, bilinmeyen tarihimizi de öğrenme imkânı bulacaksınız. O devrin portreleri bize çok şey fısıldayacak.
Eserin hazırlanmasında iğneyle kuyu kazar gibi emek harcayan Selçuk Karakılıç, çalışması hakkında şunları söylüyor: “Milletleri ayakta tutan, ona ruh veren milli kültürüdür. Fransızcanın büyük yazarı Balzac’ın üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken çok ciddi bir iddiası vardır. Der ki; “Millet edebiyatı olan topluluktur.”
Çeşitli toplulukların “millet” olabilmesinin istisnasız tek şartı; edebiyatına, sanatına, musikisine, gelenek-göreneklerine, tarihine, diline, dinine sahip çıkmasıyla mümkündür. Milli kültürüne sahip çıkmayan milletlerin ruh mayaları, kendilerine ait olmayan kültür gergeflerinde şekillenir.
Hâlbuki milli kültürüne sırt çevirmiş bir millet, kültür emperyalizminin pençesinden kendisini koruyamaz. İyi, hoş, güzel ama milleti ayakta tutan “milli kültürü” kim meydana getirir? Milli kültürü elbette kahramanlar inşa eder. İngiliz yazarlardan Carlyle’nin dediği gibi “Milletler kahramanlarıyla yaşar ve kahramanların yaşı yoktur.”
Doğrusu bizim kahramanlık anlayışımızda birtakım noksanlıklar var. Oysa “kahraman” kelimesi, coğrafyamızın vatana dönüştüğü yıllardan beri tanıdığımız başlı başına efsunlu bir sözdür. Kahraman denilince zihnimizde şekillenen manayı yeni baştan gözden geçirmeye, ona yeni bir ruh üflemeye, yeni bir mana vermeye mecburuz.
Bazılarımıza göre kahraman, sadece cephe önlerinde vatan toprağı için vuruşan, çarpışan, dövüşen, mukaddes ve aziz vatan toprağı uğruna canını veren, kanını sebil edip döken ve ruhlarını mavi göklere yükseltenler kahramanlarımızdırlar. Hiç kimsenin buna itirazı yoktur, olamaz da. Ama cephe gerisinde, milli kültürümüzü doğuran ve yoğuran kahramanlarımız da vardır.
Elimize kalem, dilimize kelam verenler, ortaya koydukları san’at eserleriyle Türkçemize kol kanat gerenler, kalabalıkları kalem ve kelamlarıyla bir millet şuuru etrafında derleyip toplayanlar da bizim kahramanlarımız arasındadır.
Karacaoğlan, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Hz. Mevlana, Şemseddin Sami, Muallim Naci, Ahmet Mithat Efendi, Recaizade Mahmud Ekrem, Cenap Şahabeddin, Erol Güngör, Cemil Meriç, Aşık Veysel, Yahya Kemal, Mehmet Akif Ersoy, Arif Nihat Asya, Hüseyin Nihal Atsız, Necip Fazıl Kısakürek büyük kahramanlarımızdandır.
Şimdi bir soru yöneltmek istiyorum: “Acaba kahramanlarımızı yeteri kadar tanıyor muyuz? Denilebilir ki; “Hayır!” Bütün samimiyetimle yazıyorum ki, bu soruya “Hayır!” cevabını verdirten sebeplere ben de milyon kere esef ediyor ve biliyorum ki, kahramanlarımızı tanımıyor, milli kültürümüzü doğuran ve yoğuran san’at adamlarımızın adlarını bilmekle beraber, kim olduklarını ne yazık ki bilmiyoruz.
Kitapların yazmadığı “insani özellikler,” sanıldığının aksine çok önemlidir. Çünkü topluma mal olmuş bir kişinin karakter ve meşrebinin ayrıntıları yazılmalı, söylenmeli ve bilinmelidir.
Eser hakkında bilgi için Ötüken Yayınları 0212- 251 03 50

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi