Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Yakama yapışıp aldı

Yakama yapışıp aldı

Bir iş yerinde birim sorumlusu olarak çalışıyorum. Son günlerde işyerinin yakınlarında yaşayan yoksul bir adam yardım istemek için geliyor ve ben de elimden geldiği kadar ona yardımcı olmaya çalışıyorum. Ama bu şahıs iyi niyetimi istismar ediyor. İşyerime sürekli geliyor ve bütün gün odamda oturup bana rahatsızlık veriyor . Açıkcası mağdur olduğu için kırmak ta istemiyorum ama işlerim aksıyor ve müdürümden uyarı alıyorum. Onun gerçekten mağdur biri olduğuna inanıyorum ve elimden geldiği kadar da yardımcı olmak istiyorum. Fakat, bu şekilde yakama yapışıp kalması, eve gidince sürekli beni cep telefonundan araması, gittiğim her yerde önüme çıkması beni rahatsız ediyor, sıkılıyorum. Arkadaşım kov gitsin diyor ama ben bir Müslüman olarak sorumlu olduğumu düşünüyorum ve onu kırmadan rahatsızlığımı dile getirmek istiyorum. Bunu nasıl başarabilirim? Bu konuda nasıl bir yol takip etmeliyim?

Siz kendinize karşı da sorumlusunuz
Yoksullara yardımcı olmak ve onların ihtiyaçlarını gidermek sorumluluklarımız arasındadır. Hazreti Peygamber " Kim bir kimsenin sıkıntısını giderirse, kıyamet günü de Allah onun sıkıntısını giderir" sözüyle bizleri iyilik yapmaya insanların sıkıntılarına karşı duyarlı olmaya davet etmektedir. Ancak günümüz dünyasında, insanların sorunları arttıkça buna paralel olarak fiziksel ve ruhsal sıkıntıları da artıyor. Eskiden çocuklarımıza "insanlara ikramda bulun, kapıya gelen dilenciyi boş çevirme" tarzında telkinlerde bulunurken şimdilerde kimseye kapıyı açma, kimsenin verdiğini alma diyerek onları korumaya çalışıyoruz. Dinimiz ihtiyaç sahibine yardım ve destek sağlamayı, insanlara iyilik etmeyi emrediyor. Bizler bir yandan dinimizin emirlerini yerine getirme noktasındaki titizliğimizi sürdürürken, diğer yandan varlığımıza yönelik olarak ortaya çıkacak zararlara karşı korunmaya çalışacağız. Sizin yoksul bir kimseye yardımcı olmanız örnek bir davranıştır. Ancak, daha önce de belirttiğimiz gibi, günümüz insanı çeşitli sorunların eşiğinde yaşıyor. Yaşadığınız sıkıntıyı bu şekilde değerlendirerek, sözkonusu şahsa " işyerinizin bazı kurallarının olduğunu, bu kurallara uyma noktasında aksama olduğunda sıkıntılar doğduğunu, bu nedenle burada bulunmaması gerektiğini ..." belirtiniz. Ayrıca şahsın ne tür ihtiyaçlarının olduğunu belirleyerek, yerel yardım derneklerine ve belediyelere yönlendirebilirsiniz...

Eşim mutfaktan çıkmıyor
25 yıllık evli bir bayanım. Kendim aynı zamanda öğretmenim ve bugüne kadar bir çok insan yetiştirdim. Ancak eşimin bazı takıntılarını çözemiyorum ve çoğu zaman bunlara katlanmakta da zorlanıyorum. Eşimin babası hurdacıymış ve küçük yaşta onları bırakıp İstanbul'un sokaklarında kaybolmuş. Eşim anneyle birlikte yaşamış ve anne babaya olan öfkesini yemek yaparak ve yiyerek atlatmaya çalışmış... Diğer ağabeyleri evlendikten sonra annesiyle birlikte yaşamış ve eğitim hayatına devam etmiş. Kendisi de eğitimcidir bir yıl önce emekli olduğundan evde beni bunaltıyor. Eşim iyi bir insandır ama bir de şu mutfak takıntısı da olmasa... Onu mutfaktan bir türlü çıkaramıyoruz. Sürekli mutfakta ve burada yemek artıklarını, bulaşıkları, dolabı bir bir karıştırıyor. İş dönüşü eskiciye uğrayıp eski kaplar alıyor ve mutfakta bu kaplara özel bir yer veriyor. Mutfaktan çıkmayı sevmiyor ve burada küçük bir kap kırılsa kıyameti koparıyor. Akşamları onun bu davranışından dolayı sık sık tartıştığımız oluyor ve bizi hiç dinlemiyor. Ona göre bu davranışı son derece doğal ve biz olayı büyütüyoruz.

Ama inanın evladım yaşım ilerledikçe çekemiyorum, sinirlerim bozuluyor. Kul hakkından korktuğum için sesimi de çıkarmıyorum ama öfkeden tansiyonum yükseliyor. Bilmem bir çözümü var mı ama yine de sen ablana bir cevap yazıver.. Mükerrem Ş.

Eşinizle işbirliği yapın
İfadelerinizden anladığıma göre, eşiniz çocukluk döneminde zor günler geçirmiş. Babanın evi terk etmesi ve annenin yaşadığı stres ve kaygıyı mutfakta yiyerek geçirmesi, babanın hurdacı olması ve bütün bunların getirdiği zorluklar eşinizin bahsettiğiniz türden sorunlar yaşamasında etken olabilir. Özellikle o dönem babanın kaybolması çocuk için ciddi bir travmadır. Ve çocuk bir yerde eski eşyalara ulaşarak ve eski eşyaları biriktirerek babaya ve babanın sevgi ve ilgisine ulaşmaya çalışıyor olabilir. Biliyorsunuz aradan ne kadar zaman geçse de yoksun olduğumuz ihtiyaçlarımızın peşinde gidiyoruz.

Eşinizin durumuna bu şekilde anlayış göstermeye çalışırken, diğer taraftan oldukça yorulduğunuzu görüyoruz. Böyle bir sorunla mücadele etmek sizi yoruyor. Bu nedenle size, yaşadığınız sorunun sizi ne kadar yorduğunu ve üzdüğünü eşinizle konuşarak ortak bir çözüm bulmaya çalışmanızı tavsiye ederim. Bu konuda onunla işbirliği yapmanız, yardım alması ya da bu tutumunu değiştirmesi konusunda onu ikna etmeniz şart. Her şeye rağmen eşiniz değişime karşı çıkıyorsa, o zaman siz kendinizi değiştirerek onu olduğu gibi kabul edip, bu olayı sorun olarak görmemeyi deneyebilirsiniz. Eşiniz mutfağa girdiğinde, pek aldırış etmeyerek, hiçbir şey yokmuş gibi davranmayı öğrenebilirsiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi