Nasıl bir Müslümanım?
1. Ehl-i Sünnet ve cemaat Müslümanıyım. İtikatta imamımİmamı Mâturidî'dir, İmamı Eş'arîyi de Ehl-i Sünnetin imamı olarak kabul ederim. İmamı AzamEbû Hanife de hem itikatta hem de fıkıhta imamımdır. Diğer üç imamı da Ehl-i Sünnetin imamları olarak kabul ederim.
2. Ümmetim Muhammed Ümmeti'dir. Bütün insanlar Peygamberimizin Ümmetidir. İnananlar ümmet-i icâbettir, henüz imana gelmeyenler ümmet-i dâvettir.
3. Rabbim, İlâhım, Hâliqim Allahü Teâlâ hazretleridir.
4. Allahü Teâlâ hazretleri kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir.
5. Bütün Peygamberlere, hiçbirini dışlamayarak iman ederim. Bütün Peygamberler mâsumdur, yani ismet sıfatı ile sıfatlıdır. Muharref Tevrat'ta yazılı olduğu üzere, iki kızının Hz.Lût aleyhisselâmı sarhoş edip onunla yatmaları ve ondan gebe kalmaları gibi çirkin ve iğrenç iddialara asla inanmam. Hz.Lût aleyhisselâmı böyle bir ayıptan tenzih ederim.
6. Kur'ân-ı Kerîm'i Allah'ın kitabı, Müslümanların düsturu ve imamı olarak kabul ederim.
7. Dinim İslâm'dır. İslâm, Allah katında tek hak, geçerli, muteber dindir. Hak din olmakta İslâm'ın ortağı başka bir din yoktur.
8. Bütün mü'minleri, salih veya fasık, iman kardeşi bilirim. Fıskı, fücuru, bid'ati imanını gidermeyen her Müslüman kardeşimdir. Mü'minin imanını severim. Onun fıskını, bid'atini sevmem.Fıskı ve bid'ati yüzünden mü'mini bütünüyle dışlamam.
9. Mü'minlerin, Allah katında derecesi en yükseğinin en takvalı olan olduğunu bilir ve kabul ederim.
10. Bir Müslümanı yücelten değerlerin ilim, irfan, takva, ibadet, güzel ahlâk, yüksek karakter, salâh, zühd, ihlâs, mürüvvet, fütüvvet, büyük ve küçük cihad, Allah yolunda cömertlik, hayır hasenat olduğunu bilirim.
11. İnsanın en büyük düşmanının nefs-i emmâresi olduğunu bilirim.
12. Kutsal Şeriat'ın hak olduğunu çok iyi bilirim.
13. Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimizin insanlar için en güzel örnek ve model olduğunu kesinlikle bilir ve kabul ederim.
14. En hayırlı kuşağın Peygamberin Sahabeleri, sonra Tâbiîn, ondan sonra Tebe-i Tâbiîn olduğunu bilir ve kabul ederim. Bu üç hayırlı kuşak Selef-i Sâlihîn'dir. İslâm'ı ve Kur'ân'ı en iyi anlamış, uygulamış, yaşamış olan zümre onlardır.
15. Peygamber Efendimizin Ashabının hepsinin din konusunda âdil olduklarını, onların İslâm'a ve Muhammedî mirasa ihanet etmediklerine inanırım. Radiyallahu anhüm ecmâin...
16. Ashab arasında zuhur eden üzücü hadiselerin ictihad meselesi olduğuna inanır, bundan 1400 yıl önce cereyan etmiş hadiseler hakkında savcılık, hakimlik, cellatlık, yapmam. Yevm-i Mahşer'de Mahkeme-i Kübra'da doğrular ortaya çıkacaktır. Her şeyin en doğrusunu Allahü Teâlâ bilir.
17. Kur'ân'a ve Sünnete aykırı olan bütün bid'atler dalâlettir. Mevlid töreni tertiplemek, Kur'ân ve kaside okumak, davetlilere yemek vermek, dua etmek, insanların dinî duygularını kuvvetlendirmek gibi şeyler (Asr-ı Saadette ve ilk üç asırda böyle bir şey olmamasına rağmen) hayırlı bir yeniliktir diye düşünürüm. Nice takvalı ve râsih ulemânın mevlidin cevazına fetva vermiş olduklarını bilirim.
