Kapitalizm ve hızır irfanı
Dücane Cündioğlu'nun NETTV'deki cumartesi ve tekrarı pazartesi olan bir konuşmasını dinledim. Daha önceki dakikalarda da Prof. Alpaslan Işıklı'nın ulusal kanaldaki aynı mealdeki bir konuşmasını dinlemiştim. AlpaslanIşıklı, kapitalizm için Keynes'ten naklen bir "kumarbaz" ekonomi sistemi tarifi yapıyordu. Borsayla, kağıt oyunlarıyla, bilgisayarlardan idare edilen boş, üretimsiz, hayali bir ekonomiden, bir oyundan bahsediyordu. Ben de birkaç gün önceki bir yazıma "Ey riskçiler, siz kumarcı mısınız?" başlığını atmıştım, iktidarın ağlayıcı bürokratları için. Ağıtçı kadınlar gibiydiler.
***
İşte Cündioğlu'nun o doyamadığım, bilgelik dolu konuşmasına tam da bu sırada rasladım. Tevafuk ettim diyelim. Tek kelimesi bile kaçırılmayacak değerde bir konuşmaydı ve "aklın yolu birdir"e çıkıyordu anlam olarak.
Programın adı "Şeytanını Müslüman Yapmak." İkisinde de televizyonu biraz geç atığım için, girişini yakalayamadım ama benim dinlemeye başladığım bölümde "erdem"in tanımı yapılıyordu ve bu "itidal"di.
Cündioğlu "insanlık, bir 'miktar' problemi yaşıyor" dedi. "Kapitalizm bir azlık çokluk meselesi değil, niteliksel bir meseledir. Bu yüzden de kapitalizmin zıddı yoktur. Yani az kapitalizm iyidir, çoğu kötüdür diyemeyezsiniz. Kapitalizm niteliksel olarak bir sapkınlıktır. Çünkü itidalin ifrat ve tefrit tanımına girmez. Fazilet ve rezilet değildir, redaattir, sapkınlıktır. Bu yüzden de modern insanın tedaviye ihtiyacı vardır, çünkü modern insan nevrotik bir durumdadır. Tüketim toplumu modern insanı kendinden tiksinir hale getirmiştir." "Modern insan, nicelik zihniyetli bir insandır, durmadan ve sadece hesaplama yapar. Bu "Hikmet"ten uzak bir düşünce tarzıdır. Her şeyi ölçüp sayıyoruz, insanları miktarla belirliyoruz.
Yirminci yüzyılda, insanlığın vicdanı sosyalizm oldu. Dindarlar, kitaplı kitapsız, hepsi iktidarlardan yana olmuşlardı. Modern dünya görüşüne karşı çıkan birileri olmadı. Musa (AS)'ın şeriatı sadre şifa olmadı. Hızır'ın irfanı idi sadre şifa olan. Musa'da töre, tora vardır, "Hızır, mehtaba bakar."
Burda güzel bir hikaye anlattı Cündioğlu. Bir veli, hangâhının önünde oturmuş ve Hz. Şems yanından geçerken ne yaptığını sorunca: "Leğende mehtabı seyrediyorum" demiş. Şems de ona:
"Senin ensende çıban mı var, başını kaldır mehtaba bak" demiş. Mehtap burda Hakkı temsil ediyor.
"İrfan"ı anlatmaya devam etti Cündioğlu. İrfanın temel vasfı karşı çıkmaktır, muhalif olmak, derine doğru kaymaktır. Mesele çıkarmak, sual sormaktır. "Hızır(AS), Hz.Musa'ya, benimle gelme, dayanamazsın" demişti.
"Cevaplar, anlamlı değildir. Birçok cevap bulunur. Anlamlı olan, sual sormaktır. Bunun için de "yol"da olmak lazımdır."
"Kapitalizmin alternatifi yoktur. Dinler onun dayanağı haline geliyor, onu meşrulaştırıyorlar. (Yemek ve evlenme programlarını hatırlayın) Ancak muhalif olanlar dünyayı terbiye edebilirler. Çağın aydını pozisyonunu muhafaza zorundadır. Aydınlar, oysa, dinin irfan hazinesini yağmalıyorlar. Dünyaya tersinden bakabilecek vicdan sahibi kalemlere ihtiyac var. Bunu da ancak Hızır'ın irfanı temin eder."
***
Ramazanımız mübarek olsun.