Acaba nereden başlasam?
Şairin, “dert bir değil, elvan elvan” dediği gibi bir durum..
Doğan aya, akan çaya, oynayan taya havlayan talimli itlerin burun sokmadıkları hiçbir yer kalmamış..
Hadi onlar neyse.. Ya şu gerçekleri gün yüzüne çıkartması gereken basın askerlerine ne demeli?
Holding medyasının “azınlık icat etmekten sorumlu” gazetesi her konuyu teşhir masasına yatırmış(!)..
Alevilerden İslâmi KKTC uyarısı vaki olmuş..
Sanki İslâm kaybedilmiş de aleviler bulmuş.. Holding medyası da bunun takipçisi..
Bahsedilen alevi kuruluşu resmen Allah (cc) tanımayan, Hazreti Ali tarafından kabul edilen, tatbiki yapılan İslâm’a muhalif bir avuç aykırı yolun yolcusu..
Ne demekse, “dinselleştirmeye” karşı tavır alacaklarmış. KKTC üniversitelerinde İlahiyat Fakültesi açılmasına karşı çıkan, okullarda din dersine ateş püsküren, Kur’an kurslarına savaş ilan eden, “toplum bağnazlığa sürükleniyor” diyen güruh sözcülerinin neresi İslâm?
Kur’an’sız, ezansız, ayetsiz, hadissiz, namazsız, oruçsuz bir İslâm tasavvuru holding medyasının da hoşuna gidiyor mutlaka..
“Çağdaş toplumlarda dini eğitim yapılmaz” diyenleri İslâm’dan saymak, adam yerine koymak lüzumsuzluğa hizmettir..
“Hacı Vali” manşetleri, makaleleri, günlerdir devam ediyor.. Niçin?
Ordu Valisi Müftülüğün de oluru üzerine camilerdeki pisuvarların kaldırılmasını istemiş.. Size ne oluyor ölmeden önce cami avlusuna ayak basmayanlar?
Ben Ordu Valisi sayın Ali Kaban’ı Ayaş’ta kaymakamlık yaparken tanıdım. Geceli gündüzlü okuyan, halkı ile iç içe, dürüst ve namuslu insan..
Cami yıktıran vali bulsalar bağırlarına basacaklar.. Hijyen maksadı ile pislik saçan pisuvarları kaldırmasına, esasında Vali beyin Hacı’lığı sebep olmaktadır.. Vali de Hac’ca gider miymiş.. Yol boyundaki köpekler havlasalar da gider..
Zamanla alışacaksınız.. Çünkü elinizden gelmez mani olmak..
Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, şimdi de TBMM Başkanlığı’na seçilen Mehmed Ali Şahin’in hanımları başörtülü imişler..
Elhamdülillah!..
Başörtülü muhterem hanımlar tercihlerini kullanmışlar. Halkımız ise memnundur haliyle..
Size ne oluyor bre edepsizler..
Modern tabir ettiklerinizin mahrem yerleri kalmamış.. Ne taraftan baksanız iğrenç çıplaklıklar çıkıyor karşınıza..
Mevzi kaybettikleri için olsa gerek, tahammül gösteremiyorlar..
Alışırlar!..
Holding gazetelerinin tamamı, yabancı ülkelerden yardım alsalar da, göbeklerini yırtsalar da bu suyun akışını durduramazlar gayri..
Gazi olayları, çocuklar, diye diye masum göstermeye kalkıştıkları güruh ırki meseleyi durmadan kaşıyor.. Oraya bakan yok..
Bir Ergenekon davasına bakarlar menfi yönden, bir de kim İslâm’ın yolunda gidiyor ona..
Mesela, Türkiye Barolar Birliği (TBB), “Hükümetin yargıya müdahalesi son bulsun” demiş..
O barolardan İstanbul Barosu Başkanı “katsayı” kepazeliği kaldırılınca, alınan kararın iptali için Danıştay’a başvurmuştu..
Haklının hakkını koruması gereken bir Baro Başkanı haksızlığa önayak olunca kimseden ses çıkmıyor..
İnançsız ve bazıları mezhepçi hukukçular boyları hizasına kadar politikaya bulaşınca söz yok.. Otel odası toplantıları, darbecilik oyunlarına iştirak meşru imiş galiba..
Adam, “Eşitlik eşitler arasında olur” vecizesi yumurtluyor, herhangi bir eleştiri yok..
İktidar “erkler arasındaki dengeyi bozuyor” imiş..
Yahu başkan, siz şu son günlerde birinci erk oldunuz.. Eşitler arasında eşitlik nemenem bir şey ise lütfen siz onu açıklayın.
Ergenekon sanıklarını yıkayıp temizleyeceğinize, vatandaşın gerçek haklarına eğilin ne olur..
Holding medyası topa tutar sizi değil mi?..
O zaman oturun oturduğunuz yerde..
Asrın davası değil, son asrın komedisi
Aslan-kaplan kılıklı yüzlerce kül kedisi
Birbirini yağlayan bir sürü meymenetsiz
Her haber medyamızın palavra kredisi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.