18. Şeriat-ı Mutahhara-i Muhammediyye'ye kıl kadar aykırı tarafı olmamak şartıyla tasavvufu ve tarikatı hak bilirim. İmamı Gazalî hazretlerinin el-Munkizu min ed-dalâl kitabında beyan ettiği üzere, İslâm'ı en iyi anlayan ve en güzel yaşayan Müslümanların gerçek sûfîler olduklarını düşünürüm.
19. Yüce Allah'a lügâvî mânâda, insanlarda olduğu gibi yüz, el, ayak izafe edilmesini kabul etmem. Böyle bir şey bozuk tecsim akidesidir. Allahü Teâlâ bundan münezzehtir.
20.İslâm dinî ilahî olduğu için onda reform, değişiklik, yenilik, ona ilave ve ondan çıkartma yapılamaz. Böyle bir şeyi büyük bir bid'at ve sapıklık olarak görürüm.
21. Kur'ân'ın ve Sünnetin tamamı Kıyamet'e kadar yürürlükte kalacaktır. Kur'ân'ın ve Sünnetin bir kısmı tarihseldir, bugün geçerli değildir diyenleri büyük bir sapıklık içinde görürüm.
22. Ehl-i Tevhidi, Ehl-i Kıbleyi tekfir etmem. Ulemâ ve fukahanın tekfir ettikleri ve bu fetvanın vazifeli kadı tarafından tasdik edildiği vak'alar dışında...
23. İslâm'ın din ve dünya işlerini ayırmadığını, ahkam-ı islâmiyenin bir bütün olduğunu çok iyi bilirim.
24. Dinî konu ve meselelerde cumhur-i ulemâya tabiyim.
25. İcazeti olmayan sözde fakihlerden, âlimlerden, müftülerden fetva almam, onların fetvalarını muteber kabul etmem.
26. Kur'ân'ın, Sünnetin, icmâ-i ümmetin ve kıyas-ı fukahanın Edile-i Erbaa olduğunu kabul ederim. Kıyası reddedenleri bid'atçi bilirim.
27. Bilmeyenlerin bilenlere tâbi olması gerektiğine, din tahsili görüp icazet almamış Müslümanların icazetli gerçek ulemâyı taklid etmelerinin çok doğru olduğuna inanırım.
28. Vehhabîliğin bir bid'at fırkası olduğuna inanırım.
29. Ehl-i Sünnet ile Vehhabîler arasında ne kadar ihtilâflı mesele ve uyuşmazlık varsa, bunların hepsinde Ehl-i Sünnetin haklı, Vehhabîlerin haksız olduğunu kabul ederim.
30. Mezhepsizliğin, İslâm Şeriatini tehdit eden en büyük bid'at olduğunu bilirim.
31. Yine, mezhepsizliğin dinsizliğe köprü olduğunu bilirim.
32. Telfik-i mezahibin İslâm dinini ve fıkhını oyuncak etmek olduğunu bilirim.
33. Azılı Farmason, taqiyye yaparak Müslümanları aldatan, şüpheli ve şaibeli Afganî'yi kesinlikle din önderi olarak kabul etmem. Talebeleri Muhammed Abduh'u, Reşid Rıza'yı ve benzerlerini de.
34. Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü hareketini Müslümanlara kurulmuş yaman bir tuzak olarak kabul ederim.
35. Müslüman kardeşlerimden gelen ezaları elden geldiği kadar sabırla karşılamaya çalışırım.
36. Bozuk düzenlerde Kur'ân'ın, Sünnetin ve Şeriatın kesin şekilde yasaklayıp haram kılmış olduğu bozuk şeylerin yapılmayacağını iyi bilirim.
37. Haram yemenin büyük günah olduğunu bilirim. Haram yolla kazanılmış kara, kirli ve necis servetlerin ateş olduğuna inanırım.
38. Yüce dinimizin lüksü, israfı, aşırı tüketimi gururu, kibri, gösterişi, her türlü beyinsizlik ve sefahati kesin şekilde yasaklamış, haram kılmış olduğunu bilirim.
39. Müfessir olmayanların, kendi re'y ve hevaları ile Kur'ân-ı Kerîm'i yorumlamaya kalkmalarını doğru bulmam.
40. Yaşadığı çağdaki İmam-ı Kebir'e biat etmeden ölenlerin sanki cahiliyet ölümü ile ölmüş olacakları mealindeki hadîs-i şerifi bilirim ve zamanın imamına gıyaben biat etmişimdir.
41. Mü'min misin diye sorarlarsa elbette mü'minim derim, fakat kendime pâye vermem.
MÜSLÜMAN TERBİYELİDİR
MÜSLÜMAN terbiyeli insandır. Terbiyeli bir Sünnî ile terbiyeli bir Şiî bir araya geldikleri zaman selâmlaşırlar, hal hatır sorarlar, güler yüzlü olurlar. Arada ihtilâflı meseleler vardır ama bunları tartışmazlar.
Ümmet içinde çeşit çeşit meşrebler vardır. Nakşîlik meşrebi ile Mevlevîlik meşrebi arasında farklılık vardır. Lakin bir Nakşî Müslüman ile bir Mevlevî Müslüman bir mecliste beraber oldukları zaman hiçbir şekilde tartışmazlar, tam bir ülfet ve ünsiyetle sohbet ederler.
Terbiyeli Müslümanlar kelâmdan önce selâm verirler.
Müslüman, din ve iman kardeşlerine karşı güler yüzlüdür, tatlı dillidir.
Son zamanlarda çok asık suratlı, çok öfkeli, çok kırıcı hareket eden, çok sert dilli, astığı astık kestiği kestik Müslümanlar türedi.
Kendi fırkalarının inançlarını ve görüşlerini paylaşmayan mü'minleri kolayca müşrik ve kâfir ilan ediyorlar.
Mü'minlere düşmanca muamele ediyorlar.
Ehl-i Tevhid ve Ehl-i Kıble olan kardeşlerini sapıklıkla suçluyorlar.
Kendileri itikad bakımından dehşetli bid'atlere batmışlar, Sünnet ehli kardeşlerini bid'at ve dalaletle itham ediyorlar. Kardeşinin gözündeki çöpü görüyor, kendi gözündeki merteği görmüyor.
Yeterli ilimleri yok, Kur'ân'ı kendi re'y, heva ve hevesleri ile yorumluyorlar.
İşlerine gelmeyen hadîsleri inkâr ediyorlar.
Cumhur-i ulemâyı inkâr ediyorlar.
Fıkhı ve mezhepleri inkâr ediyorlar.
Yüz milyonlarca tarikatli ve tasavvuf taraftarı Müslümanı Müslüman saymıyorlar.
Yüce Allah'ı noksan sıfatlarla sıfatlıyorlar ve bu inancı kabul etmeyenlere kâfir damgasını basıyorlar.
Düşmanlık, sertlik, gılzet, şiddet...
Bu hal büyük bir fitnedir.
Müslümanlar birbirlerine karşı yumuşak, merhametli, tahammüllü, sabırlı, anlayışlı olmalıdır.
İhtilâflı meseleler, anlaşmazlıklar, uyumsuzluklar varsa bunları âmil, rabbanî, râsih ulemâ ve fukaha halletmelidir.
Muhammed ibn Abdilvehhab bir din âlimi midir, bir müceddid midir? Bu sorunun doğru cevabını nasıl öğreneceğiz?
1. Önce kardeşi Süleyman ibni Abdilvehhab'ın reddiyesini okuyacağız.
2. Sonra, Ehl-i Sünnet ve Cemaat ulemâsının reddiyelerine bakacağız.
Selim bir akla, vicdana sahip olanlar, cevabı kolayca bulurlar.
Ehl-i Tevhid ve Ehl-i Kıble olan Müslümanları şirk ve küfürle suçlayan bid'atçilerde akıl da yok, vicdan da yok, iz'an da yok, terbiye de yok.
Ayna önünde talim yapsınlar, güler yüzlü olmaya çalışsınlar.
Tevhid, onların bid'at fırkalarının tekelinde değil!