Sultanahmet yine kitaplarla süslenmiş
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Ankara’da Kocatepe Camii, İstanbul’da Sultanahmet Camii avlusunda organize edilen kitap fuarı, bu yıl 28 yaşına bastı.
Sultanahmet Camii avlusu ve dışı, yine cıvıl cıvıldı. Türkiye’de barışı görmek isteyen, sevgiyi öğrenmek isteyen, paylaşmayı ve dayanışmayı yaşamak isteyen herkese, Sultanahmet Camii’nin içi ve dışı iyi bir ders veriyor.
İçeride ezan, namaz ve dinî-millî eserler yer alırken, dışarıda her türlü yiyecek ve içeceğin satıldığı mekânlar var. İsteyen namaz kılmak için içeri giriyor, isteyen dışarıdaki etkinliklere katılarak Ramazan akşamının tadını çıkarıyor.
Kimse kimseye; “Niye namaz kılmıyorsun?” Kimse kimseye; “Niye burada yiyip içiyorsun?” falan demiyor. Tam bir Osmanlı ahlâkı hâkim. Hıristiyan’ından Katolik’ine, Katolik’inden ateistine, ateistinden Müslüman’ına kadar herkes kendisine cami içinde ve dışında bir yer buluyor ve sevgi, saygı çerçevesinde nasıl inanıyorsa öyle yaşıyor.
Önceki gün caminin hem içini hem dışını dolaştım. En çok da fuar alanında kaldım. Bu yıl 180 yayınevi kitaplarını okuyuculara arz etmiş. Fuarın stand düzeni daha güzel olmuş. Maaşallah ne kitaplar yayınlanmış. Çocukların her gördüğü oyuncağa saldırdığı gibi insanın kitaplara saldırası geliyor.
İyi kitaplar ve iyi yazarlar, insanın sadık dostlarıdır. Ekmek istemezler, aş istemezler, kapris yapmazlar, sorguya çekmezler, yalan söylemezler, iftira atmazlar, dedikodu yapmazlar, küsmezler, darılmazlar; sadece kapağının açılıp sayfalarında gezinilmesini isterler. İşte esas dost böyle olmalıdır. Kitaplar insana karşılıksız ve menfaatsiz dosttur.
Bu duygularla gözlem yaparken, Büyük Doğu Yayınları’nın önünde durakaldım. Necip Fazıl’ı görüp de insanın frene basmaması mümkün mü? İnciler gibi dizilmiş eserlerin önünden çekip gitmeye utandım. “Kafa Kâğıdı” ile “Son Devrin Din Mazlumları”nı kaybetmiştim, ilk iş olarak onları aldım.
Bu arada da Büyük Doğu Yayınları’nın yetkilileriyle hem sohbet ediyor, hem de yanımdaki arkadaşlarımla Üstad Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili bazı hatıraları paylaşıyordum ki; uzunca boylu bir bey; “Ben Necip Fazıl’ın oğlu Osman’ım” dedi. Daha önce Osman Kısakürek’i görmemiştim. Biraz da Osman Bey’le sohbet ettik.
Bu arada Necip Fazıl Kısakürek imzasıyla iki yeni eser daha çıkmış. Büyük Doğulardan derlenen eserlerin birisi; “Bediüzzaman Said Nursi’ye” diğeri, “Nasrettin Hoca’ya” ait. Her iki eseri de önümüzdeki kitap tanıtım günlerinin birinde inşaallah yazacağım. Kısaca bakabildiğim kadarıyla harika eserler olmuş.
Necip Fazıl Kısakürek’i tanımak isteyen yeni nesillere, “Kafa Kâğıdı” ile “Son Devrin Din Mazlumları”nı tavsiye ederim. Her iki eser arasında beyin fırtınası yapanlar, Necip Fazıl Kısakürek’i daha iyi tanıma fırsatı bulacaklar ve “Neden bir tane daha Necip Fazıl’ımız olmadığını” anlayacaklardır. Tabiî “Çile”yi mutlaka edinmeliler ve baş kitap olarak devamlı yanlarında bulundurmalılar.
Fuarı dolaşırken bir başka güzel insana daha rastladım. Türkiye’nin en köklü yayınevlerinden biri de “Damla Yayınları”dır ve kurucusu da Eminönü eski Müftülerinden Mehmet Doğru hocamdır. Adını ve soyadını böylesine güzel taşıyan insan sayısı çok azdır. Onlardan biri de Mehmet Doğru hocamdır. Sözüyle, özüyle, bilgisiyle, öğretisiyle, insan ilişkileriyle tam bir hocadır.
Biraz da caminin dışından söz edeyim. Sultanahmet Meydanı’ndaki panayır, geçtiğimiz yıllara göre biraz daha medeni düzenlenmiş. Yalnız gürültü ve patırtı her zamanki özelliğini ısrarla koruyor. Satıcılar patlıcan satar gibi bağırıp çağırıyorlar. İhtiyarı var, genci var, hastası var, özürlüsü var, zaten insanlar birbirlerine çarparak yürüyorlar, bir de satıcıların sanki insanlara saldıracakmış gibi hareket etmeleri, haliyle zaman zaman endişe ve korkuya sebep oluyor.
Fatih Belediye yetkilileri bu dertlere nasıl çare bulur bilemiyorum ama bir yolu olmalı ve satıcıların daha medeni davranmalarını sağlamalılar. Hafta içi olmasına rağmen insanlar akın akın Sultanahmet’e geliyorlar ve mutlu gelip mesut dönmek istiyorlar. Vatandaşlara bu hakkı çok görmemeli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.