Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Mortuğrul Usta'nın yeri

Mortuğrul Usta'nın yeri

İlk defa uğrayacaktım o şehre...
Yol boyunca adım başı bir tabela yazılmış... Dikkatimi çekti okumak istedim...
"Mortuğrul Usta'nın yeri"ne uğramadan geçmeyiniz!..
Siz de olsanız benim gibi merak ederdiniz herhalde...
Şehre vasıl olunca ilk karşılaştıklarımıza sorduk: Neresi Mortuğrul Usta’nın yeri?..
Herkes biliyormuş, teferruatlı şekilde tarif ettiler...
“ 'Ekşi Baba' caddesini takip edeceksiniz... önünüze 'Aydın Han' diye kocaman bir bina çıkacaktır... özgür meydanını sol taraftan dolanınca hemen karşınıza çıkar...”
Ekşi Baba Caddesi biraz dolambaçlı, karanlık, ürkütücü amma olsun... özgür Meydanı ise renk renk kadın fotoğraflarıyla süslenmiş devâsa bir meydan...
Neyse, fazla uzatmayalım...
Meydanın hemen karşısında "Mortuğrul’un Yeri" tabelası gözümüze çarptı ve yöneldik o yere doğru...
Aman Allah, aman!..
Kapısı, pencereleri, duvarları reklam afişleriyle silme dolu...
Başladık yazılanları okumaya:
- Her keseye uygun yalan bulunur...
- Dünyanın en taze asparagas dolması, müessesemizde imal edilir...
- Doğan yumurtasından omletimiz vardır, tadına doyamazsınız...
- İrticasavar çorbasını ancak ve ancak bizim müessesemizde bulabilirsiniz...
- Postaldemokrat tatlılarımızın tadına doyulmaz...
- Hediyelik coşkun kabadayılık leblebilerimiz enfestir, canfestir, tadına bakmak serbesttir...
- Hasdemir atölyemizde haddeden geçirilmiş ince ince inkâr sucukları ve dahi iftira lokumları mevcuttur...
Devam ediyoruz reklâm afişlerini okumaya:
- Kelkit baskısı yazmalarımız, andıç dökmesi çizmelerimiz, emsalsiz kazmalarımız aşağı katta teşhir edilmektedir...
- 10 saniyede 300 yalan uydurmak bize mahsustur...
- Rüya görmüşseniz Mamutali Birhalt isimli medyumumuz şip-şak yorumlayıverir... öyle gerçekleri konuşur ki; ağzınız açık kalır sevgili müşterilerimiz...
- öteki işyerlerimizde arkadaşlar cansiperane gayret göstererek mutfağımızda pişireceğimiz yemekler için lüzumlu numuneler devşirmektedirler:
Habis kanadı...
Savaş kuyruğu...
Uygur sadmesi plânı...
Evren takatukası, deniz tırnağı...
- Daha ne isterseniz tedarik eyleriz... Hiçbir masraftan çekinmez, müşterilerimizi memnun göndeririz...
Salona girer girmez hemen karşımızda büyük harflerle yazılmış bir tabela gördük:
- Patronumuz velinimetimizdir...
- Laikçiliğin getirisini patronunuzun sayesinde öğrendik...
- Mortuğrul Usta’nın imalathanesinde yetişen kimseler, bir daha hiç hastalık, ağrı, sızı görmezler...
- Dini duyguları halen yerinde olanlar sakın müessesemize girmesinler... Yakalarsak kıtır kıtır keseriz...
- Oturun yumuşak koltuklarınıza... Birazdan Mamutali Birhalt Efendi kalıplaşmış siyasetimizi yorumlayacak, dinledikçe mest olacaksınız...
Nitekim dedikleri gibi oldu!..
Mamutali Birhalt ne kadar hırçın-bıçkın-kaçkın devşirmiş ise ekrana çıkartarak, kurdun küçüğü, kurda benzeyen yırtıcı misali bağırttırdı...
öbür tarafta ise hallerinden utanç duyduğum, benim gibi yaşlılar korosu kimilerini asıyorlar, kimilerini kesiyorlar, kimilerini et kıyma makinelerine basıyorlar, 'Bizim gibi düşünmeyenlere dünyayı zindan edeceğiz' diyorlardı...
Meğer bunların hepsi de 'postal demokrat' imişler...
Pazar eğlenceniz hayırlı olsun sevgili okuyucular, okumayıcılar...
---------
Uçan kuşlar bana haber getirsin
Senfonici Süleymanım ne halde?
Dul kadının oğlu işler bitirsin
Arıtılmış Cancan hanım ne halde?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi